Van’da artan nüfusa bağlı olarak meydana gelen Çevre sorunlarını İlke Haber Ajansı’na değerlendiren Van Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mahsum Semerci, yaşanan sorunların önüne geçilmemesi durumunda ileride ciddi sıkıntıların yaşanabileceğine dikkat çekti.
Vatandaşların çevrenin korunması ile ilgili çeşitli eğitim programları ile bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mahsum Semerci, artan nüfusa bağlı olarak ortaya çıkan çevre kirliliği ve 2011’de yaşanan depremlerden sonra yıktırılmayı bekleyen metruk binalar ile çarpık kentleşme sorunlarının giderilmesi noktasında önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Ahır ve Hayvan pazarları şehir dışına çıkarılıyor”
Ahır ve hayvan pazarları ile ilgili kendilerine gelen şikâyetlere istinaden yaptıkları denetimler sonucunda, ahırların şehir içinden belediyelerce çıkarılması ve şehir dışında belirlenecek yerlere taşınması için gerekli yazışmaların yapıldığını anlatan Müdür Mahsum Semerci, “Bir projeye başlamadan önce projenin çevreye olan etkileri iyi belirlenmeli ve yasal süreç uygulanmalıdır. Proje hayata geçirildikten sonra da çevreye etkileri takip edilmeli oluşabilecek zararların önüne geçmek için tesislerde gerekli çalışmalar yapmalıdır.” dedi.
Atık meddeler rast gele atılamamalı
Gelecek nesiller açısından da hayati öneme sahip olan çevre kirliliğinin önüne geçilmesi gerektiğini ifade eden Semerci, “İnsanlar atıklarını gelişi güzel atmamalı, belirlenen noktalara bırakmalı, atık sularını direkt göle vermemeli varsa kanalizasyon sistemine vermeli ya da oluşturacağı sızdırmaz fosseptik kuyularında biriktirmeli daha sonrasında da vidanjörle çektirip arıtma tesislerine vermelidir. Evlerimizde ya da iş yerlerimizde oluşan atık yağlar arıtılmadan su kaynaklarına verilmemelidir. Çok az miktarda yağın büyük bir su kaynağına büyük zararlar verebileceği unutulmamalıdır.” İfadelerini kullandı.
Vangölü havzasının kirletildiği yönündeki bir soruya ise Semerci, havzanın korunması için eylem planları ve kurumların katıldığı toplantılar yapıldığını hatırlatarak, “Bu kapsamda kirliliğin önlenmesi için hem bakanlığımız hem de yerel yönetimlerin havzanın korunması yönünde çalışmaları vardır. Bu çalışmalardan en önemlisi atık suların havzaya verdiği zararı önlemek için arıtma tesisi yapımları olup ve şu anda birkaç arıtma tesisinin inşası bitmiştir. Bir kaç tane arıtma tesisinin inşaatı da devam etmektedir.” diye konuştu.
Vatandaşın bilinçlendirilmesi için her platformda çevre kirliliğinin insanlar üzerindeki etkileri ve oluşabilecek zararlardan bahsedilmesini isteyen Semerci sözlerini şu şekilde sürdürdü,
“Çevre temizliği konusu her yerde işlenmeli”
“Özellikle genç neslin eğitimi temiz bir çevre için çok önemlidir, bu konuda okullarda düzenli olarak eğitimler verilmeli ya da eğitici çalışmalarla çocukların bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Bu konuda bakanlığımız ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır. Yine Diyanet İşleri Başkanlığı ile de halkın bilinçlendirilmesi konusunda çalışmalar devam etmektedir. Müdürlüğümüz de çevre haftası kapsamında okullarda eğitim vermekte ve bilinçlendirme için broşürler hazırlayıp dağıtmaktadır.”
“Merkezde katı atık depolama sahası, ilçelerde ise transfer istasyonları planlanıyor”
Çevre ve şehircilik bakanlığının desteğiyle Van mahalli idareleri sürdürülebilir çevre yönetim birliği tarafından hazırlanan bir katı atık depolama sahası projesinin olduğunu söyleyen Van Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mahsum Semerci, “Proje IPA tarafından desteklenmektedir. Proje kapsamında il merkezinde katı atık düzenli depolama sahası, ilçelerde ise transfer istasyonları yapılması planlanmaktadır. Bu proje çerçevesinde mevcut vahşi depolama sahalarının rehabilitasyonu da planlanmaktadır.” şeklinde konuştu.
“Hasarlı binalar görüntü kirliliğine neden oluyor”
Hasarlı binaların bir an önce yıkılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Semerci, metruk binaların ciddi bir görüntü kirliliğine yol açtığını ve olası depremlerde tehlike oluşturduğuna işaret ederek, “İl Afet Acil Durum Müdürlüğünce ağır hasarlı olup ta yıkılmayan binalar için tespit çalışması yapıldığını biliyoruz. Ancak olası bir depremde can kaybını oluşmaması için bir an önce bu konutların yıkılması gerekmektedir. Ayrıca çevre açısından görüntü kirliliği teşkil etmektedir, bu binaların yıkımı sırasında da gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.” İfadelerini kullandı. (Murat Dalgın-İLKHA)