Şanlıurfa Zahireciler Borsası esnafı, tarım ürünlerindeki yüksek fiyatlardan dert yanarak, ülkede uygulanan yanlış tarım politikalarından dolayı fiyatların yükseldiğini savundu.
Ürün fiyatlarının kışın zirveye ulaştığını belirten esnaf, henüz kış gelmeden fiyatların zirve yaptığını bu durumun önümüzdeki günlerde piyasalara olumsuz şekilde yansıyacağını ve özellikle bu durumun tüketicilere olumsuz yansıyacağını belirtti.
Çiftçilere gübre ve mazotun maliyetine ya da maliyetin altında verilmesi gerektiğini belirten esnaf, çiftçilerin emeklerinin karşılığını alamadığını ifade etti.
Şanlıurfa Zahireciler Borsası esnafı Rüstem Çakmak, ürünlerdeki yüksek fiyat ve yapılan yanlış uygulamalar ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Fiyat artışlarına dikkat çeken Çakmak, “Zahireciler Borsası’nda bu sene durumlar içler acısı… Ürünlerin az olması, rekoltenin geçen seneye oranla düşük olmasından dolayı piyasalarda fiyat artışı var. Şu an ki fiyatlar, geçen sene kış ayındaki fiyatlar ile yarışıyor. Normalde kışın fiyatlar yükselir, yazın ise sezon açıldığı için fiyatlar düşer. Şu anki fiyatlar kış fiyatları seviyesindedir. Bundan dolayı özellikle tüketiciler sıkıntı yaşıyor. Örneğin besicilikle uğraşan hayvancılık esnafı arpa fiyatlarını, buğdayı kullanan makarna sektörü ve un fabrikaları buğdayın maliyetini yüksek buluyorlar. Buğday fiyatları yüksek olduğu için bu durum ilerde ekmek fiyatlarına da yansıyacaktır. Fiyatlar yüksek olmasına rağmen çiftçiler yine sıkıntı yaşıyorlar. Çiftçilerimiz yaptığı emeğin karşılığını alamıyor.” diye konuştu.
“Türkiye’de tarımcılığın maliyeti çok yüksek”
Çiftçilerin yaşadığı problemlere değinen Çakmak, “ Türkiye’de tarım sektörünün maliyeti çok yüksek. Mazot, gübre, işçilik bunların maliyeti çiftçilerimiz için pahalıya mal oluyor. Devletimizin bununla ilgili çözümleri olması gerekir. Bunun çözümü nedir? Gübre ve mazotu çiftçilerimize maliyetine gerekirse de maliyetinin altında sunmaları gerekir. Çiftçilere bu konuda alan açılması lazım… Çiftçilerimiz bu işi profesyonel olarak yapmak zorundadır. Türkiye’de bulunan tarım arazileri birçok Avrupa ülkesinden büyüktür. Böyle bir tarım alanına sahip olan bir ülke bunu değerlendiremiyor. Hâlbuki çiftçilerimize çeşitli olanak sağladığımız takdirde tarım sektöründe birçok ülkeyi geçebilecek pozisyon ve seviyedeyiz.” şeklinde konuştu.
“Atatürk Barajı yanındaki araziler halen su ile buluşmamış”
Tarım arazilerinin sulanmasının yetersiz olduğunu savunan Çakmak, “Ne gariptir ki, yaklaşık 30 yıldır hemen yanı başımızda faal olarak bulunan Atatürk Barajı’nın sulama sistemi tam kapasiteyle çalışmamaktadır. Atatürk Barajı’nın hemen yanı başında bulunan verimli araziler halen su ile buluşturulmuş değil. Bu büyük bir sıkıntıdır. Bunun sebebi yöresel bir politika mıdır? Devletin kendi politikası mıdır? Ya da bizi temsil edenlerin işgüzarlıklarından mı kaynaklanıyor? Bununla ilgili gerekli araştırmaların yapılması gerekir.” dedi.
“Çiftçi masraflarını karşılayamıyor”
Bu sene mercimekte rekoltenin çok düştüğünü belirten Çakmak, “Mercimek hasadı, bu sene özellikle Şanlıurfa genelinde rekoltenin çok çok altındaydı. Rekoltenin altında olması otomatik olarak fiyatlara da yansıdı. Şu an mercimeğin en yüksek fiyatı 3 lira 60 kuruşu buldu. Bu fiyat normalinde olması gereken fiyattır. Bu fiyatlar özellikle tüketiciyi zor durumda bırakıyor. Tüketici yüksek fiyattan mercimek almak zorunda kalıyor. Bunun tek çözümü; verimli arazileri faaliyete sokup, hem ürünler ucuza mal edilmeli, hem de en üst düzeyde verim elde edilmelidir. Bunu da yapabilecek ancak mevcut iktidardır.” ifadelerini kullandı.
“Ekin alanlarının daralmasının sebebi hali hazırdaki tarım politikasıdır”
Mercimek fiyatlarının yüksek olmasının piyasalara etkilerini değerlendiren Çakmak, “Bunun piyasalara büyük bir yansıması vardır. Geçen sene mercimeğin tavan fiyatı 2 lira 25 kuruştu. Hububat fiyatları kışın tavan yapar. Çünkü ekin yoktur, ekin olmadığından dolayı ürün fiyatları zirveyi kışın yakalar. Şu an piyasalara bakıyoruz, kışın olması gereken fiyatlar bu yaz sezonunda yakalanmış. Bunun sebebi, ürünün az olması ve ekin alanlarının daralmasıdır. Ekin alanlarının daralmasının sebebi, hali hazırdaki tarım politikasıdır. Tarım yatırımları yetersiz olduğu zaman çiftçi mazotu, gübreyi, işçiliği, aletleri, traktörü gerekli harcamaları pahalıya mal ediyor. Tarım alanlarının daralması, fiyatların yüksek olmasının bir diğer nedenidir. Şu anda Türkiye’de geçmiş yıllara oranla fiyat farkı çok yüksektir. Bu fiyat farkı çiftçilere bir artı değildir, çiftçi halen ektiğinin karşılığını alamıyor. Çiftçi hak ettiği geliri elde edemiyor. ” dedi.
İLKHA