Namaz içerisinde bilerek konuşmanın namazı geçersiz kıldığıyla ilgili fakihler arasında ihtilaf yoktur. Muâviye Bin Hakem es-Sülemî’den rivayet edildiğine göre, Allah Resulü (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmuştur: Bu namazda insan kelâmı konuşulmaz. Namaz ancak tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktır. (Müslim, Mesâcid 33, No: 537). Cumhura göre her ne sebeple olursa olsun namazda gayriihtiyari konuşan kimsenin namazı bozulmaz, bu durumda olan kişi namazına kaldığı yerden devam eder. Aynı ruhsat İslam'a yeni müslüman olan ama dini hükümleri öğrenme imkanı bulmayan kişi için de geçerlidir (Şevkânî, Neylü’l-Evtâr II, 331-332). Hanefî mezhebine göre namaz içerisinde konuşmamak, tıpkı taharet ve kıbleye yönelme gibi namazın şartlarındandır. Nasıl ki bu iki şart unutulduğu takdirde namaz geçersiz oluyorsa aynı durum namazda konuşan kişi için de geçerlidir (Sem’ânî, el-İstilâm s.250).
Yanlışlıkla konuşma durumu, uzun olmamalıdır. Zira kaynaklarımızda, yanlışlıkla konuşmanın uzun olması durumunda namazın sonradan iade edilmesi gerektiği bilgisi geçmektedir. Uzunluğun miktarıyla ilgili bazı Şafiî kaynaklarında altı kelime sınırı konulmuşsa da aynı mezhebin diğer bazı kaynaklarında bu durumun örfe göre belirlenmesinin daha münasip olacağı bilgisi aktarılmıştır (Ğamravî, Envâru’l-Mesâlik s.79; Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc I,536).