Son günlerde internet medyasında gündeme gelen ve haber kaynağı olarak Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’na dayandırılan “Seçime 5 İlde Bağımsız Olarak Girilecek” iddiaları ve Kobani bahaneli 7 Ekim’de yaşanan saldırılarda vahşi bir şekilde katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının açıklanan iddianamesini İlke Haber Ajansında değerlendiren Başkan Yapıcıoğlu, konu ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“Devletin ise bu konuda attığı somut bir adım yok”
İlkin açıklanan iddianame hakkında değerlendirmelerde bulunan Yapıcıoğlu, 6-8 Ekim Kobani bahaneli çıkarılan olaylar ve halka yaşatılan vahşetin kelimelere sığmayacak kadar iç acıtıcı ve bu toprakların çokta şahit olmadığı bir manzara olduğunu söyleyerek, bunu yapanların faillerinin aşikar olduğunu, devletin ise bu konuda attığı somut bir adım olmadığının altını bir kez daha çizdi.
“Hazırlanan iddianamede talimatın kimler tarafından verildiği açıkça belirtiliyor”
Açıklanan iddianamede sanık ve şüpheli olarak ismi geçen insanlarla ilgili gözaltı işlemlerinin yapıldığı döneme dikkat çeken Yapıcıoğlu, kimseyi peşinen suçlu ilan etmenin doğru bir davranış olmayacağını, ancak bu güne kadar yakalanan kişilerin tamamına yakınının fiilen olaylara katıldığı iddia edilen kişiler olduğunu, azmettiricilerin ise hiçbir şekilde gündeme getirilmediğini söyledi.
Yapıcıoğlu, “İddianamede de açık şekilde belirtiliyor. İnsanların sokağa dökülmesinin sebepleri açıklanırken hem KCK yöneticilerinden hem de PKK lideri Öcalan’dan hem de HDP parti yöneticilerinden gelen açıklamalar var. ‘Her taraf Kobani olacak. Her yeri Kobani’ye çevirin ve sokakları terk etmeyin.’ dediler. Hatta 20’nin üzerinde ölüm olayından sonra da sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. ‘Bu yasağa kimse uymasın. Eylemleri devam ettirin.’ dediler. Dolayısıyla bu talimatları yerine getirenler yakalandı. Peki, bu talimatı verenler nerede? Savcı Bey’in hazırlamış olduğu iddianamede saat saat talimatın kimler tarafından ve ne şekilde verildiği açık olmasına rağmen talimatı verenlere yönelik bir girişimi göremiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Savcı talimatın nereden geldiğini iddia ediyor ama…”
Savcılık makamının iddianame hazırlayarak sanki birilerini şikâyet ettiği gibi bir izlenimin söz konusu olduğunu ancak savcılık makamının birilerini şikâyet etme makamı olmadığının altını çizen Yapıcıoğlu, Savcının talimatın nerelerden geldiğini iddia ettiğini ancak bu talimatı verenlere yönelik her hangi bir girişiminin olmamasının ise ibret verici bir durum olduğunu söyledi.
“Tek talebimiz hakikatlerin ortaya çıkarılması”
Diyarbakır başta olmak üzere bölgede yaşanan gerçekliği olayların çok öncesinden bu yanan defaatle dile getirmelerine rağmen her seferinde bölgenin bu gerçekliğinin yetkililerce göz ardı edildiğinin unutulmaması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, kendilerinin tek talebinin hakikatlerin ortaya çıkarılması olduğunu söyledi.
Yapıcıoğlu, “Ama bütün yönleriyle ortaya çıkmasını istiyoruz. Biz sadece bizzat tetiği çekenlerin değil, olaylara katılanları oraya yönlendirenlerin ve bu vahşeti işletenlerin de hesap evermesi gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Cezaevinden alınan şahıslarca insanların nasıl katledildiğini de iyi biliyoruz”
Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice katledilmesi davasında tutuklanarak cezaevine konulanlardan bir kaçının çeşitli bahanelerle gündeme geldiğini ve bunlardan birinin söz konusu tarihte cezaevinde olduğu iddialarına da değinen Yapıcıoğlu, HÜDA PAR olarak hiç kimseyi peşinen suçlu ilan etmediklerini ancak, geçmişte bu bölgede yaşanmış karanlık ilişkiler üzerinden cezaevinden alınan şahıslarca insanların nasıl katledildiğini de iyi bildiklerini söyledi.
Yapıcıoğlu, “Ama şunu hatırlamakta fayda var. Biliyorsunuz basına verdiğim bir örnek var. Tatvan’da Ulu Camii müezzininin katledilmesi olayında tetiği çeken şahıslarkın normal şartlarda cezaevinde olması gerektiği bir zamanda cezaevinden devlet görevlileri tarafından çıkarılıp olay yerine götürülüp kendilerine cinayet işletilmişti. Yani tek başına resmen cezaevinde görülmesi onun fiilen de orda olmadığını göstermez. Bu saatten sonra tahliye edilen kişinin o saatte cezaevinde olduğu biliniyorsa, devletin içindeki bazı odaklar veya istihbarat teşkilatının bu olaylara ne kadar müdahil olduğu veya bu kişilerin başka devletlerin içindeki kişilerle ilişkili olup olmadığı da araştırılmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Parti olarak bu konuda alınmış bir kararımız yok”
Yaşanan gelişmeler doğrultusunda olayı takip ettiklerini ancak davaya müdahil olup olmama konusunda partinin yetkili organlarının karar vereceğinin belirten Yapıcıoğlu, parti olarak bu konuda alınmış kararlarının olmadığını söyledi. (Fikret Özkan / Ali Fidancı – İLKHA)