VAN - Mısır’da 3 Temmuz 2013’te yaşanan darbenin ardından başa gelen gayri meşru Cunta yönetimi dünya Müslümanlarının gözü önünde skandal kararlara imza atmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nı ‘Terör Örgütü’ ilan eden cunta yönetimi şimdilerde ise düzmece kararlarla aralarında Müslüman Kardeşler'in önde gelen isimleriyle Hareket’in lideri Muhammed Badii’nin de bulunduğu 529 Müslüman’a idam cezası verdi.
Mısır’ın başkenti Kahire’nin güneyindeki Minya Ceza Mahkemesi’nde görülen davada verilen kararda 16 kişi beraat ederken; 529 kişinin dosyalarının müftüye sevk edilmesi kararlaştırdı.
Skandal idam kararını İlke Haber Ajansı’na değerlendiren, Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi, Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi, Anadolu Gençlik Derneği, İHH Van Şubesi ile İnsan ve Medeniyet Hareketi Van Şubesi, olayı sert bir dille kınayarak, tüm Müslümanları olaya tepki göstermeye ve Müslüman kardeşlerinin yanında yer almaya davet etti.
“Mısır’da firavunların zulmü devam ediyor”
Mısır’da firavunların zulümlerine devam ettiğini ifade eden Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifiönetim Kurulu aşkanı ve VİM-DER başkanı Emin Akan, Mısır’da yaşanan bu skandalın bir an önce son bulmasını temenni ederek; “Bizler bundan önce yaşanan katliamlarda olduğu gibi cunta yönetimi tarafından alınan bu kararı da kınıyor ve lanetliyoruz. Biliyorsunuz, Mısır’da 3 Temmuz 2013’de yaşanan askeri darbenin ardından dünya Müslümanlarının gözü önünde Müslüman kardeşlerimiz katledilmekte, zindanlar atılmakta ve son olarak da terörist ilan edilerek idam edilmek istenmektedir. Dünya Müslümanları olarak bu kardeşlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. Yaşananlar gerçekten de hem insanlık dışıdır hem de İslam dışıdır” diyerek olaya tepki gösterdi.
“Bu karar Batı’nın ikiyüzlülüğünü ortaya koydu”
Verilen skandal karar karşısında dünya Müslümanları ve Müslüman devletlerin en üst perdeden olaya müdahil olarak, olayı önlemeye çalışması gerektiğini belirten Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi Başkanı Recep Karabulak; “Zalim cunta yönetimi Müslüman kardeşlerimize bu zulmü reva görmektedirler. Özellikle Mısır’da yaşanan şu son olay bizlere demokrasi aveneliği yapanların söz konusu Müslümanlar olunca nasıl da demokrasi putlarını yediklerini gösterdi. Burada sözüm ona demokrat Batı’nın ikiyüzlülüğüne de şahit olduk” şeklinde konuştu.
Dünya Müslümanlarının bugün sadece Mısır’da değil; dünyanın birçok yerinde Müslüman kardeşlerine sahip çıkamadığını aktaran Recep Karabulak, yaşanan katliamlara ve zulümlere ortak olmamak için Müslümanları duyarlı olmaya davet etti.
“Zalimlere karşı koymanın tek yolu mazlumların ayağa kalkmasıdır”
Anadolu Gençlik Derneği Van Şube Başkanı Nazım Yakut ise; bu tür zalimlerle baş etmenin tek yolunun dünya Müslümanlarının birlikteliği olduğuna dikkat çekerek, kınamanın ve pasif tepkilerin fayda etmediğini belirtti. Yakut; “Mısır’ın çağdaş firavunları geçmişte olduğu gibi görevlerini icra ediyorlar ama inşallah bizler ümitvarız Musaların da gelişi yakındır. Kur’an’da geçtiği üzere eski firavunlar Mısır halkının çocuklarını katlediyorlardı. Günümüz çağdaş firavunları da bu görevi icra etmektedir. Bu zalimlere karşı koymanın tek yolu da mazlumların ayağa kalkmasıdır” ifadelerini kullandı.
“Yargılanma durumunda olan cunta kimseyi yargılayamaz”
İHH Van Şube yetkilisi Hayati Beyde ise; Mısır’da yıllarca yaşanan despotluğa dikkat çekerek, Mısır halkının son yıllarda yaşadıklarını hatırlatarak; “ Mısır firavunları pasif bir direniş gösteren halkını katletti ve katletmeye de devam ediyor. Akabinde bunları yapmamış gibi kiralık mahkemeler tarafından komik ve düzmece gerekçelerle sözüm ona mahkemeler kuruldu. Ve insanlara cezalar verildi. Ne acıdır ki; cezalar idam olarak verildi. İnşallah bunun önüne geçilir. Dünya güçlerinin desteğini alan cunta yönetimi kendini dev aynasında görmeye devam ederek yargılanma durumunda iken Müslüman kardeşlerimizi yargılıyor. Ve idam cezalarına çarptırıyor ve bunu da uygulamaya koyuyor” şeklinde konuştu.
İhvan’ın sadece Mısırla sınırlı olmadığının altını çizen Beyde; “Orta doğu denildiğinde akla İhvan-ı Müslimin gelmektedir. Bu sadece Mısır’ı değil tüm Ortadoğu ülkelerini ve Afrika’nın büyük bir çoğunluğunu ilgilendiren bir mevzudur” dedi.
Dünya Müslümanlarına da çağrıda bulunan Beyde, bu zalimlerin karşısında dilsiz şeytan olunmaması çağrısında bulundu.
“Bu hareketin tarihinde şehadet vardır”
Son olarak konuşan İnsan ve Medeniyet Hareketi Van Şube Başkanı Abdurrahman Eren ise Cunta’nın gücünü dış kaynaklardan aldığını belirterek; “Cunta yönetimine baktığımızda tamamıyla gücünü dışarıdan almaktadır. İsrail, Amerika ve Suudi Arabistan gibi güçleri arkasına alan cunta yönetimi bu tür hukuk dışı uygulamalara da imza atmaktadır. Onlar istedikleri kadar kukla oldukları devletlerin emriyle bunları terörist olarak ilan etsin bizler bunu kabul etmiyoruz. Çünkü Bu hareketin tarihine bakıldığında basit bir hareket olmadığını ve geçmişinde şehadet olduğuna şahit olmaktayız. Onun için bu insanları sindiremeyeceklerini unutmamalarını istiyoruz. Bu idam kararını da lanetliyoruz” diye konuştu.
Skandal kararın 20 dakika içerisinde verildiğini de ifade eden Eren; “Düzmece mahkemelerle bu karar veriliyor. Aslında mahkeme ya da yargılamalar bahane zaten kararları bellidir. Ancak bunu kılıfına uydurmak için yapmaktadırlar. Onun için dünya Müslümanlarının buna karşı sesiz ve aciz kalmamaları gerekiyor. Müslümanların bunlara çok ciddi tepki göstermeleri gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu arada Darbeci Mısır yönetimi tarafından terör örgütü olduğu gerekçesiyle yasaklanan Müslüman Kardeşler'in darbeden bu yana en az bin 400 şehid verdiği ifade ediliyor. (Murat Dalgın-İLKHA)
http://ilkehaberajansi.com.tr/images/photo/143304.jpg