Gitmeden Öğren sayfamızda bu ay Azerbaycan’ı tanıtıp geçtiğimiz aylarda sıcak çatışmaya dönen ve yıllardır devam eden Karabağ sorununu anlatmaya çalışacağım.
Anadolu ve Kafkasya dağ sistemleri arasında bir geçiş alanı meydana getiren Azerbaycan dağlık bir bölgedir. Azerbaycan’ın ekonomisi tarıma, hayvancılığa ve petrole dayanır. Bakü yarımadası petrol sahası dünyanın en eski ve en zengin petrol alanlarından biridir. Azerbaycan isminin ise Farsça ’da ateş anlamına gelen “Azer” ve muhafız anlamına gelen ‘Baycan’dan geldiği rivayet edilmektedir.
Azerbaycan, Hz. Ömer döneminde İslam toprakları arasına katılmış, Emevi ve Abbasi dönemlerinde de büyük oranda Müslümanların hâkimiyetinde kalmıştır. 11. yüzyıldan itibaren Türklerin etki alanına girmeye başlayan bölge, 1054’te Tuğrul Bey’in, 1076’da Alparslan’ın seferleri sonrası tamamıyla Selçuklu hâkimiyeti altına girmiştir. 1222 ve 1231’deki Moğol istilaları sırasında Azerbaycan büyük oranda tahrip edilmiştir. Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran’daki zaferi ile Tebriz ve Güney Azerbaycan Osmanlı hâkimiyeti altına girerken, takip eden dönemde bölge Osmanlı ve Safavei devletleri arasında birkaç kez el değiştirmiştir.
18. yüzyılın ilk yarısından itibaren bölgeye yönelik ilgisi artan Rusya, özellikle II. Katerina döneminde (1768-1796) Azerbaycan’ın güneyine doğru ilerlemiştir. 1828 yılında ise Azerbaycan toprakları tamamen Rusya’nın hâkimiyeti altına girmiştir. Çarlık Rusya’nın yıkılması ile birlikte 1918 yılında Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ilan edilmiş, böylece tarihte Azerbaycan ismi ilk kez bir devlet tarafından kullanılmıştır. 1919’da İngilizler tarafından işgal edilen Azerbaycan, Sovyet Rusya tarafından 27 Nisan 1920’da tekrar işgal edilerek SSCB’ye dâhil edilmiştir. Ülke, 5 Aralık 1936 tarihinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni oluşturan 15 cumhuriyetten biri hâline getirilmiştir.
Sovyetler Birliği’nin 1980’lerde dağılma sürecine girmesiyle birlikte Azerbaycan ve Ermenistan arasında sınır sorunları baş göstermiştir. Silahlı çatışmaların yaşandığı dönemde Moskova yönetimi önce ilgisiz kalırken, daha sonra Ermenilere yönelik saldırıları gerekçe göstererek 19-20 Ocak 1990’da Bakü’ye girmiştir. Yüzlerce sivilin öldürüldüğü ve bine yakın Azeri’nin yaralandığı bu olay “Kara Ocak” olarak anılmaktadır.
Azerbaycan, 30 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlık kararı almış ve bu karar 18 Ekim’de yürürlüğe konulmuştur. Seçimle iş başına gelen Ebulfez Elçibey’e karşı gerçekleştirilen askerî isyan neticesinde Elçibey görevinden çekilmiş, daha sonra yapılan seçimlerde Haydar Aliyev Azerbaycan’ın yeni devlet başkanı olmuştur. 1993-2003 yılları arasında devlet başkanlığı görevini sürdüren Haydar Aliyev’in ardından, oğlu İlham Aliyev 2003 yılında devlet başkanı olarak seçildi. İlham Aliyev o tarihten bu yana devlet başkanlığı görevini sürdürmektedir.
Azerbaycan, başkanlık sistemi ile yönetilen bir cumhuriyettir. Ülke idari olarak 66 Rayon ve biri özerk (Nahçıvan) 11 vilayetten oluşmaktadır. Bunlardan Yukarı Karabağ ve çevresindeki 7 Rayon 1992 yılından beri Ermenistan işgali altında bulunmaktadır ki bu bölgeler Azerbaycan topraklarının yaklaşık %20’sine tekabül etmektedir.
