Vatandaşlar online eğitim sistemi ve internet fiyatlarına çare bulunmasını istiyor

Online eğitim sisteminin eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldırdığını belirten vatandaşlar, internet aboneliklerinde 24 ay taahhüt uygulanmasına yetkililerin çare bulmasını ve durumu olmayan ailelere tablet desteği vermesini istediler.

31 Ağustos tarihinden itibaren online olarak başlayan 2020-2021 eğitim-öğretim yılı 1'inci sınıflardan başlamak kaydıyla ve 21 Eylül'de kademeli olarak başladı. Çocukları online eğitim gören vatandaşlar, internet ve bilgisayar almak zorunda kaldıklarını, bunun da kendileri için ek bir maliyet olduğunu dile getirerek yetkililere çözüm noktasında çağrıda bulundular.

Online eğitim sisteminin başlamasıyla birlikte yaşadıkları sıkıntılarla ilgili İLKHA muhabirine konuşan vatandaşlar, internet hizmeti sunan firmaların 24 ay taahhüt uygulamasına tepki göstererek devletin hem internet hem de tablet konusunda durumu olmayan ailelere destek vermesi gerektiğini ifade ettiler.

"Bilgisayar olmadığı için çocuklar hanımın telefonundan derse giriyorlar"

Pandemi süreci boyunca yarım gün çalıştığını ve geçim sıkıntısı çektiğini söyleyen Savaş Özgür, "6 aydır pandemi devam ediyor ve 6 aydır yarım maaşla çalışıyorum. Akrabamın evinde oturduğum için 900 lira kira veriyorum. Ancak onu bile vermekte zorlanıyorum. Eski tabletlerimiz var ama bu sürümü kaldırmıyor. EBA'yı kaldıracak tabletler de 2 bin, 2 bin 500 liradan başlıyor. Bilgisayar ise 4-5 bin liradan başlıyor. Bir şekilde yiyecek içeceğimden fedakârlık edip bilgisayar almak istiyorum ama en fazla 6 taksit yapıyorlar. Fiyat yükseldikçe taksitlerin artması gerekirken tam tersi oluyor. Bu yüzden kimse alamıyor. Zaten geçim sıkıntısı var. Bilgisayar olmadığı için hanımın telefonundan giriyorlar. Biri derse girince diğeri boşta kalıyor. Hanım bana işe giderken telefonu evde bırak diyor ama nasıl bırakayım? Daha sonra akşam öğretmen ödev atıyorsa gidip kırtasiyeden çıktı alıyorum. Bu sefer çıktılar da bize külfet. Çünkü her akşam 5-10 tane çıktı çıkarıyorum. 10 tane çıkardığımda 10 lira. Her gün 10 lirayı nereden vereyim?" dedi.

"İnternette 24 ay taahhüt uygulanması doğru değil"

İnternet hizmeti sağlayan firmaların vatandaşları 24 ay taahhüt yapmaya zorladıklarını söyleyen Özgür, "Bize diyorlar ki 24 ay taahhüt yaparsanız 70, yapmazsanız ayda 150 TL. Fiyata bakınca taahhütlü olsun diyorsunuz ama 3-5 ay sonrasını göremiyorsunuz. İşin olacak mı? Ödeyebilecek misin ödeyemeyecek misin Ödeyemezseniz 2 taksit sonra internetinizi iptal ediyorlar. Zaten ödeyemeyen vatandaştan 24 aylık taahhüt parasını alıyorlar. Vermezseniz evinize kâğıt geliyor, avukatlık oluyorsunuz. İşimizi kaybedip interneti iptal etmek istesek iptal ettirmiyorlar. Daha dün arkadaşım Malatya'ya taşındı ve internetini iptal etmek istedi ama ettirmiyorlar. İptal etmek için 450 lira istiyorlar. Eğer iptal etmezse toplamda 350 lira ödeyecek. Böyle olunca iptal etmeden gitti ve internet orada kendi kendine çalışıyor." diye konuştu.

"İnternet bağlantı sorunları sebebiyle yeri geliyor dersleri kaçırıyoruz"

Online eğitimin bilhassa anneanneler için daha zor olduğunu belirten Nadiye Kurt, "Şimdiki eğitim sistemi bizim eğitim sistemimizden farklı olduğu için çocuklara yeteri kadar faydalı olamıyoruz. İnternette büyük sorunlar yaşıyoruz, bağlantı kopuyor, bağlantı kuramıyoruz vs. Birebir eğitimin yerini asla tutmuyor. Süre çok kısıtlı. Öğretmenin her öğrenciye ayrı ayrı zaman ayırması, konuşmaları için söz hakkı vermesi için süre yetmiyor. İnternet bağlantı sorunları sebebiyle yeri geliyor dersleri kaçırıyoruz. Bizim için her türlü sınıfta eğitim görmeleri öğrenciler için daha sağlıklı." şeklinde konuştu.

"Devlet her eve bir tablet versin ya da çocukların faydalanacağı şekilde bize yardımcı olsun"

Kurt, "İnternetlerin bu durumda daha indirimli olması gerekiyor. Çünkü çocuklar gün boyu internet kullanmak zorundalar. Kota aşılabiliyor. Bizim gibi daha birçok dar gelirli insan var. İnsanlar evini zor geçindirirken bir de internet faturaları yükseliyor. İnterneti kullanmaları için de ayrıca telefon veya bilgisayar almaları gerekiyor. Bunlar bizim için hep külfet. Ya devlet her eve bir tablet versin ya da çocukların faydalanacağı şekilde bize yardımcı olsunlar." dedi.

