Okulların açılmasıyla veliler tarafından yoğun olarak şikâyete sebep olan kaynak kitap aldırılması ile ilgili Milli Eğitim Bakanlığına çağrıda bulunan Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök ve veliler, öğrencilerin kaynak kitaba yönlendirilmesinin yanlış olduğunu söylediler.
MEB'in konuyla ilgili genelgesine rağmen okullar öğrencilere kaynak kitap alınmasını zorunlu tutuyor. MEB’in her eğitim öğretim yılında öğrencilere verdiği ücretsiz kitapları yetersiz bulan bazı okul idarecileri “yardımcı kaynak” adı altında öğrencilerden kitap almalarını istiyor. Bu duruma tepki gösteren veliler, 200-300 TL’yi bulan yardımcı kaynak sorununa bir çözüm bulunmasını istiyor.
Konuyla ilgili İLKHA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, devletin ücretsiz dağıttığı kitaplarda kalitenin yükselmesi gerektiğini, kalitenin yükselmesi durumunda kaynak kitaba ihtiyacın olmayacağını söyledi.
Bazı kaynak kitap basan yayınevlerinin aynı zamanda milli eğitimin kitaplarını hazırlayan yayınevleri olduğuna dikkat çeken Gök, okullarda zorlamayla insanlara kaynak kitap aldırılmasının yanlış olduğunu belirtti.
Ders kitaplarında hâlen FETÖ'nün izlerinin olduğunu belirten Gök, ders kitaplarında mutlaka bir yenilenmeye gidilmesi gerektiğini söyleyerek, “Ders kitapları bizim kanayan yaramız haline geliyor. Daha önce de ders kitaplarındaki FETÖ kalıntılarının temizlenmesi gerektiğini dile getirdik. Gerçekten ders kitaplarında FETÖ zamanında görevlendirilen o görevlilerinin hazırlamış olduğu kitaplardaki bu problemler ortaya çıktı. Bakanlık tarafından tedbir almak zorunda kalınan kitaplar oldu. Bu anlamda ders kitaplarımız bizim gerçekten kanayan yaramız oldu. Bu durumun incelenmesi gerekiyor.” dedi.
“Velileri zorla kaynak kitap almaya yönlendirmek yanlıştır”
Öğrencilere verilen kaynak kitapların sınava dayalı bir sistemin sonucunda ortaya çıktığını ifade eden Gök, “Sınava hazırlık noktasında ders kitaplarını yeterli görmeyen bazı öğretmenler ya da okul idaresi veya veliler kaynak kitaba yönlendiriliyorlar. Kaynak kitaba yönlendirilmesinin zorunlu olması kabul edilemez. Velileri zorla kaynak kitap almaya yönlendirmek yanlıştır. Bu konuda bakanlığımızın net bir tavrı söz konusudur. Kaynak kitap ‘hiçbir şekilde seçilmesin, veliye yönlendirilmesin’ diye net bir irade var. Aynı şekilde il milli eğitim müdürümüzün tavrı bu noktada çok nettir. Kaynak kitap almaya hiçbir şekilde yönlendirme yapılmaması yönünde okul idarecilerine talimatları olduğunu biliyoruz. Durum böyleyken buna rağmen yönlendirme yapılması doğru değildir, yönlendirme yapılması son derece yanlıştır.” şeklinde konuştu.
"Dağıtılan kitaplar milletin parasıyla basılıyor"
Bazı kaynak kitap basan yayınevlerinin aynı zamanda milli eğitimin kitaplarını hazırlayan yayınevleri olduğuna dikkat çeken Gök, son olarak şunları kaydetti: “Bana göre asıl problem buradadır. Milli eğitime hizmet olarak sunduğu kitapları yetersiz hazırlayıp 'kaynak kitap' adı altında daha donanımlı kitaplar hazırlayıp bunu da para karşılığında öğrencilere satıyorlarsa ki bu yapılıyor. Bu yayınevleri ile ilgili bakanlığımızın mutlaka bir yaptırımda bulunması gerekiyor. Kaynak kitaba koyulan konuyu devlete satılan ve dağıtılan kitapların koyması noktasında uyarı yapılması gerekir. Eğer bu sağlanırsa kaynak kitaba yönlendirme biraz daha nispeten düşeceğini düşünüyorum. Okullarda zorlamayla ek ve kaynak kitap aldırılması yanlıştır. Bu kitaplar milletin parasıyla basılıyor. Yayınevleri bu milletin parasını en doğru şekilde kullanılabilmesi için kaynak kitaplara bastıkları konuları devletin dağıttığı kitaplara basması gerekiyor. Bu yapılırsa kaynak kitap sorunu çözülür.”