Sovyetler Birliği zayıflamaya başlayınca, Ermeniler Karabağ'ın Sovyet Azerbaycan'dan Sovyet Ermenistan'a devredilmesine ilişkin taleplerini dillendirdiler. Rusların desteğini de alan Ermeniler, 1991’de Hankendi’ni, 1992’de Şuşa ve Hocalı’yı işgal etti. Daha sonra Laçın, Hocavend, Kelbecer ve Ağdere'yi de ele geçiren Ermeniler, 1993'te Ağdam'a girdi. Ağdam'ı, Cebrayıl, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan illerinin işgali izledi. Ermeniler bu süreçte Azerilere karşı katliamlar yaptı. 1 milyona yakın Azerbaycanlı yaşadıkları bölgeleri terk etmek zorunda kaldı.
Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgal ettiği günden bu yana iki ülke arasında sürekli gerilimler olmuş bu gerilimler zaman zaman çatışmalara dönmüştür. 27 Eylül 2020’de tekrar başlayan çatışmalı süreç bu sefer iki ülke arasında ciddi bir savaşa dönmüştür. Azerbaycan Türkiye’nin de ciddi desteğiyle işgal altında ki topraklarını geri alabilmek için ciddi bir çaba içerisine girmiştir. İki taraftan binlerce asker ve sivilin ölmesiyle sonuçlanan savaşta Azerbaycan büyük bir zafer elde etmiş; başta Karabağ, Suşa, Laçın gibi önemli merkezler olmak üzere işgal altında olan birçok önemli bölgeyi tekrardan kendi topraklarına katmıştır.
Azerbaycan bağımsızlığını yeni ilan emiş bir ülke olmasına karşın birçok tarihi ve doğal güzelliği bünyesinde barındırır. UNESCO Dünya Miras Listesi’ne giren Kız Kalesi Azerbaycan’ın simgelerinden ve en çok bilinenlerindendir. Başkent Bakü’nün en gizemli ve en muhteşem eserlerinden sayılan kalenin iç kısmı 8 kata ayrılmış durumda. Her bir kat yontma taşlarla inşa edilip kubbe formatlı tavanla örtülmüştür. Yine Bakü’de bulanan Şirvanşahlar Sarayı da UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almaktadır.
Altında barındırdığı gaz rezervlerinden dolayı daima yanan ve asla sönmeyen bir ateş olan Yanar Dağ ise turistler tarafından ilgiyle karşılanıyor. Azerbaycan dünyadaki çamur volkanlarının üçte birine sahip olduğunu bilinmektedir. Özellikle Abşeron Yarımadası’nda bulanan çamur volkanları görüntüsüyle insanlar hayretler içerisinde bırakıyor. 20.000 yıl öncesinden kaldığı düşünülen ilkel insanlar, hayvanlar, savaş parçaları, ritüel dansları, boğa güreşleri ve mızraklı savaşçılarını gösteren 600.000’den fazla kaya resmine sahip olan Kobustan Milli Parkı arkeolojik açıdan hazine görevi görüyor ve gezginler tarafından görülmesi tavsiye ediliyor.
Yemek kültürü olarak da zengin olan Azerbaycan’ın hem İran hem de Türkiye mutfağına benzer yemekleri bulunuyor. Anadolu’daki perde pilavına benzerliğiyle dikkat çeken Şah Pilavı. Kuzu eti, kayısı kurusu, erik kurusu, kuru üzüm, kestane ve pirinçten yapılan bu yemek zor olduğu gibi bir o kadar da lezzetlidir. Yine mantıya benzeyen ve kışın vazgeçilmezi olan Düşbare de Azerbaycan Mutfağının önemli yemekleri arasında yer alıyor. Tatlı olarak ise şekerpare ve baklava Azerbaycanlıların en çok tercih edilen yöresel lezzetlerindir.
Yakın zamanda iki ülke arasında yapılan anlaşmayla Türkiye- Azerbaycan arasında vize muafiyeti sağlandı. Buna göre iki ülke vatandaşları turistik seyahatlerinde 90 gün boyunca vizeden muaf olarak seyahat edebilecek. Azerbaycan’ın para birimi ise Manat’tır. 2020 Ekim ayında bir Azerbaycan Manat’ının Türk Lirası karşılığı yaklaşık olarak 4 lira 70 kuruştur.
Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan savaşın nedeni olan Dağlık Karabağ sorununu ve Azerbaycan’ı sizlere tanıtmaya çalıştım. Bir başka yazımda bambaşka diyarlarda görüşmek dileğiyle.
Muhsin Şenol