"İnterneti taahhüde bağlamanın bir anlamı yok"

İnternet taahhütlerinden dolayı çok cezalar ödediğini vurgulayan Kurt, son olarak şu ifadeleri kaydetti:

"Hiçbir ceza ödemeyeceksiniz denildiği halde ben 1500 lira, 350 lira, 400 lira gibi çok cezalar ödedim. Bunun için şu anda taahhüdümü bozamıyorum. Bunun için kolaylık sağlanırsa seviniriz. Sınırsız internet verirken taahhüt uygulanmasın. İnsanlar istedikleri kadar kullansın. 3 ay mı ihtiyacım var 3 ay kullanayım. 5 ay ihtiyacım varsa 5 ay kullanayım. Ben senelerdir internet kullanıyorum. Bunu taahhüde bağlamanın bir anlamı yok."

"20 yıldır eğitim sistemi 50 defa bozuldu"

Kendisinin bekâr olduğunu ancak çevresinde çocuğu olan çok sayıda ilenin yeni uygulamadan dolayı mağdur olduğunu dile getiren Kurtuluş Başaran, eğitim sisteminden şikâyet ederek şu ifadelere yer verdi:

"Bir kere ülkenin ekonomik durumu, koşulları belli. Her evde internetin olmadığını biliyoruz. İnternet olsa bile evde 3 çocuk varsa bir bilgisayar var. Nasıl olacak? Nasıl derslere girecekler? Nasıl bir eğitim düzeni kurulacak? Bu konuda insanlar mağduriyet yaşıyor. Bir de eğitimde fırsat eşitliği olması gerekir. Mesela İstanbul Etiler'de yaşayan bir ailenin çocuğu ile Bağcılar'da yaşayan bir ailenin çocuğu aynı eğitimi alamıyor. İnternetli eğitime geçtiğinde hiç alamayacak. Doğudan veya Karadeniz'in ücra köylerinden hiç bahsetmiyorum. Bu eğitim sistemi ile bu ülkenin çocuklarından, gençlerinden nasıl bir beklentileri olabilir? Burada bir saçmalık var. 2002'de iktidara gelen bir hükümet var. Neredeyse 20 yıl oldu. 20 yıldır eğitim sistemi 50 defa bozuldu. Sürekli sınavların adı değişiyor. Her sene bir sınav adı var, artık takip edemiyorum. Çocuklar ne yaptıklarını bilmiyorlar. Çocuk ortaokula başlayıp son sınıfa geliyor birden sistem değişiyor. FETÖ'den sonra dershanelerin kapatılması bahanesiyle her taraf özel okul oldu. Özel okulda eğitim alan bir çocukla devlet okulunda eğitim alan bir çocuğun aynı eğitimi alması mümkün mü? Ya da parası olanlar şu anda 8-10 kişilik okullarda yüz yüze eğitim görebiliyorlar. Parası olmayanlar internette bir eğitim bile göremiyorlar. Bu koşullarda söylenecek tek söz rezalet!"

"Milletin bir bilgisayar almaya gücü yokken kalkıp 2-3 tane mi alsın?"

A'dan Z'ye kadar birçok sorun olduğunu söyleyen Ebubekir Talayhan, "Ben iki operatöre gittim ikisi de 2 sene taahhüt istedi. Ben 2 sene interneti ne yapacağım? Adam, ya 2 sene bağlı kalacaksın ya da çıktığında ceza verirsin diyor. Bu da bana yaramıyor. Okula giden 2 çocuğum var. Telefonla da ders olmuyor. Eve bilgisayar aldım ama şimdi internetim yok. Ne yapacağımı ben de bilmiyorum. Zaten doğru dürüst bir eğitim de yok. Devlet buna bir el atsın. 2 çocuğumun dersi aynı saate denk geldiğinde ne yapacağız? Bir bilgisayar daha mı alalım? Milletin bir bilgisayar almaya gücü yokken kalkıp 2-3 tane mi alsın?" dedi.

"Devlet ya bu vergileri indirsin veya bize belli bir internet vererek yardımcı olsun"

Talayhan, "Ben dün bir internet firmasına, neden internet fiyatlarının pahalı olduğunu ve niçin 2 sene taahhüt uyguladıklarını sordum. Bana 'devlet bizden fazla vergi aldığı için böyle yapmak zorundayız' diye cevap verdi. Devlet ya bu vergileri indirsin veya bize belli bir internet vererek yardımcı olsun. Yoksa bu şekilde iş yürümez." diye konuştu.

"Pandemiyle birlikte eğitim sistemi tamamen çökmüş durumda"

"Benim 2 oğlum okula gidiyor. İkisine de ayrı ayrı bilgisayar almak, internet bağlamak zorunda kaldım" diyen Musa Değirmenci de, "Normalde devlet bunu okul süresi boyunca karşılaması lazım. Biz belki alabiliyoruz ama alamayanlar var. İnternet üzerinden eğitim boşa çıkacak. Geçen sene de boşa çıktı. Bir defa Türkiye'nin eğitim sistemini çökerttiler. Eğitim sistemine 28 Şubat döneminde büyük bir darbe vurdular. Sonradan gelen iktidar da 4+4+4 gibi sistemlerle bozdu. Gelen giden sistemi değiştiriyor. Bu sistemle bizim çocuklarımız hiçbir eğitim alamaz, başarılı da olamazlar. Zaten okulu bitirenler sokaklarda geziyor. Pandemiyle birlikte eğitim sistemi tamamen çökmüş durumda." şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"