Kurban Bayramı'nın yaklaştığı bugünlerde "hayvancılık" konusu gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Canlı Hayvan Borsasında besiciler, yanlış hayvancılık politikalarının sektörü bitme noktasına getirdiğini belirtti.
Saman ve yemin pahalı olduğunu bununla beraber mera bulamadıkları için hayvanlarını içeride beslediklerini ifade eden üreticiler, bir an önce büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın desteklenmesini, girdi maliyetlerinin azaltılmasını ve üreticinin önünün açılmasını istediler.
"Devlet yemi, samanı düşürsün, et de hayvancılık da ucuzlar"
Besiciler, "Dışarıdan et alma politikası işe yaramaz, hayvancılık yapanlara yem, ahır, mera desteği yapılmalı. Devlet yemi, samanı düşürsün, et de hayvancılık da ucuzlar, biz de zarar etmeyiz." dedi.
Besicilerden Murat Yalçınkaya, "Şu anda Canlı Hayvan Borsasında fiyatlar çok yüksek. Büyükbaş hayvanların canlı olarak kilogramı 19-20 liradan satılırken küçükbaş hayvanlarda bu fiyat 43-48 lira arasında değişiyor. Bölgemiz için bu fiyatlar gerçekten çok yüksek. Eskiden bölgemizde hayvancılık çok daha fazla gelişmişti. Şu anda özellikle küçükbaş hayvancılıkta ciddi bir gerileme söz konusu. Bölgemizin hayvanının eti güzel lakin az olduğundan dolayı yetmiyor. Bazen hayvan ithal edildiğini duyuyoruz. Bölgede yetişen hayvanların etleri, ithal edilen hayvanların etlerinden çok daha lezzetli. Öte yandan besicilerimiz yıl boyunca çektikleri zahmetin karşılığını bulamıyor. Şu anda besicilerimiz hayvanlarını meralara çıkaramıyorlar. Bu nedenle içeride yemle beslemek zorunda kalıyorlar. Hayvanları fenni yemle beslediklerinden dolayı bu kez hayvanların etlerinin lezzeti kaçıyor. Vatandaşın da şu anda alım gücü yok, vatandaş da perişan durumda. Bu nedenle devletin bölgede teşviki geliştirerek hayvancılığı kalkındırması gerekir. Yem fiyatları düşürülmeli. Yaylalar ve otlaklar bir an önce açılmalıdır." şeklinde konuştu.
"Şu anda Canlı Hayvan Borsasında yeterli hayvan yok"
1992 yılından bu yana besicilik yaptığını söyleyen Seyithan Karaköse ise "Şu anda küçükbaş hayvanlarımız bin ila 2 bin TL arasında satılıyor. Büyükbaş hayvanların fiyatı ise 6 bin liradan başlıyor 15 bin liraya kadar alıcı bulabiliyor. Üreticilerimiz birçok konuda sıkıntı yaşıyor. Örneğin saman, arpa ve yem çok pahalı. Bu kalemler pahalı olduğundan dolayı besici kazanamıyor. Bir de bazı yerlerde yaylalara çıkış yasağı olduğundan dolayı besici hayvanını içeride beslemek zorunda kalıyor. Canlı Hayvan Borsasında şu anda yeterli hayvan yok. Zaten yeterli hayvan olsaydı fiyatlar kendiliğinden düşecekti." dedi.
"Alıcı bulamadığımızdan hayvanlarımızı yarı fiyatına satmak zorunda kaldık"
Karacadağ'ın Sevindik köyünde oturan ve yaklaşık 30 yıldır besicilik yapan Ahmet Yeşilorman ise "Hayvanların fiyatı şu anda çok ucuz, buna karşılık saman pahalı, arpa pahalı. Zarar ediyoruz. Eskiden sürülmeyen birçok mera şu anda sürülüp ekili hale getiriliyor. Biz de hayvanlarımızı otlatabilmek adına meraları kiralamak zorunda kalıyoruz. Hayvanlarımızı otlatacak yer bulamadığımızdan dolayı Bingöl'e, Elazığ'a, Lice'ye gitmek zorunda kalıyoruz. Buraya satmaya getirdiğimiz bazı hayvanlarımızı yarı fiyatına vermek zorunda kaldık. Alıcı bulamıyoruz. Şu anda samanın kilosunu 400, arpanınkini bin TL'den satın alıyoruz. Hayvancılık bitme noktasına geldi. Her şeyi zararına yapar olduk." ifadelerini kullandı.
Ömer Erdoğan ise "Yaklaşık 10 yıldır burada esnaflık yapıyorum. Hem besicilik yapıyorum hem de hayvan alım satım işleri ile uğraşıyorum. Şu anda besicilik yapan insanımızın kar ettiğini düşünmüyorum. Yem ve saman fiyatları pahalı, buna karşılık et fiyatları ise ucuz. Şu anda besicinin çobana, hayvanların bakımına, saman ve yeme ödediği ücret göz önünde bulundurulursa zarar ettiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz. Bakanlığın bu işe bir el atması ve bütün besicilere bu konuda yardımcı olmalarını istiyoruz. Eğer devletin bu konuda vatandaşa yardımı olmazsa vatandaşın kendi ayakları üzerinde durması mümkün değildir." dedi.
İLKHA