Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün önemine dikkati çekmek amacıyla Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen "Vahyin Kutsadığı Şehir: Kudüs" başlıklı uluslararası toplantı sona erdi.
Kağıthane'de bulunan Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ve 2 gün süren toplantının moderatörlüğünü Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argün yaptı.
Türkiye'nin yanı sıra Filistin ve Endonezya'dan da konuşmacıların katıldığı toplantıda, Kudüs davasının, İslam ümmetinin davası olduğu vurgulandı.
Burada katılımcılara hitap eden Pakistan İslam Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Muhammed Subhi Mustafa Safedi, sonraki nesillere bazı hususları anlatmak için Kudüs'le ilgili birçok makale yazdığını ve gençlere bilinç aşılanması gerektiğini belirtti.
Safedi, "Peygamberler tarihinden başlayıp kıyamete kadar devam edecek olan bu kutsal mekân Müslümanlarındır. Düşmanlar bize zara vermiyor ama bazı münafıklar bize daha fazla zarar veriyor. İslam ümmetine ayrımcılık yakışmıyor. Allah korusun, ümmetin zulme uğraması halinde hepimiz bunu hissetmeliyiz. Fikir ayrılıklarını bırakarak İslam'ı öne çıkardığımızda sesimiz duyulacak." dedi.
"Sorunumuz sadece Filistin değil; Burma, Suriye, Arakan…"
Toplantıya Malezya'dan katılan Eyalet Müftüsü Dr. Muhammed Asri Zeinul Abidin, organizeyi yapanlara teşekkür ederek, şunları söyledi:
"Öz eleştiri yapılması gerekiyor. Düşmanımız azdır ama buna rağmen bizi yeniyor. İslam ülkeleri zengin ve kültürlüdürler fakat bir araya gelemiyorlar. Bakın Arap ülkelerine! Lüks arabalar, saraylar, yiyecekler! Bir de Filistinli çocuklara bakalım ne durumdalar. Düşmanı suçlamadan önce kendimize bakalım. Kur'an-ı Kerim'de az bir topluluğun çok topluluğu yendiği yazıyor. Şimdi düşmanlarımız az bir topluluk ama bizi yeniyor. Sanki ayet onlar için. Sonra biz ağlıyoruz. Bu, İslam âlemi için acizliktir. Paramız çok, kültürlü adam da çok ama liderimiz yok. Bizi öne sürecek güçlü bir lidere ihtiyacımız var. Tek saf olmalıyız. Bu krizler bu şekilde aşılır. Sorunumuz sadece Filistin değil; Burma, Suriye, Arakan… Allah bize tek ümmet olduğumuzu söylüyor. Allah bize zafer nasip etsin."
Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanı Yusuf İd'is Şeyh, Türkiye'den son dönemde Kudüs'e ziyaretçilerin artmasının kendilerini sevindirdiğini dile getirdi. Siyonist terör çetesinin hiçbir zaman Müslümanların Mescid-i Aksa'yı ziyaret etmelerini istemediğini dile getiren Şeyh, Türkiyelilerin Kudüs'ü ziyaret etmelerinin burası için zafer olduğunu anlattı.
"Müslümanlar yan yana olsalar Kudüs'le ilgili sıkıntılar yaşanmazdı"
Kudüs'ün özgürlüğüne kavuşup, Filistin'in başkenti olarak tanınıncaya kadar mücadele ve sıkıntıların devam edeceğini kaydeden Azerbaycan Kafkas Müslümanları Dini İdare Başkanı Allahşükür Paşazade, "Tüm Müslüman devletler böyle kardeşçe yan yana olsalar Kudüs ile ilgili sıkıntılar yaşanmazdı." ifadelerini kullandı.
"İşgalciler kendilerinden olmayan herkese zulmediyorlar"
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinden Doç. Dr. Enver Arpa, "İşgalciler Kudüs'e barış ve huzur getirmeyecek. Kendilerinden olmayan herkese zulmediyorlar. İslam diğer dinlere de yaşam hakkı veriyor. Barış ancak İslam dini ile gelir." şeklinde konuştu.
"Tüm Müslümanları Kudüs'e sahip çıkmaya çağırıyorum"
Filistin Şeriat Mahkemesi Başkanı Mustafa Muhammed Abdurrahman Tavil, Mescid-i Aksa'nın mukaddes olduğuna değinerek, "Kudüs direnişine yardım eden Türkiye ve Ürdün yönetimine ve halkına teşekkür ederim. Tertemiz kanlarıyla Kudüs'ü korumak için şehit olanlara selam olsun. Onların yolunda devam ediyoruz. Kudüs Filistin'in başkenti olacak. Zindanlarındaki tutuklulara selam olsun. Müslümanlar ve Hristiyanlar sorunsuz bir şekilde beraber yaşamaktalar. Yıllardır onlar da yerlerinden edilmek isteniyorlar ve israil aramızı bozmak istiyor ama bunu başaramayacaklar. İslam şuurunun tekrar sağlanması gerekir. Buradan tüm Müslümanları Kudüs'e sahip çıkmaya çağırıyorum." dedi.
Toplantının sonuç bildirisi okundu
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, dünyanın çeşitli bölgelerinden Müslüman ilim adamlarının katıldığı toplantının 22 maddelik sonuç bildirisini okudu.
Bildiride, "Bu durum, en basit ifade ile bir insan hakkı ihlalidir ve asla kabul edilemez. Kudüs ve çevresinde Müslüman varlığını yok etmeye yönelik Yahudi yerleşim birimlerinin inşasının bir an evvel durdurulması gerekmektedir. Uluslararası kamuoyunun iradesi, BM'nin de değişik kararlarında vurgulandığı üzere, Kudüs'te hem Müslümanların hem de Hristiyanların hassasiyetleri mutlaka gözetilmelidir. Yahudi din adamları, özellikle de politikacılar popülizmden vazgeçerek Kudüs'ün Müslüman kimliğine yönelik inkâr merkezli kışkırtıcı açıklama ve eylemlere bir an evvel son vermelidir. Antisemitizm ve ötekileştirmeden yakınan Yahudilerden, israilin Kudüs'e ve Müslümanlara yönelik haksız ve saygısız tutumları karşısında sessizliğini bozarak Müslümanların şehirle olan dini, tarihi ve sosyo-kültürel bağlarını yüksek sesle dile getirmeleri beklenmektedir. İslam dünyası Kudüs meselesinin, sadece Filistinlilerin ya da Arapların değil, bütün Müslümanların ortak meselesi ve Kudüs'ün, Filistin devletinin ebedi başkenti olduğu gerçeği her vesileyle dile getirilmelidir. Filistin davasının yeni nesillere doğru bir şekilde aktarılması için Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili dini ve tarihi bilgilerin eğitim ve öğretim müfredatlarına dâhil edilmesi gerekmektedir." ifadelerine yer verildi.
Sonuç bildirisinin ardından Başbakan Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım ve kızı Büşra Yıldırım'ın da katılımıyla 20 kişiye Kudüs seyahati hediye edildi.
İLKHA