MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Danıştay 8'inci Dairesinin vermiş olduğu "Öğrenci Andı" kararını protesto etmek için İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Ali Öner okudu. Öner, Öğrenci Andı'nın, eski Milli Eğitim bakanlarından Türkçe ezan zulmünün de mimarı olan Reşit Galip tarafından yazıldığını hatırlattı.
“Çağdışı bir metnin kaldırılması için bilimsel bir gerekçe aranması garabettir”
MAZLUMDER’in, 2009 yılından itibaren diğer duyarlı insanlarla birlikte yürüttüğü “Andımız kaldırılsın” kampanyasının karşılık bulduğu ve bu uygulamadan yönetmelik değişikliğiyle vazgeçildiği belirtilen açıklamada, “Hükümetin yaptığı bu doğru fiille milyonlarca öğrenci, insan haklarına aykırı metni her sabah okumaktan kurtulmuştu. Danıştay iptal gerekçesinde, 'idari istikrar' vurgusu yaparak 1933 yılından beri okutuluyor olunmasını, 'hukuka güven' ilkesi gereği olarak doğru bulmuş, 'eşitlik' ilkesini de gerekçe göstermiştir. Oysa yanlışta ısrarın doğruluk yönünden kıdem kazandırmayacağı aşikârdır. Danıştay’ın bizzat kendisi bilimsellikten uzak, çağdışı bir metnin kaldırılması için bilimsel bir gerekçe araması da ayrı bir garabettir." dedi.
"Hiç kimse varlıklarını birilerinin varlığına armağan etmeye mecbur bırakılamaz"
"Danıştay Dairesi, bu kararı ile 'yerindelik denetimi yasağı' ilkesini açıkça ihlal ederek idarenin yerine geçip yetki ve takdir hakkını gasp etmiştir" diyen Öner, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de yaşayan tüm diğer etnik kimlikleri yok sayan ve yürürlükten kaldırılan ‘Andımız’ metni insan haklarına açıkça aykırı bir metindir. Hiçbir çocuk askeri düzen içinde hizaya alınarak ideolojik, milliyetçi- ırkçı ifadelerle 'varlıklarını birilerinin varlığına armağan' etmeye mecbur bırakılamaz. Cumhurbaşkanının da zamanında ifade ettiği üzere 30’lardaki Hitler ve Stalin gibi toplumu formatlamaya dönük bu tür uygulamaların hiç kimseye bir erdem kazandırmayacağı aşikârdır. MAZLUMDER olarak hiçbir insanın bir ırka mensubiyeti nedeniyle doğuştan üstün olamayacağını, her türlü ırkçı yaklaşım ve uygulamanın karşısında olduğumuzu bir kez daha deklare ediyoruz. Bütün dinlerin yasakladığı, insan fıtratına aykırı, başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu tüm uluslararası insan hakları metinlerine aykırı olan 'Andımız'ın yargı kararıyla tekrar geri getirilmesine karşı çıkıyor, Danıştay’ın temyiz merciinde insan haklarına aykırı bu kararı bozacağını ümit ediyor ve takipçisi olacağımızı bildiriyoruz."
İLKHA