Adıyaman’da varlığını zor şartlar atında sürdürmeye çalışan bir elin parmak sayısını geçmeyen Adıyaman saatçıları, zaman içerisinde saatçilik mesleğinin önemini yitirdiğini ve Çin malı ürünlerin piyasaya sürülmesi ile işlerinin daha da kırıldığına dikkat çektiler.
İnsanlık tarihi boyunca insan hayatında çok önemli bir yer tutmuş olan saat, insan ilişkilerinin daha kolay olması, hayatın belli alanlarında zamanın ölçülebilmesi için önemli bir yer tutmaktadır.
Saat İlk olarak Mısır’da ortaya çıkmış ve güneş saati, su saati, kum saati, ateş saati örnekleriyle karşımıza çıkmaktadır. Saat gelişen teknoloji ile günümüze mekanik saat ve en son olarak dijital olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Müslümanların namaz vakitlerini belirle konusunda son derece istifa ettiği saat insan hayatında önemli bir yer tutmaktadır.
Yaklaşık 55 yıldır sanatçılık yaptığını söyleyen ve mesleğini severek icra ettiğini dile getiren Hüseyin Yıldız isimli saat ustası, "Bizim zamanımızda saatler genellikle mekanik saatlerdi. 1964'ten beri bu mesleği yapıyorum. Eskiden saat dediğim zaman bir pandil bozulduğu zaman bunu düzeltir, bunu tamir ederdik. Şimdilerde bunu yapan kimse yok, bilmiyor. Ben bu mesleği çok meraklıydım." ifadelerini kullandı.
"Bu meslekte artık aşk ve şevk kalmamış"
Eski mekanik saatlerin şimdilerde çok fazla bulunmadığını elektronik saatlerin ise ucuzlarının bir kıymetinin olmadığını söyleyen Yıldız, "Eskiden bir saati ayarlamak istediğimiz zaman makine ile ayarlardık. Saatimiz, o zaman doğru giderdi. Şimdi makine var, yağlanması var, silme makinesi var fakat o aşk ve şevk kalmamış." dedi.
Çin malı saatlerin insan sağlığı için zararlı olduğunu söyleyen Yıldız, "Şimdi pilli saatler çıktı bunların da iyisi var, kalitelisi var. Fakat kaliteli saatler pahalı olduğu için herkes bunu alamıyor. Mekanik saatler her zaman için iyidir. Kurmalı saatler esas olan saatlerdir. Şimdikiler pilli Çin malı basit saatlerdir. Çin malı saatler kumdan yapıldığından hiçbir zaman sağlıklı saatler değildir. İnsan sağlığına zararlıdır kumdan yapılıyor. İfadelerini kullandı.
Saatin işlevselliğinin yanında aksesuar olarak da kullanıldığını söyleyen Yıldız, "Saat, insan için bir aksesuardır. Evlerde Eskiden bir kurmalı saatler vardı. Bu saatleri kurmaya herkesin gücü yetmezdi. Şimdi pilli saatler 10 -15 lira olmuş 15 -20 liralık saatler neye yarar. Kurmalı saatler bugün en ucuzu 500-600 liradır, daha iyileri de var. Onlar biraz daha pahalıdır. 500 senelik saatler var onlar paha biçilmez. Ama şimdiki saatler, pilli saatlerdir. Herkesin evinde üç beş tane var. Ama kurmalı saatler nadir bulunuyor. Tamircisi yoktur, parçası da pahalıdır." cümlelerini kullandı.
"Saatçilik hassas bir meslektir"
Adıyaman’da saat ustasının kalmadığını, kendisi ile birlikte işe başlayan diğer iki ustanın da artık yaşlarından dolayı mesleği bırakmak zorunda kaldığını söyleyen Yıldız şöyle devam etti: "Meslek ölmüş. Bir pili biz burada 10- 15 liraya takıyoruz dışarıda 50 -60 lira. Kaliteli olan saatlere daima kaliteli pil takılmalıdır. Ucuz piller akıyor ve saate zarar veriyor bunlara dikkat etmek gerekir. Benim zamanımdan Ahmet, Yusuf ve ben kalmışız. Şuan Ahmet’le Yusuf emekliliğe ayrıldılar, bu işi bıraktılar. Artık gözler de görmüyor. Bu meslekte öyle bir şeydir ki yaşlılığı asla kabul etmiyor. Yaşlı insanın gözü görmüyor, elleri titriyor. Bunun için tamir yapamıyor, saatçılık biraz hassas bir meslektir. Bitmeye mahkûm bir meslek olmuş."
Gençlerin meslek edinmeleri, onların gelecekleri için önemli bir adım olacağına değinen Yıldız, "Günümüz gençlerin her şeyden önce okumaları gelir, bugün liseyi bitiren bir çocuğun mesleği yok ise bir meslekten anlamıyorsa aç kalır. Ama bir mesleği varsa en azından ne olursa olsun bir geçim sağlama yolu bulur. Çocukların Bir meslek sahibi olmasını isterim." dedi.
"Devlet saatçıları desteklenmesi gerekiyor"
Günümüz saatçıların geçim noktasında sıkıntı çektiklerini, saat tamircilerinin devlet tarafından desteklenerek sahip çıkılmasını dile getiren Yıldız, "Saatçıların devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor ki saatçılık mesleği bitmesin, ölmeye mahkûm olmasın. Yoksa bu meslek biter. Avrupa'da insanların mesleklerin bir kıymeti var. Kendi mesleklerini rahatlıkla icra edebiliyorlar. İşletebiliyor ama burada öyle bir şey söz konusu değil. Sanatın ve sanatçının bir değeri yok. Onun için vergilerin BAĞ-KUR’un ve diğer bazı giderlerin bitmeye mahkûm olan sanatkârlar için alınmaması gerekiyor. Çünkü çok az kazanıyorlar. Bir şekilde devam etmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Meslekleri için çırak bulamadıklarını söyleyen Yıldız, son olarak şu ifadeleri kullandı: "Günümüzde çırak yok. Bu dükkânı ben 3 oğluma bırakmıştım. Çocuklarım da bugün bu mesleği bırakıp başka yerlere gittiler, artık rağbet yok bu mesleğe."
Tarihi Adıyaman kalesinin alt kısmında barakadan yapmış olduğu iki metrekarelik alanda 20 yıldır saat tamiri yapan saat tamircisi Cumali Akan, Günümüzde saatçiliğin istenilen düzeyde olmadığını ve bitme noktasına geldiğini ifade etti.
"4 çocuğumu buradan kazandıklarım ile okuttum"
Akan, "Saat yeni çıktığında daha kıymetliydi. Şu an fazla bir kıymeti kalmamış. Çin malı saatler piyasada çok olunca bunların da bir değeri kalmadı. Biz bu şekilde günümüzü kurtarma çalışıyoruz. Eskiye nazaran iş çok fazla yoktur. Ufak tefek işlerle günümüzü kurtarmaya çalışıyoruz. Eskiden duvarlarda büyük kurmalı saatler vardı, biz onlara yetişip tamir edemedik. Ama bizim dönemde daha çok elektronik saatler vardı. Şu anda cep telefonları olduğu için piyasada saatin kıymeti kalmadı. Ben iki metrekarelik alanda 20 yıldır çalışıyorum. 4 çocuğumu buradan kazandıklarım ile okuttum." ifadelerini kullandı.
İLKHA