MUŞ - Yaklaşık 150 yıl sonra Muş'un Yeşilova beldesinde bir araya gelen Dağıstanlı akrabalar hasret giderdiler. Akrabalarıyla tanışma ve buluşma serüvenlerini İLKHA' ya anlatan Dağıstanlılar, akrabalarıyla tekrardan buluşmalarının Allah'ın taktiri olduğunu ifade ederek memnuniyetlerini dile getirdi.
Sürekli Türkiye'ye gidip geldiğini ifade eden Ebu Şamil, Bitlis'ten halkın sıcaklığı ve yakınlığı münasebetiyle Türkiye'den kolay kolay vazgeçemediğini anladığını söyleyerek sık sık Türkiye'ye gelmeye başladığını söyledi.
Ebu Şamil daha sonra şöyle devam etti: "Sonuçta İslam ülkesidir diye İstanbul'u gezerken rehberimize, 'burada Dağıstanlılar yok mu gidip tanışalım ?'' diye sorduğumda, rehber; 'Yalova, Sultaniye ve Karamürsel'de Dağıstanlıların yaşadığını' söyledi. Ben de tanışmak için geldim ve onlarla tanıştım. Daha sonra Muş'ta da akrabalarımızın olduğunu öğrendik ve işte yakın akrabalarımızı da Allahın yardımıyla bulmuş olduk.''
Akrabalarını çok iyi gördüklerini ve kendilerine gösterilen ilgiden dolayı mahcup olduklarını dile getiren Ebu Şamil, yaşadıkları sevincin dil ile ifade edilemeyeceğini belirtti.
"Böyle bir şeyi yaşayacağımı hiçbir zaman tahmin bile etmiyordum''
Babasının Türkiye'ye çok gelmek istediğini fakat sınırların kapalı olması nedeniyle bir türlü gelemediğini dile getiren Hasan ise, "Şuan böyle bir buluşmayı yaşadığım için çok sevinçliyim. Ben böyle bir şeyi yaşayacağımı hiçbir zaman tahmin bile etmiyordum. Ama Allah bunu bize nasip etti. Babam buradan Dağıstan'a gelen ilk akrabamızı görünce sevincinden sabaha kadar ağlamıştı'' ifadelerini kullandı.
"Akrabalarımızla yeniden bir araya geldiğimiz için çok mutluyuz''
150 yıllık bir ayrılıktan sonra tekrardan Dağıstan'daki akrabalarıyla bir araya gelişlerinin sevincini ağlayarak anlatan Molla Yahya Yılmaz; "Şuanda içinde bulunduğum durumu nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum. Babam 130 yaşında vefat etti ve Dağıstan denildiği zaman hep ağlardı. Bizler akrabalarımızı tekrardan görmeyi artık hayal bile edemiyorduk. Şeyh Şamil esir düştükten sonra bizler de dağıldık ve biz burada onlar orada kaldılar. Akrabalarımızla yeniden bir araya geldiğimiz için çok mutluyuz.'' dedi.
" İslam Rusya'da gün be gün yayılıyor''
Rusya'nın bir şehrinde imamlık yaptığını belirten Dağıstanlı Muhammed ise, İslam'ın Rusya'da gün geçtikçe yayıldığına vurgu yaparak, "Rusya'da her gün gençler İslam'ı kabul ediyor. Çok şükür artık Dağıstan'da Müslümanlar rahat ediyor. Kominizim zulmü kalkmış ve artık rahat nefes alabiliyoruz. İslam Rusya'da gün be gün yayılıyor. Müslümanların sayısı artıyor. Rus zulmünden sonra Kur'an okuyan kişi çok azdı. Eskiden aramızda sınırlar vardı. Sınırlar kalktıktan sonra Türkiye'ye, Mısır'a, Suriye'ye çoluk çocuğumuzu gönderdik orada Kur'an-ı örgendiler bazıları hafız oldu. Dağıstan'da çok şükür her şey iyiye gitmektedir." İfadelerine yer verdi.
"Müslüman Müslüman'a sahip çıkmalıdır''
Muhammed, Peygamber efendimizin "Müslüman Müslüman'a sahip çıkmalıdır." Hadisini hatırlatarak, " Müslüman Müslüman'ın derdine, sıkıntısına ortak olmalıdır. Nasıl vücudun bir yeri ağrıdığında diğer organlar da o ağrıyı hissediyorsa, Müslümanlarında öyle olması gerekiyor. Biz Müslüman olarak birbirimizde sahip çıkıp birlikte olmalıyız ki her türlü mutluluğa erebilelim'' ifadelerini kullandı.
Orta doğuda yaşanan savaş ve bu savaşların neticesinde Müslüman halkların mazlumiyetine de değinen Muhammed; "Allah hiçbir kuluna zorluk vermemiştir. Ama verdiği zamanda o sıkıntıdan sonra muhakkak bir ferahlık yaratmıştır. Şuan Müslümanlar da sıkıntı içersindeler. İnşallah ferahlık yakındır." Diye kaydetti. (M .Şirin Çağlayan-İLKHA)