Yapıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl yapılan yerel seçimlere 15 aylık bir parti olarak katıldıklarını belirterek, buna rağmen Diyarbakır il genelinde yüzde 5 civarında oy aldıklarını, bunun da 40 bin kişiye tekabül ettiğine dikkati çekti.
Haziranda yapılacak milletvekili genel seçimlerine hazırlıklar kapsamında örgütlenme çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Yapıcıoğlu, 81 ilin 48'inde teşkilatlandıklarını bildirdi.
Seçimlere parti olarak mı yoksa bağımsız olarak mı katılacakları konusunda açıklama yapmayı erken bulduklarını dile getiren Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:
"30 Mart 2014 yerel seçimlerinde partimize en yüksek oy yüzde 40'ın üzerinde Muş'un Korkut ilçesinde çıktı. Batman'ın bazı belediyelerinde yüzde 28'den yüzde 5'lere kadar değişen oranlarda oy aldık. Aslına bakarsanız, biz daha yüksek oranda oy bekliyorduk ama bölgenin şartları belli. Bizim seçime girdiğimiz yerlerin neredeyse tamamında HDP ciddi bir varlık gösteriyor. Yüzde 40 oranında oy aldığımız Korkut'ta il genel meclisinde HDP'ye oy verenlerin pek çoğu ilçede AK Parti'yi destekledi. Yani HÜDA PAR karşıtlığı üzerinden kendilerini konumlandırdılar. Bu olmasaydı Korkut Belediye Başkanı HÜDA PAR adayı olacaktı."
"Tavrımız, memnun olmayanlara cesaret vermeye başladı"
Yapıcıoğlu, yerel seçimlerde partililerinin ziyaret ettiği köylere daha sonra PKK'lıların geldiğini ve insanları tehdit ettiğini ileri sürerek, "Baskılar olsa da olmasa da neticede HÜDA PAR, gün ve gün büyüyecektir. Baskılara rağmen oylarımızda bir artış olacak. Bu baskıların bir yerden sonra ters tepeceğini HDP de görmelidir. Bizi hedef tahtasına oturtmalarının sebeplerinden bir tanesin de HDP'ye boyun eğmeden, onlara tabi olmadan, onlara rağmen orada siyaset yapmamızdır. Bu tavrımız, onların siyasetinden memnun olmayanlara da cesaret vermeye başladı" dedi.
"Hainlikle suçladıklarını şimdi kahraman ilan ediyorlar"
Yaklaşık 30 yıldır fiilen silahla siyaset yapan ve siyaset alanında "silahlı propaganda birimleri" kavramını kullanan bir gelenekten gelenlerin silahsız, şiddetsiz, tamamen demokratik ölçülerle siyaset yapmasını beklemenin doğru olmayacağını ifade eden Yapıcıoğlu, şu görüşleri savundu:
"Bunu devam ettirecekler, zira anladıkları şey budur. Taze kan bulamadıkları zaman 15, 20 sene önce ölen arkadaşlarını taziye çadırlarını kuruyorlar ve yine ölüm üzerinden yine ceset üzerinden propaganda yapmaya devam ediyorlar. Kim bilir belki de '1993'te, 1994'te falanca yerdeki çatışmada öldürüldü' dedikleri kişiler, örgütün iç infazı edilmiştir. Öcalan'ın savunmalarından örgüt içerisinde 15 bin kişinin infaz edildiğini belirtilmişti. Bu rakam aslında daha fazla. O dönem hainlikle suçlayıp infaz ettikleri pek çok arkadaşlarını şimdilerde kahraman ilan edip, anma programları düzenliyorlar. Sermayeleri kan, ölüm, cenaze. Bu argümanları ellerinde çıktığında sudan çıkmış balığa dönüşeceklerini düşünüyorlar. Korkmasınlar bunlar olmadan da siyaset yapılabiliyor. Belli bir yerden sonra silah prim yapmaz ters teper."
"Temsildeki adalet, yönetimdeki istikrara feda edilmemeli"
Zekeriya Yapıcıoğlu, yüzde 10'luk seçim barajını eleştirerek, "Eğer HDP seçime parti olarak girer ve yüzde 10'luk barajın altında kalırsa bu seçimin meşruiyetini ciddi şekilde tartışılır duruma gelecektir. Belkide yeni bazı kaotik ortamların oluşmasına da zemin hazırlayacak. Bu tehlikeli bir şey" değerlendirmesinde bulundu.
Seçim barajının mutlak suretle gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Yapıcıoğlu, temsildeki adaletin yönetimdeki istikrara feda edilmemesini istedi. Yapıcıoğlu, "Bu sistemin adil bir sistem olduğunu söylemek mümkün değil. Belki bu istikrar getiren bir sistem olabilir ama adalet hiçbir şeye feda edilmemelidir" dedi.