Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Başkanlığında yapılan toplantılar sonucunda, asgari ücret açıklandı. 2018 yılı için net bin 603 lira olan asgari ücret, 1 Ocak 2019’dan itibaren brüt 2 bin 558, net 2 bin 20 TL olarak belirlendi.
Asgari ücret hakkında konuşan vatandaşlar, asgari ücretin yapılan zamlara göre yetersiz olduğunu ve bir ailenin bu parayla geçinemeyeceğini ifade ettiler.
“Herkes kendisini bankalara ipotek etmiş”
Asgari ücretin yeterli olmadığını ve enflasyon oranlarının yüksek olduğunu söyleyen Cafer Karabulut, “Doğrusu bugün açıklanan enflasyonun ne kadar doğru olduğunu da bilmiyoruz. Belki de reel enflasyon yüzde 90’ın üzerindedir. Adı üzerinde asgari ücret en alt seviyede olması gereken ücrettir. Fakat açlık sınırı ortadayken bu miktar elbette yeterli değildir.” dedi.
Karabulut, “Ülkemizde bildiğim kadarıyla 299 çeşit vergi var. Dünyada vergi sıralamasında ilk üçteyiz. Faiz derseniz ilk ikideyiz. 140 bin liralık konut kredisi için 410 bin lira geri ödeme isteniyor. Millete sorduğunuzda evleri, arabaları var. Rahat gibi görünüyorlar ama herkes kendisini bankalara ipotek ettirmiş ve 10 yılını 20 yılını feda etmiş durumdalar. Herkes bankalara borçlu. Eskiden bu şekilde değildi. Şimdi faiz yükü, vergi yükü, darphane yükü bunların hepsi vatandaşın sırtında. Ben 36 yaşındayım ve hala bekârım. Çünkü cumhuriyet tarihinin en çok boşanmaları bu zamanda olmuş. Artık tek bir SMS’e bakıyor. Nasıl evlenip nasıl geçineceğiz. Eskiden babalarımız tek kişi çalışır 8-10 çocuğa bakardı. Şimdi 2-3 kişi çalışıyor, üzerine mesai yapıyor, çocuğunun yüzünü göremiyor ama hala da yetmiyor.” diye konuştu.
“Adil düzen olmazsa arpa boyu yol kat edemeyiz”
Sorunun giderilmesi için yapılması gerekenin adaletle davranılması olduğunu belirten Karabulut, “Rahmetli Erbakan Hoca'nın ‘Adil düzen’ diye bir sözü var. Düzen varsa ferahlık olur. Yoksa bu millet sıkıntı çekecek. Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela vermez kul azmadıkça. Biz azdık ve birçok gerçekleri inkâr ettik. Hazreti Mevlana’nın ‘Sevdiğiniz insanların her yanlışında bir doğru, sevmediklerinizin doğrusunda yanlış aradıkça arpa boyu yol kat edemezsiniz’ diye bir sözü var. Biz bunu yaptık. 'Bu adam iyidir o halde yanlışı yanlış, doğrusu doğrudur.' dedik. Haliyle arpa boyu yol kat edemedik” ifadelerini kullandı.
“2 bin 20 lira ile yapacaklarınız çok kısıtlı”
Bekâr olmasına rağmen aldığı ücretin kendisine yetmediğini belirten Metin Yıldız, “Asgari ücret genel manada düşük. İyi yanı zam yapılmış olmasıdır. Ama bekâr olmama rağmen aileme yardımda bulunduğum için bana yetmiyor. 2 bin 20 lira ile yapacaklarınız çok kısıtlı. Biz üç kardeşiz. Eğer babam asgari ücretle çalışıyor olsaydı ne okuyabilir ne de çalışabilirdik. Ben en az 2 bin 300, 2 bin 400 lira olmasını bekliyordum. Asgari ücret için 10 saat çalışılıyor. Normalde haftalık 45 saat çalışılması, fazlası için mesai alınması gerekiyor. Ama millet kendi haklarını bilmediği için sıkıntı yaşıyor. Açlık sınırını ve insanların çalışma şartlarını düşündüğümüzde 2 bin lira az bir ücret. 2 bin lira olması çok bir şey değiştirmedi. Çünkü şuan da yapılan zamlarla devlet onu bizden geri alacağı için bizim için değişen bir şey olmadı.” ifadelerini kullandı.
Asgari ücreti yetersiz bulduğunu söyleyen Selahattin Bertan ise, “Asgari ücreti yeterli bulmuyoruz. Her şeyin fiyatı arttı. Masrafların bu kadar arttığı bir zamanda asgari ücret yetmiyor ve insanların birçoğu ek iş yapıyor. Şu anda İstanbul’da bir kira bedeli bin 500 liradan başlıyor, gerisini siz düşünün.” dedi.
“Kirada oturan ve çocukları olan insanların bu parayla geçinmesi zor”
Türk lirasının dolar karşısında yüzde 50 değer kaybettiğini hatırlatan Orkun Yılmaz, “Asgari ücret yeterli değil. Türk lirası dolar karşısında yüzde 50 değer kaybetti. Mağaza ve marketlerde alınan ürünlerde bunu görebilirsiniz. 2017 yılında dolar ile asgari ücreti karşılaştırın bu yıl ki asgari ücretle doları karşılaştırın yine aynı çıkar. Asgari ücretli kişi bu parayla geçinemez. Devlet asgari ücreti biraz daha arttırabilir. Özellikle kirada oturan ve çocukları olan insanların bu parayla geçinmesi zor. Asgari ücretin artması güzel ama Türk lirasının değeri yok. Yüzde 50 bile olsa insanlarda alım gücü azaldı. Önemli olan alım gücünü arttırmaktır. 400 liraya pazara markete çıktığınızda birkaç poşetle dönüyorsunuz.” şeklinde konuştu.
“Bu gidişle çorbaya kaşık sallayacağız”
Zamların misliyle arttığına dikkat çeken Süleyman Demir ise şu ifadeleri kullandı:
“Asgari ücreti yetersiz buluyorum. Millet geçinemiyor. Zamlar misli misline artmış durumda. Yazın 4,5 liraya aldığım helvayı geçenlerde 7,5 liraya aldım. Bu yüzde 75 zam demek oluyor. Yediğimiz ürünlere yüzde 75 zam yapılırken asgari ücrete yüzde 26 zam yapılıyor. Bu yetersiz kalıyor. Yazın dolara endeksli olarak yapılan zamları geri alsınlar. Yoksa çorbaya kaşık sallayacağız. Onun için bu fiyatlara yetişmek için en az 2 bin 750 lira olması lazım. Ya da zamların geri alınması lazım”
İLKHA