Yapıcıoğlu, öğle sonrası İsmailağa Cemaati'nin merhum lideri Hasan Kılıç'ın taziyesine katılan Yapıcıoğlu, merhum Kılıç ile aynı gün vefat eden ve yine aynı gün Fatih Camii'nden ebediyete uğurlanan Abdülmecid Zindani için Başakşehir'de kabul edilen taziyesine iştirak etti.
Her iki alimin taziyesine katılmak ve cuma günü başlayacak olan uluslararası bir programa iştirak etmek için Ankara'dan İstanbul'a gelen Yapıcıoğlu, beraberinde partisinin genel başkan yardımcılarından Abdullah Aslan ve Mehmet Eşin'in yanı sıra HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç ve İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik ile birlikte önce merhum Hasan Kılıç'ın ardından da Abdülmecid Zindani'nin taziyesine katıldı.
Başakşehir'de kabul edilen taziyeye katılan Yapıcıoğlu, Zindani'nin ailesine ve dava arkadaşlarına taziyelerini sundu.
Taziyede bir konuşma yapan Yapıcıoğlu, "Alimin ölümü alemin ölümü gibidir. Gerçekten ulemanın içerisinde çok değerli bir alimimizi kaybettik. Allah'u Teâlâ makamını cennet, mekanını âli eylesin. Rabbim geride kalanlara sabr-ı cemiller ihsan eylesin. Böyle alimler dünyanın neresinde olursa olsun, onların ilimlerinden bütün bir İslam ümmeti istifade etmeye devam edecektir. Elhamdülillah bugün teknik imkanlarla hangi dilden eser yazacaklarsa yazsınlar bu eserlerin farklı dillere tercümesi yapılarak bütün bir ümmetin istifade etmesi mümkün oluyor. Ulema enbiyanın varisidir. Varis olan alimlerden birisini kaybettik. Allah'u Teala bizleri alimsiz, amelsiz ve ihlassız bırakmasın. Merhum Zindani'yi ilmiyle amil, muhlis bir âlim olarak bildik. Allah'u Teala hüsnü şehadetini kabul eylesin. Bizleri de alimlerimizin ilminden istifade edenlerden eylesin. Onların bize gösterdiği, aydınlattığı yolda sıratı müstakim üzerine yürüyüp son nefesimizi vermeyi Allah'u Teala cümlemize nasip etsin." dedi.
"Gazze konusunda alimlere çok iş düşüyor"
Ümmetin ilmi ile amil, muhlis alimlerin yol göstericiliğinde içerisinde bulunduğu acıklı durumdan kurtulabileceğini aktaran Yapıcıoğlu, "Bu konuda ulemaya çok büyük sorumluluklar düşüyor. Elbette sadece ulema değil, bugün Gazze'de şahit olduğumuz o manzara aynı zamanda ulemaya daha çok vazifeler düştüğünü gösteriyor. Rabbim sıratı müstakim üzerine ilerleyen ulema ve ümeranın vahdetini dünya gözüyle görmeyi bize nasip eylesin. Alimlerimiz ve idarecilerimiz kendi aralarında Gazze'nin durumundan bir ders çıkartıp ümmetin niçin vahdete ermediği konusunda kafa yorup, inşallah ümmetin ittihadına ve vahdetine giden yolları açmak için gayet içerisinde olurlarsa, bir araya gelirlerse inşallah ümmetin vahdeti de arkasından gelecektir. Gazze'nin ve Filistin'in bugün bu durumda olması siyonist düşmanın çok geniş teknolojik imkanlara sahip olmasından ya da dünyanın süper güçlerinin onların arkasında olmasından kaynaklanmıyor. Daha çok İslam ümmetinin parçalanmışlığından ve bizim zayıflığımızdan kaynaklanıyor. Rabbim bütün Müslümanları, Ümmet-i Muhammed'i böyle bir meseleye vesile kılmak suretiyle bir araya toplasın, dağınıklığımızı gidersin ve hürriyetine kavuşmuş Mescid-i Aksa'da birlikte namaz kılmayı bizlere nasip etsin. Allah hepinizden razı olsun, Şeyhimize rahmet eylesin. Geride kalanlara hayırlı ömürler ihsan eylesin." diye konuştu. (İLKHA)