Yargı mağduru Müslümanlar hukuk arıyor

Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti Medya Bürosu tarafından ‘Yargı Mağduru Müslümanlar Hukuk Arıyor’ başlıklı basın bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Vilayeti Medya Bürosu tarafından organize edilen ‘Yargı Mağduru Müslümanlar Hukuk Arıyor’ başlıklı basın bilgilendirme toplantısı özel bir otelde gerçekleşti.

Toplantıya; Hüda Par İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Hizb-ut Tahrir Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu Başkanı Kaya Kartal, Akıncılar Derneği Başkanı Mehmet Şahin, Vasat Davası Avukatı Hüseyin Kurşun, Araştırmacı Yazar Burak Çileli, Araştırmacı Yazar Abdulkadir Şen ve bazı yargı mağduru aileler katıldı.

Yargı mağdurları adına basın açıklamasını okuyan Mahmut Kar, FETÖ örgütünün kendisine muhalif olarak gördüğü bütün kesimleri devletin gücünü kullanarak imha yoluna gittiğini ifade etti.

Mahmut Kar, “Genelde 28 Şubat davaları, özelde ise Tahşiye davası, Selam-Tevhid davası, Umut davası, El-Kaide, Malatya davası, İhya-Der davası, Vasat davası ve Hizb-ut  Tahrir davaları bu hukuk dışı yargılamalara en somut örnektir. 28 Şubat sürecinde ve sonraki süreçte medyanın algı operasyonunu arkasına alan yargı sistemi düşmanlık üzere yürüttüğü tüm soruşturma ve yargılamalarda suçlu suçsuz ayrımı yapmadan tüm Müslümanlara ‘Terörist’ muamelesi yapmıştır. Camilerde öğrencilere Kur’an’ı Kerim öğreten Müslümanlar ağır cezalara mahkum edilmiştir. İslami eğitim ve irşad çalışmaları yapan vakıf ve dernek yöneticileri tutuklanmış ve cezaevlerine konulmuştur. Faili meçhul cinayetler Müslümanlara fatura edilmiş, delilden yoksun yargılamalarla suçludan delile ulaşan bir yol izlenerek birçok kişi haksızca mahkum edilmiştir.” dedi.

Kar, son olarak yetkililere seslenerek FETÖ’nün mağdur ettiği mahkumlara yeniden yargılama yolunun açılarak adaletin tesis edilmesini talep etti.

“Farkındalık oluşturmaya devam etmeliyiz”

Basın toplantısında kısa bir konuşma yapan HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, 15 Temmuz darbe girişiminin, Müslümanlara yönelik komplo ve kumpasları ortaya çıkardığına dikkat çekti.

Elibüyük, “15 Temmuz öncesi yaşadıklarımız ortada. FETÖ’nün kumpaslar ile yüzlerce Müslüman hâlâ cezaevinde. Hukuk komisyonumuzun yaptığı tespitlere göre bu kararların altında imzası olan 70 ile 80 arasında hakim var. Biz hükümetten af değil, adil bir yargılanma istiyoruz. Bu süreçte başta STK’lara ve hepimize büyük görevler düşüyor. Tabi bu mağduriyetleri gidermesi gereken en büyük merci hükümettir. Sivil toplum kuruluşları da toplumsal farkındalık noktasında çalışmalarına devam etmelidir.” diye konuştu.

“Artık umutlarımız başka bahara kalmasın”

28 Şubat mağdurlarından olan ve yaklaşık 17 yıldan bu yana cezaevinde olan Yasin Demir’in eşi Semiha Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne yazık ki 5 yıl, 10 yıl, 15 yıl hapishanelerde çürüyen vatandaşlarımız var. Bunlar oldu. Şimdi bunların düzeltilme fırsatını yakaladık.” sözlerini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanının açıklamalar bize umut verdi. Artık umutlarımız başka bahara kalmasın. Adil bir yargılanma istiyoruz.” ifadelerini kulandı.

Fatih Akıncılar Derneği Başkanı Mehmet Şahin ise, medyanın, FETÖ tarafından mağdur edilmiş kesimi görmezlikten geldiğine vurgu yaptı.

Şahin, “Bugün burada bu kadar mağdur kişi toplanmış, ama bunu duyuracak basın gelmemiş. Müslüman tutsaklar ile ilgili ciddi anlamda kamuoyu oluşturmak gerekir. Bununla beraber  mahkumlar ve aileleri ile dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Onlara yalnız olmadıklarını hissettirmemiz lazım. Mahkum kardeşlerimize mektup yazmalı, ailelerini ziyaret edip destek vermemiz gerekir.” dedi.

İLKHA













İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"