Kötülerin de iyilerin de “rakımlı kitapları” vardır. Kur'an'da bunlara “Kitab-ı Merkum-rakımlı-rakamlı kitap” (Mutaffifin:9 ve 20) ismi verilmektedir.
Rakımlı kitap, içinde kişiye dair her tülü bilginin, her türlü sırrın kodlanmış olduğu kitaptır. Arapçada yılan gibi farklı şekildeki canlılara “rakam” denildiği gibi şifreli bilgilere, gizli kodlara, maharete de “rakam” denilmektedir.
Hak Teâlâ iyilere de kötü kimselere de “kodlanmış kitaplar” vermektedir. Bu kodlu kitaplarda kötü kimselerin plan ve desiseleri, hileleri, programları, zaaf noktaları kısaca her bir şey en ince noktasına kadar yazılıdır. Aynı şekilde iyilerin kitabında da sırlar, ilim ve hikmet, her türlü taktik ve strateji, güven noktaları, yol haritası yazılıdır.
Her iki kitap da çok sıkı bir koruma altındadır. Bunların içeriğinden sadece Mukarrep olanlar, Allaha yakın kimseler (Melek, İnsan) haberdar olur (Mutaffifin:21). Bu Mukarrep kimseler Allah'ın özel kullarıdır. Bunlar meleklerden ve insanlardan seçilmiştir. Allah'ın fazlıyla Mukarrep zatlar rakamlı kitapların içine şahit olduklarından her tarafın zaaflarını, artı ve eksiklerini çok iyi bilirler.
Bu ayetler, tartı ve ölçüde hak ve adaletin emredildiği Mutaffifin suresinde geçmektedir. Buna göre rakamlı-kodlu kitabı bilen bu zatlar ölçüyü ve tartıyı çok iyi bilmektedirler. Terazinin kefesinin ne zaman kime döneceğini çok net görmektedirler. Bunu gördükleri için de nerde ne zaman ve nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini bilir ve bildirirler.
Bu zatlar “Kodlu Kitabı” bilir, terazinin kefesinin meylini net olarak görürler. Bunların yaptıkları siyasi bir tahmin değildir. Haşa komplo teorisi hiç değildir. Bunların yaptıkları iş, stratejik araştırma ve düşünce kuruluşlarınınkinden de farklıdır. Çünkü bunlar o kitabın kodlarına tanıktırlar. Terazinin kefesinin meylini görmektedirler.
Strateji, siyaset, vizyon, karar alma, duruş sergileme bütün bunlar bir takım öngörülerle, akıl fırtınalarıyla yürütülüyor. Bunun için özel çalışmalar yapılıyor. Elbette bütün bunların bir kıymeti vardır. Ancak vahiyle doğrudan muhatap olanların bunun çok ötesinde açık ve kesin verilere sahip olmaları gerekir. Çünkü tahminler, akıl yürütmeler, analizler doğru da yanlış da çıkabilir. Çünkü bunların tümünde kodlama hatası vardır. Ama kodlanmış olan kitaba vakıf olanların yanılma ihtimali yoktur. Bu olmadan gücü ve devri hafif görme veya abartma durumu ortaya çıkar ki ikisi de netice itibariyle ciddi sorunlara yol açar.
Devrin kimin devri olduğunu bilmemek, kimler devirlerinin hangi merhalesinde olduğunu kestirmemek hep yanıltıcı kararların alınmasına yol açar. Örneğin kimisi Batı'nın çok güçlü olduğunu bu nedenle onlara karşı buna göre davranmak gerektiğini söylerken kimisi de tam tersini söylemektedir. Fakat ikisi de gözleme ve akıl yürütmeye dayalı bir takım verilerle bu kanaatlere varmaktadır. Çünkü ikisi de rakımlı kitabın içeriğinden habersizdir. Bu da her ikisi için yanılmalara dolayısıyla olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır.
İslam dünyasının durumu, kimin devri gelmiş, kimin devri geçmiş, kim, devrinin hangi aşamasında bütün bunlar “x rakımlı kitapta” yazılıdır. Bunlara da Allah'a Mukarrep olanlar şahittir. Binaenaleyh siyaset, strateji, karar ve karalılık artık “x rakımlı kitabın” verilerine göre belirlenmelidir. Dünyada hiçbir güç ilelebet zirvede kalmaz aksine mutlaka birileri yükselirken birileri alçalır. Bunları Allah'a Mukarreb (yakın) olanlar biiznillah bilir ve gerektiğinde bildirir. Çünkü onlar başkalarının uzak gördüğünü yakın görürler. Onlar uzağı yakın, yakını yakin olarak görürler.
Siyaseten herkesin farklı renk ve boyutta kitabı vardır. Müslümanların bu alandaki kitabı da Kur'an-ı Kerimin haber buyurduğu “Kitab-ı Merkum” kitabıdır. Bu kitapta kodlama hatası yoktur. Müslümanlar bu alanın varlığının farkına varmalı ve bundan hayırlı ve etkili bir şekilde istifade etmelidir.