Yapıcıoğlu’ndan bütün milletvekillerine çağrı

Zekeriya Yapıcıoğlu; soykırım suçu ve insanlığa karşı işlenen suçların faillerinin yargılanıp cezalandırılması öngören kanun teklifleri ile ilgili tüm milletvekillerine destek çağrısında bulundu.

Katıldığı TV programında vatandaşlık kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun tekliflerinin ayrıntılarını paylaşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Meclis'te bulunan 594 milletvekilinin tamamından bu teklife destek vermesini istiyoruz. Bu, sadece herhangi bir partiyi hatta sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir şey değil bütün insanlığı ilgilendiren bir şeydir.” dedi.

Filistin’de yaşanan katliamlara karşı ilk günden beri ayakta olduklarını belirten Yapıcıoğlu, “Yaklaşık 8 aydır Gazze’deçok ciddi bir soykırım işleniyor. Artık neredeyse dünyanın her ülkesinde insanların vicdanını yaralayan ve insanlığı neredeyse bir bütün olarak ayağa kaldıran, özellikle sivil toplumu ayağa kaldıran bir zulüm işleniyor orada. Biz de ilk günden beri ayaktayız. Bu zulme karşı sesimizi yükseltmeye bunu duymayanlara duyurmaya çalışıyoruz. Her geçen gün daha fazla sayıda insan bu zulümden haberdar oluyor. Fakat küresel sistem öyle bir şekilde dizayn edilmiş ki maalesef küresel sistem zalime karşı herhangi bir şey yapmıyor. Uluslararası Adalet Divanı’nda Güney Afrika Cumhuriyeti'nin başlattığı sonradan bazı ülkelerin de katılma, müdahil olma suretiyle destek verdiği siyonist yetkililerin soykırım suçundan yargılanması talebiyle ilgili olarak bir süreç yürüyor. Bu davanın savcısı 5 kişi için yakalama kararı çıkarılması talebinde bulundu. Biliyorsunuz daha önce de bazı tedbir kararları alınması istenmişti ama o kararların hiçbirisi maalesef uygulanmadı.” diye belirtti.

Parti programlarında da Birleşmiş Milletler'in yapısının sürdürülemez olduğunu ve bundan herhangi bir şekilde adalet doğmasını ya da Dünya barışının kurulması mümkün olmadığını söylediklerini ifade eden Yapıcıoğlu, "İnşallah 7 Ekim Aksa Tufanı öyle bir şekilde kopacak ki tepkiler zaman içerisinde büyüyecek, dünyanın dört bir tarafına yayılacak ve bu küresel sistemi de temelinden sarsacak. Belki dünya, yeni bir sistem kurma ihtiyacını daha şiddetli bir şekilde hissetmeye başlayacak." dedi

Siyonistlerin sadece güçten anladığını, diplomatik söz, talep ve kınamalarla durmayacaklarından net bir şekilde anlaşıldığının altını çizen Yapıcıoğlu, yine de Lahey’de başlayan yargılamanın ileriye dönük atılmış olumlu bir adım olduğunu dile getirdi.

Kanun teklifi Kurban Bayramı’ndan önce Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek

Meclis’e sundukları kanun teklifi ile ilgili açıklamalarda bulunan Yapıcıoğlu, "Biz bu kanun teklifimizi Aralık ayında Meclis Başkanlığı’na sunduk. Bekledik, bir türlü komisyondan inmedi. Komisyonda görüşülmedi. Her bir milletvekilinin yılda bir defa komisyonlarda görüştürme yani kanun teklifinin doğrudan genel kurula indirilmesini isteme hakkı vardır. Biz bu hakkımızı da kullandık. Öyle zannediyorum ki önümüzdeki hafta veya en geç bir sonraki hafta, inşallah Kurban Bayramı’ndan önce Meclis Genel Kurulu’nun gündemine gelmesini bekliyorum.” ifadelerini kullandı.

Meclise sundukları kanun teklifinde 4 temel şeyi istediklerini belirten Yapıcıoğlu, bunları şu ifadelerle anlattı:

-İnsanlığa karşı işlenen suçlar dolayısıyla Türkiye’de yargılama yapılabilmesinin Adalet Bakanı’nın talebinin yanı sıra meclisin alacağı bir karar üzerine de mümkün olabilmesinin önü açılmaktadır.

