vasat şahitlik

Suat YAŞASIN

Kur'anî bir tabir vasat..
Orta yollu, mûtedil anlamında..
"Sizi vasat bir ümmet kıldık" der Kur'an..
Akabinde de iki gerekçe sıralar:
"Ta ki insanlar için şahitler olasınız.."
Ve de: "Rasul de size şahitlik etsin diye.."
Vasat olmanın en zor yönlerinden biri, şahit olmaktır, şahitlik yapmaktır.
"Allah için hakkı-adaleti ayakta tutan şahitlik" yapmak..
Evet, vasatlığın en sıkıntılı kısımlarından biri, Allah için şahitliğini ortaya koymaktır.
Aynı şekilde, şahitliğin de en zor kısmı; vasat olmak, vasat kalmaktır.
Şahitliğini Allah için yapmak, bunu yaparken de en vasat şekilde uygulamak..

Bu tarz vasat şehadet vazifesini icra ederken asıl zorluk, İman Ehline taalluk eden meselelerde ortaya çıkar.
Zira küfür ehli için şehadette dikkat edilmesi gereken hassasiyetler, iman ehli ile ilgili meselelerinkine kıyasla çok basit kalır.
İman ehli ile, hatta iman ehli görünen nifak ehli ile ilgili meselelerde vasat şehadet, hakikaten çok zor..

Nasıl olmasın ki!
Zira meseleyi kaynağından araştıracaksınız.
Delillere ulaşacaksınız.
Problemi hüsnüniyetle halletmeye çalışacaksınız.
Hatada direnenin yanlışını da yanlışta ısrarını da gizliden ve sadece ona söyleyeceksiniz.
Başkasına göstermediğiniz sabrı, fazlasıyla ona göstereceksiniz.
Mücrimin açıkça kendisi olduğunun ortaya çıkması halinde bile onu hedef almayacak, cürümden vazgeçirmeye çalışacaksınız.
Cürmü yaygınlaşıp vazgeçme ihtimali neredeyse sıfırlanma durumunda bile aleyhte tavır sergileyemeyeceksiniz...

Görüldüğü üzere, eli imanın hata ve günahları ile ilgili vasat şahitlik, uzaktan göründüğü gibi basit değil!
Duygusal olamazsınız.
Meyilleriniz doğrultusunda hareket edemezsiniz.
Vazgeçirme süreci boyu sükûnet ile bekleyeceksiniz.
Cürüm haddini aştığında, acele ile bireysel, grupsal tavır ortaya koyamazsınız.
Ümmetin genel-özel maslahatı gerektirdiğinde susmak zorunda kalacaksınız.
Nihayetinde cürmün ifşası zorunluluğu hasıl olduğunda da yine sadece zaruret miktarında ifşa şekli ile sınırlı kalmalısınız...
Tüm bunların zorluğu bir yana, bir de karşılaşacağınız ithamlar da cabası..

"Tarafgirlik, kayırma, çıkarcılık, zalimin yanında durma, mazlumu yalnız bırakma" gibi ithamlardan tutun
"Mezhepçilik yapma, bâtıl ehlinin ekmeğine yağ sürme, değirmenine su taşıma, vahdeti bozma, aykırı hareket etme" gibi birçok karşı suçlamaya kadar...

Evet, ortada olduğu üzere, vasat şahitlik pek zordur!
Ümmetin maslahatı gerektiriyorsa, sabırsızlıkla, acelecilikle hareket edemezsiniz.
Diğer yandan, ifşa etmek gerekiyorsa karşı suçlamaya da göğüs germelisiniz.

Savaşımın en kızışık olduğu günlerde Yurt dışından gelen bir konuğumuza vasat tavrımızı, bunun zorluğunu, tüm takipçilerinin anlama ve uygulamasının imkansızlığını, bunun neden olduğu problemleri, sessizlik sürecindeki halinin getirdiği "Cürüm işleyene taraf olmak", ifşa etmek zorunda kaldığında ise "İslam düşmanlarıyla aynı cepheye düşmek" gibi şeklindeki suçlamaları anlattığımda bana şunu söylemişti:
"Vasat olmak; tam ortada durmaktadır. Kim hangi yönden kime ok fırlatırsa fırlatsın, ortada, 'vasat'ta olanlar da bu oklardan nasiplenecek, yaralanacaktır.
Vasatlar olarak işiniz çok zor!"
Sonunda Rasul'ün şahadetini kazanmak olacaksa, varsın olsun bu zorluk, katlanmaya değmez mi!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.