21 Ekim’den itibaren okulların kademeli olarak açılacağını ama bunun servisçi esnafının sıkıntılarını gidermeyeceğini dile getiren Tuğrul, pandemi sürecinde çalışamamış ve borçları biriken servisçi esnafının vergi ve diğer borçları hususunda yetkililerden yardım talebinde bulundu.
Mart ayından beri servis şoförlerinin kontak açamadığını belirten Tuğrul, sıkıntıların giderilmesi için devlet büyüklerinden bir yardım beklediklerini dile getirdi.
Tuğrul, “Bizim istediklerimizi genel başkanlarımız da açıklıyor. Servis araçlarımız zaten öğrenci taşımada 9 ay çalışıp, 3 ay yatıyorlar. Bu 3 aylık giderlerini 9 aylık kazançları ile kıt kanaat sağlıyorlardı. Tabi ki Coronavirus dünyayı sarsan bir illet, dünya şu anda bu illet ile cebelleşiyor. Biz kesinlikle bize ayrı bir özellik tanınsın demiyoruz. Ama Türkiye genelinde ve Van’da bu servisçilerin şimdiye kadar hiçbir iş yapmaması, servisçi esnafını tamamen bitirmiş durumda. Servisçi esnafına pandeminin ilk başladığı dönemde 25 bin TL bir kredi sağlandı. Bu kredilerin ödeme günü geldikten sonra tekrar ertelendi ama faizli ertelendi. Evet, Coronavirus dünyayı sarsan de olaydır, dünyayı sarsan bir hastalıktır ama biz diyoruz ki devlet bu servisçi esnafının kredilerini ertelesin. Ödemesi gereken vergisi, sigortası, BAĞ-KUR’u bunları ertelesinler. Servisçi esnafı çalışmadığı halde nereden getirip ödeme yapacak?” dedi.
Emin Tuğrul
“Devletin acil bir eylem planı geliştirmesi gerekiyor”
21 Ekim’de okulların açılacağını hatırlatan Tuğrul, “Okullar açılacağı zaman servis şoförünün gidip belediyeden güzergâh izin belgesi olması gerekiyor. 740 TL güzergâh izin belgesi, aracın fenni muayenesi için 550 TL. Bu sadece fenni muayene ve belediyeye ödeyeceği paradır. Aracın sigortası geçmişse 2 bin 500- 3 bin TL sigorta bedeli var. Ferdi koltuk sigortası var. Artı, borcunu ödememişse maliye borcu varsa, fenni muayenesini yapamaz. Bunlar için devletin acil bir eylem planı geliştirmesi lazım ve belediyelere talimat vermesi lazım. Belediyeler de bu servisçi esnafına kesinlikle destek olması lazım.” ifadelerini kullandı.
“Servisçi esnafı yavaş yavaş dökülüyor”
Servisçi esnafının ciddi anlamda mağdur olduğunu, bazılarının aracını ve hattını satılığa çıkardığını belirten Tuğrul, “Dün bir arkadaşımızla konuştum. Aracını ve hattını satacağını söyledi. Yani insanlar artık yavaş yavaş dökülmeye başladı. Ayın 21’inde okullar açılacak ama bu umut vermiyor bize, açılsa bile kaç tane öğrenci taşıyacağız? Şu anda Van merkezde Edremit ile birlikte 340 tane servis aracımız var. 8 aydır 340 tanesi evinde bir tek kuruş para kazanıp da evine tek bir lira götürmemiştir. Boş boş geziyordur. Aracı da kendisi de yatıyor. Bu insanların her birisinin 3-5 nüfusu vardır. Aile geçindiriyor, ev kirası var, çocuklarının masrafları var. Mesela toplu taşıma esnafı da var bunlarda da sıkıntı yaşıyoruz, halk otobüslerinde ve taksilerde de sıkıntı yaşıyoruz. Taksilere 3 kişi binebiliyor, halk otobüslerinde de koltuk sayısı kadar yolcu binebiliyor. Ama servisçi esnafının acısı daha büyüktür. Biz özellikle bu konuda yetkililerden destek bekliyoruz. Van'da 340 ise Türkiye geneli 350 - 400 bin tane servis var. Van diğer iller gibi değil, Mesela Ankara, İstanbul, Sakarya, Adapazarı gibi illerde fabrikalar var. Servisçiler personel taşımacılığı yapıyor. Bizde o da yok, onu da yapamıyoruz. Onun için mağduriyetlerimiz büyüktür.” şeklinde konuştu.
“Maddi anlamda arkadaşlarımızın yanında olamıyoruz”
Oda olarak maddi anlamda şoförlere bir yarar sağlayamadıklarını vurgulayan Tuğrul, “Sadece manevi olarak arkadaşlarımızın yanında durabiliyoruz. Çünkü odalar olarak bizim de durumumuz kötü. Bugün servisçi, minibüsçü çalışmazsa odalarda çalışamaz. Bunların hepsi birbiri ile bağlantılıdır. Arkadaşlarımızın dertleri ile dertleniyoruz. Bundan başka da yapabileceğimiz bir şeyimiz yoktur.” dedi.
“Hastalığı ciddiye almıyoruz”
Coronavirus’un yeteri kadar ciddiye alınmadığını ve bunun ağır bedellerle ödendiğine dikkat çeken Tuğrul, şunları söyledi:
“Allah dünyayı bir an önce bu illetten kurtarsın. İnsanlar bu hastalığı basite alıyor. Bunu kesinlikle basite almasınlar. Her ortamda her toplulukta bunu konuşuyoruz ama hiçbir tanemiz uygulamaya geçirmiyoruz. İşi olmayanların evden çıkmamasını istiyoruz. Düğünlerin kaldırılmasını, taziyelerin kurulmaması istiyoruz. İnsanların bir araya toplanıp ta bu virüsü ailesine taşımamasını istiyoruz. Bu virüs tanımadığımız bir düşmandır aramızda, tanımıyoruz, bilmiyoruz düşmanımızı. Bilmediğimiz için buna karşı tedbirimizi almamız lazım. Ama çoğu zaman ihmal ediyoruz. Çoğu zaman topluluklar oluşturuyoruz, bir araya geliyoruz, tedbirimizi elden bırakıyoruz. Tedbirimizi almamız lazım. Coronavirus’ten dolayı canımız yanıyor ve daha da yanacak. Bugüne kadar çok canımızın yandığını gördük. Çok yakınlarımızın öldüğünü gördük. Onun için biz diyoruz ki, ne olur tedbiri elden bırakmayın. İşi olmayan evinden çıkmasın. Kalabalık olan yerlere gitmeyelim. Toplu taşıma şoförlerini zor durumda bırakmayalım, toplu taşıma araçlarımıza kapasitesinden fazla yolcu binmesin. Şoför dursa bile binmesin. Bu şekilde kendisi ve ailesinin hayatını riske atmasın.”
İLKHA