BAE, Siyonist rejim ile daha önce kapalı kapılar ardında yaptığı görüşme ve normalleşme adımlarını artık açıktan devam etme kararı aldı. Bu İslam ümmetine ve Kudüs davasına ihanettir. Uzun süreden beri işin bu noktaya geleceği belliydi.
Muhammet bin Zayed, kısaca MBZ, 7 emirlikten oluşan BAE’nin kurucusu ve ilk devlet başkanı Şeyh Zayed Bin Sultan Al Nahyan’ın oğlu. Ülkenin başında ağabeyi Muhammed bin Zayed olmasına rağmen 2014 yılından beri beynindeki rahatsızlıklardan dolayı ülkeyi idare edecek durumda değil. MBZ, ülkenin fiili başkanı.
Ülkenin 1.3 trilyon dolarlık fonunu yöneten 58 yaşındaki MBZ, kaprisli, kendini ispatlamaya çalışan biri. İran takıntılı ve Müslüman Kardeşler (İhvan) düşmanı. Bu yönleriyle emperyalistlerce kullanılmaya çok müsait ve bulunmaz hint kumaşı. Arapların demokrasiye hazır olmadığını, seçim olursa İslamcıların işbaşına geleceğini dillendirerek Batı’yı korkutmakta, böylece monarşi yönetimini ve yaptığı insan hakları ihlallerini meşrulaştırmaya çalışmaktadır.
Ümmet coğrafyasının neresinde bir kaos, çatışma, karışıklık varsa arkasında MBZ’nin adı anılıyor.
-Mısır’da Muhammet Mursi’yi deviren darbenin arkasındaki isim. Sisi’nin destekçisi ve finansörü.
-Libya’da isyancı Halife Hafter güçlerine silah ve paralı asker temin ediyor. Geçen ay Libya’nın Watiya üssündeki Türkiye’ye ait hava savunma sistemlerine yapılan saldırının arkasındaki isim olarak ilan edildi. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, yaptığı açıklamada bunun zamanı ve yerini kendilerinin belirleyeceği bir karşılığının olacağını açıkladı.
-Kendisinin yolunda olan Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman’ı yanına alarak İran’ı sıkıştırmakta, bunun için ülkesini Yemen’de fiili olarak savaşa kattı.
-2017’de Katar ile diplomatik ilişkileri keserek Katar emirine karşı başarısız darbe girişimini planladı ve destekledi. Türkiye ve İran’ın duruşuyla bu darbe amacına ulaşamadı.
-2014’ün Kasım ayında Müslüman Kardeşler’i terör örgütü olarak ilan etti. Salt İhvan değil, coğrafyamızdaki bütün İslami hareketleri, monarşi ve küresel emperyalizme karşı olan şahıs ve kitleleri kendine potansiyel düşman olarak görmektedir.
-Siyonist İsrail, ABD ve kirli odaklarla her türlü ilişkiyi mubah görüyor. Kirli icraatlarıyla bilinen ABD özel güvenlik şirketi Blackwater’dan ve Rusya şirketlerinden aldığı paralı askerleri Yemen, Somali ve Libya’da savaştırıyor. Ülke içerisinde de kendisine karşı muhalif olanları bu paralı askerler vasıtasıyla gözdağı veriyor, susturuyor, ortadan kaldırıyor.
-Kendisine danışman olarak Beyaz Saray’ın eski terörle mücadele uzmanlarından Richard Clarke’ı, kurduğu özel ordusunun başına da Avusturalyalı General Mike Hindmarsh’ı getirdi. Kendi ordusunun başına yabancı birini getirmek coğrafyamızdaki nadir olaylardandır.
Tabi MBZ bütün bunları aklı, gücü ve cesaretiyle yapmıyor. Arkasındaki ABD, Siyonistlerin gücü, aklı ve yönlendirmesiyle yapmaktadır. Efendilerine hizmet ettiği oranda taltif edilmekte ve ödüllendirilmektedir. Siyonistler ondan o kadar eminler ki her türlü silah, yazılım ve programı vermekte tereddüt göstermiyor. Siyonistlerin emin olduğu bir olmak, Hakk ve halkın nezdinde büyük bir cürüm olsa gerek.
MBZ, bütün bunlarla yetinmedi ve yaptığı kirli iş ve günahları açıktan yapma kararı aldı. Siyonistlerle perde arkasında yaptığı görüşme ve anlaşmaları aleni yapmaya başladı. Bu bütün Arapların ve Müslümanların nezdinde apaçık bir ihanettir. Kudüs ve Filistin davasına vurulmuş bir hançerdir. Mazlum Filistinlerin karşısında Siyonistlerin cephesinde yer almaktır. Ne tarih ne de insanlık onu affedecektir. Şu unutulmamalıdır ki, Kudüs davasına karşı durmak dünyada ve ahirette zillet ve hüsrandan başka bir şey değildir.