Yaklaşık yarım asırdır demircilik sanatını sürdüren Selahattin Kaya, ürettikleriyle yuvaları ve camileri ısıtıyor. Bu kış da camiler ve yuvalar, Bitlis’te özenle üretilip satışa sunulan sobalar ile ısınacak. Doğal gazın yaygınlaşmasıyla birlikte rağbetin giderek azaldığı sobalar, bölgede kırsal alanlar başta olmak üzere binlerce yuvayı ısıtıyor. Bitlis’te uzun ve zahmetli uğraşın ardında üretilen kaya soba ve kovalar Muş, Ağrı, Siirt, Elazığ başta olmak üzere çevre illere satılıyor. Soba üretiminin bitme noktasına geldiği Bitlis’te, 12 yaşından bu yana yaklaşık yarım asırdır soba üretimini yapan Selahattin Kaya, ürettikleri sobalarla cami ve yuvaları ısıttıklarını söyledi.
“Teknoloji gelişti, demircilik sanatı öldü”
12 yaşından bu yana demircilik ve soba imalatını yaptığını belirten Selahattin Kaya, “Bitlis’te 3 sanatkâr kaldık. Eskiden bu sanatı yapan yaklaşık 30 kişi vardı. Ama şimdi 3 kişi kaldık. İşler bitti. Teknoloji gelişti, demircilik sanatı öldü. Artık her şey hazır fabrika ürünü olmuş. En çok kova imalatını yapıyoruz. Camiler için özel sobalar yapıyoruz. Ağırlık olarak üretimini yaptığımız kovaları Siirt, Muş başta olmak üzere çevre illere satıyoruz.” dedi.
“Kaybolmaya yüz tutan bu sanatlar desteklenmeli”
İnsanların artık çalışmadığını, eleman bulmakta sıkıntı yaşadıklarına dikkat çeken Kaya, şunları söyledi: “Sanatkârlar artık yetişmiyor. Devlet herkesi asgari ücretle işe alıyor. Rahat iş olunca artık kimse bu işleri yapmıyor. Yapmayınca da eleman bulamıyoruz. Kaybolmaya yüz tutan bu sanatlar desteklenmeli. Teşvikler yapılmalı. Aksi takdirde bu sanatlar, teknolojiye yenik düşerek kaybolacak. En azından, bu sanatta yönelmek isteyen gençlerin sigortaları yapılmalı. 3-4 bine eleman çalıştıramıyoruz. Bu parayı kazanamıyoruz ki çalıştıralım. Bundan dolayı bu sanatların ayakta kalması için desteklenmelidir.”
“Sanatımızın marifetiyle cami ve yuvaları ısıtıyoruz”
10 yıldır Kaya soba imalatında çalıştığını dile getiren Emrah Görücü ise ustasında öğrendiği bu sanatı sürdüreceğini söyledi.
Görücü, “Sanatımızın marifetiyle yuvaları ısıtıyoruz. Ustamın yarım asırdır çalıştığı mesleği devam ettirmeye çalışıyorum. Daha önce sıcak demircilik işleriyle uğraşıyorduk. 10 yılı aşkın süredir kova, soba imalatını yapıyorum. Mesleğimiz zor ve zahmetlidir. Emek isteyen bir sanattır. Önceleri sanatta yatkınlık vardı, rağbet vardı. Ne yazık ki bu artık bitti. Elimden geldiği kadarıyla bu sanatı sürdürmeyi düşünüyorum.” diye konuştu.
Mesleklerinin ince işçilik gerektirdiğini dillendiren Görücü, sözlerini şöyle sürdürdü: “İki kişiyle birlikte günde ancak bir soba yapabiliyoruz. Camiler için özel sobalar üretiyoruz. El emeğiyle yapılan sobalar ile fabrika yapımı sobalar arasında dağlar kadar fark fardır. Fabrika üretiminin kullandığı en kalın sac 0.50-0.60 milimdir. Bizim kullandığımız sac ise 2 milimden aşağı değildir. Ürettiklerimizi merkez, ilçeler ve çevre illerde tüketiyoruz. Kış aylarında bölgeyi kaya sobalar ısıtacaktır.”
Çocukluğundan beri babasının yanında sanat öğrendiğini belirten İbrahim Kaya ise baba mesleğini devam ettireceğini ifade etti.
İLKHA