Genel merkezi Van'da bulunan HAKK-DER binasında bir araya gelen 48 STK temsilcisi, İslami hizmetleri dolayısıyla 28 Şubat ve FETÖ/PDY’nin zulmüne maruz kalıp aynı yapıların polis ve yargı mensuplar tarafından cezaevine konulan mahkûmların yeniden yargılanması için ortak bir açıklama yaptı.
Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi adına basın açıklamasını okuyan Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı Recep Karabulak, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından örgütün devlet kurumlarına sızmış üyelerine yönelik operasyonlar düzenlendiğini anımsattı.
FETÖ’nün başta Harbiye, Mülkiye ve Adliye olmak üzere en az kırk yıldır neredeyse devletin tüm kurumlarına hile, tehdit, şantaj ve kumpaslarla kendi üyelerini yerleştirdiğinin herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunu söyleyen Karabulak, FETÖ'nün başta İslamî şahsiyet ve camialar olmak üzere son 20 yılda mağdur ettiği pek çok kişi ve kesimin bulunduğunu belirtti.
Yüzlerce masum insanın şu an cezaevlerinde ‘terörist’ yaftasıyla ömür tükettiğini söyleyen Karabulak, “FETÖ üyesi polislerin işkence, kumpas ve iftirasıyla hazırlanan ifade ve sözde itirafnameler, FETÖ üyesi savcıların hazırladıkları iddianameler, FETÖ üyesi h
“Kendilerinin işlediği faili meçhul cinayetleri masum insanlara yüklediler”
Karabulak, FETÖ tarafından mağdur edilip, mahkum ettirilen masum insanların bir an önce hürriyetlerine kavuşturulması gerektiğini kaydederek, “Bir kısmını kendilerinin işlediği faili meçhul cinayetleri masum insanlara nasıl yüklediklerini, gerçekte var olmayan örgütleri nasıl uydurup, insanları örgüt üyeliğinden hapislere doldurduklarını yakın geçmişimizin çok uzak olmayan mahkeme arşivlerinden bulup çıkarmak zor değildir. Vaktiyle terörist suçlamasıyla ceza verilen masum insanların, kendilerini haksız yere mahkum ettiren ‘Terör Örgütü Üyesi’ hakim ve savcılarla hala aynı cezaevinde tutulmaları, hak, adalet ve insaf ile açıklanabilir mi? İçine girdiğimiz süreçte bir yandan FETÖ mensupları derdest edilip tutuklanıyor, diğer yandan bu yapı tarafından mağdur edilip mahkûm ettirilen masum insanların da bir an önce hürriyetlerine kavuşturulması adalet ve hakkaniyetin gereğidir.” ifadelerini kullandı.
İLKHA