“Türkiye, insanlığa karşı soykırım suçlarının önlenmesine dair uluslararası sözleşmelere imza atmış bir ülke. Bu suçlar evrensellik prensibi gereği, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir kişi yine başka bir ülke vatandaşı olan birisine karşı başka bir ülkenin toprağında da bu suçu işlese, Türkiye bunu yargılama hakkını kendi mahkemelerine veriyor. Fakat bu uluslararası ilişkileri etkileyecek bir şey olduğundan dolayı böyle bir yargılama yapılabilmesi için ancak Adalet Bakanı’nın talebi ile savcılar harekete geçer ve bu dava açılabilir. Yani Adalet Bakanı talep etmeden, herhangi bir suç duyurusuyla bu davalar Türkiye'de açılamıyor. Biz bu konuda diyoruz ki bir değişiklik yapalım. Meclisin savaş ilanında karar verme yetkisi var. Uluslararası anlaşmaları uygun bulma veya bulmama yetkisi mecliste. Madem böyle, uluslararası ilişkilerin bozulmasının zirvesi savaştır. Savaş ilanına dahi yetkisi olan Meclis’in niye böyle bir yetkisi yok? Diyoruz ki Meclis’te böyle bir karar alındığında da savcılar bu suçları soruştursun.

-Soykırım suçu ve insanlığa karşı işlenen suçların faillerinin yargılanıp cezalandırılması

Bir diğer değişiklik, diyoruz ki şimdi yabancı bir ülkenin adına asker yazdırılmak suç. Bir ülke için asker toplamak da suç. Ama sadece bu da değil. Soykırım, bizim kanunlarımızda en ağır cezayı gerektiren bir suç. Sosyal medya ve medyaya yansıdı; bazı kişiler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ama aynı zamanda çifte pasaportları var ve bunlar o siyonist ruhla orada işlenen suçun bir soykırım suçu olduğunu bile bile gidip orada savaşıyorlar. Gidip israil adına üniforma giyip bu suçlara ortak oluyorlar. Hatta bazıları fotoğraf çekip katliamlarını överek sosyal medyada paylaşımlarda bulunuyorlar. Soykırım suçu işleyen siyonistler sizin vatandaşınız olmadığı için eliniz yetişmiyor diye yargılamıyorsunuz eyvallah… O zaman gelin biz kendi vatandaşımız olanlardan başlayalım. Zaten yabancı bir ülke lehine gidip asker yazılıp savaşa katılmak başlı başına suç.

Şimdi eğer birisi gidip orada bütün dünyanın suç olarak kabul ettiği ve pek çok ülkenin yargılama yetkisinin de kabul ettiği bir suçu işleyen vatandaşlarla ilgili biz bir işlem yapalım. Diyoruz ki bu suçların işlenmesine rağmen gidip oraya askerlik görevine devam edenler cezalandırılsın. Bunlar asker olarak yazılmışsa bile cezalandırılsınlar. Oraya asker yazılıp bir fiil bu soykırım suçuna iştirak edenler yani orada insan öldürenler müebbet hapis cezası ile cezalandırılsınlar. Zaten soykırım suçunun bizim kanunlarımızdaki cezası, müebbet hapis cezasıdır. Bu suçlara katılan kişileri asker olarak yazanlar ve gönderenler de azmettirici sıfatıyla aynı cezayı alsınlar.

-Çifte vatandaşlığa sahip olanların vatandaşlıktan çıkarılması ve mal varlıklarına el konularak Aile Ve Gençlik Fonu’na devredilmesi

Bir şey daha söylüyoruz. Diyoruz ki bu kişileri ifade vermek üzere ülkeye çağırdığınızda mahkeme önünde hesap vermeye gelmediklerinde onların vatandaşlıklarını düşürün ve Türkiye'deki bütün mal varlıklarını el koyun. El koyduğunuz bu mal varlıkları Aile Ve Gençlik Fonu’na aktarılıp fakir gençlerin evlendirilmesinde kullanılsın.”

Tüm milletvekillerine çağrı

Son olarak tüm milletvekillerine destek çağrısında bulunan Yapıcıoğlu, “Buradan Meclis’teki bütün siyasi partilere, mecliste bulunan 594 milletvekilinin tamamından bu teklife destek vermesini istiyoruz. Bu sadece herhangi bir partiyi hatta sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir şey değil bütün insanlığı ilgilendiren bir şeydir.” dedi. (İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri

HÜDA PAR Sözcüsü Emiroğlu: Aile konusunda artık sosyal dokumuza uygun politikalar üretilmeli
Olmadı, bu hesap yanlış
HÜDA PAR'dan yeni asgari ücret tepkisi
HÜDA PAR: Yılbaşı konserlerine ödenecek astronomik ücretler vicdanları yaralıyor
HÜDA PAR'dan 23 Aralık Dünya Şehit Çocuklar Günü mesajı