Liseye giden öğrenciden 150 TL kitap parası istedi
Konuyla ilgili tepkisini ortaya koyan öğrenci velilerinden Mustafa Ateş, “Dört çocuğum var. İkisi ilkokula gidiyor, biri ortaokula ve biri de liseye gidiyor. Şu anda liseye giden çocuğum sıkıntı yaşıyor. Bizim kaynak kitapları almaya gücümüz yok. Liseye giden çocuğun öğretmeni 150 TL para istediğini söyledi. ‘Bu para neden isteniyor?’ diye sorduğumda kitap parası olduğunu söyledi. Diğer öğrenciler de güvenlik parası, temizlik parası bu gibi sıkıntılar yaşıyoruz. Bir de öğrencilerimizin servis parası var. Servise, okula para yetiştir. Hepsi bizim için sıkıntı oluyor. Bu sorunlar nasıl çözecek bilmiyoruz. Devlet diyor ki ‘kitapları biz veriyoruz’ öğretmenler kitap parası istiyor. Biz bundan bir şey anlamıyoruz. Bu sorunu kim çözecek bizde bilmiyoruz. Bu sorunun çözülmesi lazım. Bizler öğrenci velileri olarak sıkıntı içerisindeyiz, mağdur oluyoruz.” diye konuştu.
"MEB her ne kadar ‘kaynak kitap yasak’ dese de okul müdürlerinin veya rant peşinde koşanlar, yayınevleri ile anlaşıyorlar"
Okul idarecilerinin ek olarak istediği kaynak kitapların maliyetinin velilerin bütçesini sarstığını belirten Cebrail Kesici de şunları söyledi:
“Zorda olsa alıyoruz. Çocuklarımızı okutmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bundan dolayı mecburen hep kaynakları alıyoruz. Şu anda dördüncü sınıfın sosyal bilgiler kitabı ise henüz verilmedi. Okulların açılalı üçüncü haftasına girdi. 15 günden beri çocuğun sosyal bilgiler kitabını vermediler. Çocuk şu an bu dersten mahrum kalıyor. Ben de bu parayı ödeyemiyorum. Eşten, dosttan borç ediyoruz yapacak bir şey yok. Çocuğumuzun okulundan geri kalmaması için bunu yapıyoruz. Milli eğitim her ne kadar ‘kaynak kitap yasak’ dese de okul müdürlerinin veya rant peşinde koşanlar, yayınevleri ile anlaşıyorlar bu kitapları öğretmenlere veriyorlar. Biz bu duruma karşıyız. Bir yandan devlet kitap veriyor. Diğer bir yandan ‘başka kitap almayın’ diyorlar. Biz yine gidip ek kaynak kitaplar alıyoruz.”
"Denetimlerin artırılması gerekiyor"
Öğrenci velilerinden Muhammed Ali Kaya da, “Benim üç çocuğum okula gidiyor. Çocuklarımdan da ek kitaplar isteniyor. İşin maddi tarafı bir yana. Veliler olarak çocuklarımızın kitapları artık okullarından masalarına bırakılıyor diye iftihar ediyoruz. Ama bu kitaplar kullanılmayacaksa bazı hocalar tarafından sanki yayınevleri desteklenirmiş gibi özellikle de bazı yazarların ve eğitimcilerin cepleri doldurulsun maksadıyla bu istenen kitaplar biz de çok iyi bir izlenim bırakmıyor. Bu kaynakların kimler olduğunu kimlerden geldiğini FETÖ’müdür, başka bir yerlerden mi? Bunlar da biz de ayrı bir endişeye yol açıyor. Bu konuda denetimlerin artırılması gerekiyor.” çağrısında bulundu.
"Kaynak kitapların neden istendiğini sorduğumuz zaman verilen kitapların yetersiz olduğunu söylüyorlar"
Nuh Açıkgöz de, “Bir veli olarak biz sıkıntı yaşıyoruz. Elimdeki listede 10 tane okuma kitabı var ve bu kitapları hoca çocuktan istemiş. Ben 4 tane kırtasiye gezdim, 3 kitabı buldum. Diğer kitaplar için başka kırtasiyelere bakacağım. Ben şu an bir günlük için müsaidim, her zaman müsait olamayabiliyoruz. Her yerde kitaplar bulunmuyor. Gönül ister ki kırtasiye ve dışarıdaki bu kaynaklara bağlı olmadan bir eğitim olsun. Maaşımızdan ekstra bir bütçe ayırmamız gerekiyor. Her ay bir şekilde kitaplar istiyorlar. Biz fabrikada çalışıyoruz. Devletimiz bu konuya bir el atarsa veya eğitim sistemi böyle ek kaynaklara ihtiyaç duymadan bir eğitim olursa daha iyi olur. Veliler olarak okul yöneticilerine kaynak kitapların neden istendiğini sorduğumuz zaman verilen kitapların yetersiz olduğunu ve eğitimin daha kapsamlı olması gerektiğini söylüyorlar. Bizler istiyoruz ki dışarıdaki satılan istenen kitaplar da o ders kitaplar içerisinde barındırsın. Madem barındırmıyorsa demek ki bu kitaplar hazırlanırken eksik hazırlanıyor.” dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)