Bizim imanımızın temelini kelimeyi tevhid oluşturur. İnkâr etmeden yapılan bir imanın geçersiz bir iman olduğunu bize tevhid öğretmiştir. Bizler Tevhidle Allah’dan gayrı olan tüm sistemleri ve onların insanlık için ürettiği yaşam ve yönetim tarzını inkâr eder; Allah’ın biz kulları için belirlediği o dosdoğru fıtrat yolundan ayrılmamak için söz veririz. Aynı zamanda o dosdoğru yolun kılavuzluğunu yapması için gönderilen Allah’ın Resulüne (sav) uyacağımıza dair and içeriz.
Yüce Rabbimiz; Milli Marşımız hükmündeki Fatiha Suresiyle de safımızı belirler. Günün belirli vakitlerinde saf saf dizilip; kimlerden olmadığımızı, neyin karşısında olduğumuzu; kimlerden olduğumuzu ve neleri tasdik ettiğimizi günde en az kırk defa tekrar ederiz. Aynı zamanda karşısında olduklarımızın yanına ayağımız kaymasın diye de Allah’a duada bulunuruz.
Bunun içindir ki küfrü, şirki, zulmü, temsil eden,” insanı insanın kurdudur” felsefesi gereğince kendi ırkını Müslümanlardan üstün gördüğü için sömürmeye ve katletmeye and içmiş; kendilerini şu yeryüzünün kaynaklarından istifade etmeye tek hak sahibi olarak gören Haçlı zihniyetine karşı koymadan, buğzetmeden yapılan bir iman yeterli bir iman değildir. Aynı zamanda onlara seyirci kalanların ve kendi çıkarlarını koruma adına Truva atına dönüşenlerin yanında durmak ve desteklemek de tevhide aykırı bir durumdur.
İnsanın tüm insaniyetini ve kaynaklarını sömüren zulüm sistemleri devrilene kadar küfre muhalefet ve buğzetmek; toplumu ifsad eden her türlü ahlaksızlıkla mücadele etmek tüm ömürlerini bu yola feda eden Peygamberlerin sünnetine uymaktır. Bütün Peygamberler kendi çağının zalimini ve zulmünü ortadan kaldırmakla görevlendirilmişlerdir. İşte Hür Dava Partisi bu muhalefeti yapmak ve dünya müstekbirleri karşısında safını belirlemek; aynı zamanda insanı kokuşmuş ideolojilerine kurban sunan sistemlerin manyetik alanından kurtarmak amacıyla yola çıktı.
Çocuğunu eşcinselliğe özendirenlere karşı korumak isteyenler, bunca sapıklığın, ahlaksızlığın saygınlık kazandığı bir ortamda geleceği konusunda endişe edenler, bu kervana koşun! Sizler de bu gidişata bir La deyip; imanınızı tazeleyin!
Ateistlik ve ahlaksızlık üzerine oturtulmuş olan laik müfredatın elinde esir edilen evlatlarının tüm güzel ahlaklarının biçilip çöpe atıldığını; ortada tatminsiz, özgüvensiz, ruhsuz, idealsiz, mutsuz ve yamuk bir şahsiyetin kaldığını görenler! Yeni bir devir geliyor! İnsanlığın aslına döneceği fıtrat devri geliyor, bu devrin gelişine katkıda bulunun!
Medya ve kitle iletişim araçlarının elinde evladının erim erim eriyen ruhunun yaşlandığına şahit olanlar! Çocuklarını sokaklardan ve internet kafelerden getiremeyenler! Sizin ve evlatlarınız için bir umut doğdu, hem de güneş gibi. Söndürün tüm yalancı, sahte, ikiyüzlü mumları! Doğan Hür Dava güneşini görün! Açın iyice gözlerinizi ve bu iyilik hareketinin doğuşunu seyredin.
Bu iyilik hareketi sizlerin derdini dert edinmeyi ibadet bilip yalnızca bir olan Allah’ın rızasını gözeterek yola çıkanlarda sizin derdinizin tiryakı var. Acı olduğu oranda derman olan bir tiryaki.
Aile içi huzuru kaçanlar ve bir türlü sebebini anlayamayanlar! Şiddete uğrayanlar, mahkeme kapısına gidip; sorunlarının çaresini bulamayanlar! Sizlerin bu durumunu yakından takip edip; derman hazırlayanlar var. Sizin yıkılmaya yüz tutmuş yuvalarınızı kurtarmak için geceleri uykuları kaçan bu kulpa sımsıkı tutunun!
Hatta bu Hür kervanda ben de başkalarının kurtuluşu için çalışacağım diyorsanız, siz de bir başkasını dert ediniyorsanız kapılar sonuna kadar size de açık.
Ama şunu gözden kaçırmayasınız ki bu toplumu sapıklığa, ahlaksızlığa, menfaatçiliğe, bunalıma, boşanmalara, intiharlara, şiddete sürükleyenler bu davayı yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Hür Davanın pak ve berrak kadroları tıpkı Taif’te Allah’ın Resulü (sav)’nün taşlandığı gibi taşlanıyor, bu ülkenin polisi tarafından üzerlerine tazyikli su fışkırtılıyor, büyük öküzlerle dinleniyorlar. Eli baltalı, bıçaklı, faşist zihniyet tarafından saldırı ve iftiraya uğruyorlar, arabaları yakılıyor. Bütün bunlar başlarına sırf sizin ve ailenizin imanınızı kurtarmaya çalıştıkları için geliyor.
Ama dün nasıl ki Bediüzzaman’ı ırkçı, uluslararası ajan, terörist olarak tanıtan zalimler Üstad’ın geniş kitlelere yayılıp; kabul görmesine engel olamadılarsa, Allah binlerce insanın kalbine onun ve davasının sevgisini verdiyse bugün de bunca sindirme operasyonlarına karşı bu davanın yayılmasının önüne geçemiyorlar. Hem de saldırılarında bütün teknolojik araçları ve ikna stratejilerini kullanmalarına rağmen.
Toplumu inançsızlıktan kurtarma uğruna 30 yıldır bedel ödeyen, kimsesizliğe terk edilen, kendi kardeşleri tarafından bile yalnız bırakılan, görüntüsü çarptırılan, talepleriyle dalga geçilen, acılarından keyif alınan, her dönem hissesine sürgün ve esaretler düşenlerin artık bu topluma öncülük yapma zamanı geldi. Tarihte artık yeni bir sayfa açıldı. Hür Dava sayfası.
Çünkü bu davanın insanları ihlas ve uhuvvet dersini; Müslüman kardeşleri tarafından iftiraya uğrasalar bile onların aleyhlerinde tek bir söz dahi söylemeyerek geçtiler. Hem de başarı belgesiyle.
Ne mutlu böyle bir asırda ihlasını koruyan Allah’ın askerlerine!
Gelin siz de toplumun sürüklenmeye çalışıldığı bataklığa, uluslararası Haçlı işgal ve zulümlerine muhalefet edip; imanınızın gereğini yapın. Siz de rahatsız olduğunuz bu gidişata bir La deyin.