Hür Dava Partisi’nin İstanbul İl Kongresinde konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Bitlis’te yaptığı konuşmalarının bazı bölümlerinin haber ajansları tarafından cımbızlanarak çarpıtıldığını söyledi. Yapıcıoğlu, “Bizim mesajlarımızı halka göstermek istemeyebilirsiniz. Hesabınıza gelen kısmını alabilirisiniz. Söylediğimizin tam tersi gibi vermeniz ahlaki değildir. Dün benzer şeyler söyledim düzeltmeler yapılmadı.” dedi.
Herkesin anadilini hayatın her alanında kullanması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, “Başbakan Davutoğlu, Batman’da ‘ben Kürtçe öğrenmek istiyorum’ dedi. Bu güzel bir gelişme biz buna seviniriz. Niçin anadili Kürtçe olanların çocuklarına ana dilinde eğitim verilmesine engel olunuyor. Özel okullarda Kürtçe serbest bırakılıyor. Ama bu milletin parası ile açılan okullarda buna izin verilmiyor. O para milletin cebinden alınan vergilerle çıkıyor. Vergiler toplanıyor. Devleti yönetenlerin cebinden çıkmıyor. Kürt vatandaşların vergisi ile Türkçe eğitim veriyorsun. Oralarda okullar açıp Türkçe eğitim veriyorsun. Kürtlerin de diğer etnik unsurların dilleri tanınmalıdır. Herkes kendi ana dilini hayatın her alanında kullanabilmeli ve ana dilinde eğitim görebilmelidir. Aksi tutumlar fitne çıkarır. Korkmayın ana dilde eğitim bu memleketi bölmez. Asıl bölücülük insanları tek tip yapmaya çalışmaktır.” dedi.
“İç Güvenlik Paketi’ndeki bazı maddeler değiştirilmelidir”
İç Güvenlik Paketi’nde yer alan bazı maddelerin kabul edilemez olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Yapıcıoğlu, “Başbakan bir açıklama yaptı AK Partinin başladığı bu sürece herkes destek versin dedi. Kemalist sistemden çekip partileri kapatılanlar aynı şekilde açıklamalar yapıyor. Yine AK Partili başka bir yönetici, iç güvenlik paketi ile ilgili akla ziyan açıklamalar yaptı. Bu kanunlara teröristler karşı çıkar, ses çıkarmayın deniliyor. Muhalefet partileri yapmayın diyor. Aynı açıklamada yanlış maddeleri olabilir diyor. Yanlış maddeler varsa niye karşı çıkan vatan hainidir. Molotofun bomba sayılması doğrudur. Bir molotofla yüzlerce insan yanabilir. Dün İstanbul merkezli operasyon oldu 21 polis gözaltına alındı. Gerekçe kanunsuz dinleme yapma. Bu dinlemeler hakim kararı ile yapılmış. Siz savcı ve hakim kararı ile dinleme yaptınız hesap verin deniliyor. Yüzbinlere kişi dinlenmiş gazeteci siyasetçi, bürokrat ve daha birçok kişi dinlenmiş. Yeni yasa tasarısıyla polis izin almadan dinleme yapabilir diyorsunuz. İki emniyet müdürünün değiştirip, birkaç polisi farklı yerlere atamakla ve birkaçını görevinden almakla bu sorun çözüldü mü? Bu millet nasıl güvensin bu emniyete?” diye konuştu.
“Vatandaşın canını korumakla görevli bazı polisler vatandaşı öldürüyor”
Son günlerde Paralel Yapıya mensup polisler tarafından 90’lı yıllarda kaçırılarak infaz edilen Cevzet Soysal olayına da değinen Yapıcıoğlu, “İstihbaratçı bir polis kitap yazdı. Karanlık işler çevrildiğini, bu işleri yapanların polis olduğunu yazıyor. Batman’da Cevzet soysal evinden işe giderken kaçırıldı ve polis tarafından öldürüldü. 4 hafta işkence yapıldıktan sonra boynu kırılarak infaz edilmiş. Bu infazı yapan polisler Cevzet Soysal’ın ailesine gidip demişler ki, babanızın arkadaşları babanızı öldürmüş. Onların Müslüman göründüğüne aldanmayın demişler. Vatandaşın canını korumak için onun parası ile eğitim gören, maaş alanlar gidip onu öldürüyor. Sürüye saldıran kurtlara dönüşüyorlar. Bazı polisler size yakındır diye nasıl bu kadar yetki verebiliyorsunuz. Biz endişe ediyoruz. Bir insanda Allah korkusu yoksa canavarlaşır ve her şeyi yapabilir.” şeklinde konuştu.
“Sözlerim cımbızlanarak söylediklerimden farklı şeyler yazılmış”
Bitlis il kongresinde yaptığı konuşmanın bazı ajanslar tarafından sadece bir kısmı cımbızlanarak söylediğinden farlı şekilde verildiğinin altını çizen Yapıcıoğlu, “İç güvenlik yasa tasarısı ile güya HÜDA PAR Genel Başkanı ‘polisin eli kolu bağlı bu yasa geçmelidir. Yolsuzluklar ile ilgili de 17 - 25 Aralık operasyonları hükümete karşı yapılan bir darbedir’ ben sadece bunu söylemedim. Hükümet haklı olabilir, hükümete yönelik ciddi bir tehdit olabilir. Bu ihtimal olabilir. Ama bu yapılan yolsuzlukların üstünü örtme olmasın. En alt kademeden yukarıya kadar yolsuzluk var hükümet bunun bilincinde. Birilerin yumuşak karnınıza vurmasını istemiyorsanız, polis kapınıza gelmeden yolsuzluk yapanların dokunulmazlıklarını kaldırın veya savcılığa gönderin bu elma çürüktür deyin. Biz bunları söyledik. Basında ise sadece 17- 25 Aralık bir darbe girişimidir şeklinde yer aldı.” dedi.
“Söylediğimizin tam tersi gibi vermeniz ahlaki değildir”
Sözlerinin tam tersi şekilde servis edilmesinin ahlaki olmadığına dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Bizim mesajlarımızı halka göstermek istemeyebilirsiniz. Hesabınıza gelen kısmını alabilirisiniz. Söylediğimizin tam tersi gibi vermeniz ahlaki değildir. Dün benzer şeyler söyledim düzeltmeler yapılmadı. Onlar düzeltmese de birileri bizi hükümetin yandaşı kuyruğu vagonu göstermek isteyebilir. Birileri daha farlı göstermek isteyebilir.” ifadelerini kullandı.
“Bizler vasat çizgide dümdüz yolumuza devam edeceğiz”
Vasat bir çizgide olduklarını ve bu vasat çizgide yollarına devam edeceklerini söyleyen Yapıcıoğlu, “Şeyh Said için İngiliz ajanıdır" dediler. Avrupa’ya bu gerici bir ayaklanmadır. Biz Lozan’da size söz verdik. Sözümüzde duruyoruz. İşte kılık kıyafet ile ilgili düzenlemeler yaptık, harfleri değiştirttik, hilafeti kaldırdık. Şeyh Said bunlara karşı çıkıyor, gericidir’ dediler. Şimdi o davanın misyonunu sürdüren kişilere aynı şeyleri söylüyorlar. Bir tarafta bunlar Kürt ırkçısıdır deniliyor. Bir taraftan da bunlar AK Partinin kuyruğudur deniliyor. Biz inşaallah vasat bir çizgiyiz ve bu vasat çizgide dümdüz yolumuza devam edeceğiz.” dedi. (Erkan Yavuz - İLKHA)