Peygamber Sevdalıları Platformu Marmara Koordinatörlüğü tarafından Sancaktepe Mustafa Öncel Kültür Merkezinde, 6-7 Ekim'de PKK'liler tarafından vahşice katledilen Yasin Börü ve arkadaşları için düzenlenen anma programına yoğun bir katılım gerçekleşti.
Programa, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, HÜDA PAR’ın Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdal Elibüyük, Doğruhaber Gazetesi Koordinatörü Abdullah Aslan, Vuslat Dergisi Editörü Ziya Gündüz ve çok sayıda STK temsilcisi ile halk katıldı. Yoğun bir katılımın olduğu gözlenen salonda çok sayıda kişi programı ayakta takip etti.
Grup Özlem sanatçılarından Nurullah Kuray ve Selami Güneş’in 6-7 Ekim şehitleri üzerine bestelediği ezgilerin seslendirilmesi salonda duygusal anların yaşanmasına neden olurken, Rehber TV programcılarından Mustafa Karakaş’ın okuduğu şiiri dinleyenlerin ise gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
“Şehitlerimizin yolunu asla terk etmeyeceğiz”
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını yapan Molla Nizamettin Yaçin, “Yasin ve arkadaşları kurban eti dağıtırken Myanmar’da Budistler, Müslümanları nasıl bir vahşetle katlettiyse Yasin ve arkadaşları da yerli Budistler tarafından aynı vahşetle katledildi. Bizler onları o gün unutmadığımız gibi bu günde unutmuyoruz. Çünkü onlara yapılan bu vahşi saldırı sadece onlara değil, onların inançlarına da yapılmış saldırıdır. Bizler bu zalimleri asla unutmayacağız ve şehitlerimizin yolunu asla terk etmeyeceğiz. Geçmişte de bu davayı savunan insanlar hunharca katledilmişti. Onlar bu dava uğruna can verdiler. Canlarını veren yiğitlerimize bu yolu sürdüreceğimize söz veriyoruz. Bizden sonra gelen nesillere de bu yolu, bu aşkı aktaracağız ve bununla yetiştireceğiz.” dedi.
“Yasin bugünün nemrutları tarafından şehid edildi”
Daha sonra söz alan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin, “6-7 Ekim olaylarını geçen sene yaşadık. O olaylar esnasında kardeşlerimiz vahşice şehid edildiler. Kürdistan’daki bugünün Nemrutları tarafından şehid edildiler. Biz onları bu günlerde tekrar anıyor ve unutmuyoruz. Nasıl ki Habil’den bu yana yaşanan katliam ve zulümleri unutmadıysak, bu vahşeti de unutmayacağız. Bu asrın çocukları, Peygamberin yolunda gittikleri için katledildiler. Bu gençler yalnızca samimi bir imanla yaşadılar. Allah da onları bu asrın iftihar tablosu yaptı.” ifadelerini kullandı.
“Bu vahşetin cezası cehennemdir”
“Zaman gösterdi ki cennet ucuz değil cehennem dahi lüzumsuz değil” diyerek konuşmasını sürdüren Şahin, “Gerçekten de bu görüntülere baktığımız zaman onların bu mücadelesi ve Allah’a kurban oluşları gösterdi ki, cennet ucuz değil. Ama o vahşi yaratıkların yaptıkları da gösterdi ki cehennem de lüzumsuz değildir. Evet, belki katiller bu dünyada yargılanıyorlar, belki de cezalandıracaklar. Ama bu ceza onların yaptıklarını karşılamayacaktır. Bu vahşetin cezası cehennemdir. Kim Allah yolunda öldürülmüşse Allah’ın şehidi odur. Bu olayların dini boyutu, bu gençlerin yaşadıkları hadisenin dini boyutu şehitliktir. Ve onlar diridirler bizler onu fark etmeyiz. Ölümlü bir dünyanın en güzel ölümüdür onlarınki. Kâbe’nin Rabbine and olsun ki Yasin, Hüseyin ve diğer şehitler kazandı, Kabe’nin Rabbine and olsun ki bu gençler kazandılar. Bunda hiç şüphemiz yoktur. Kurban bayramı gibi mübarek bir günde kazandılar. İsmail’in kurban edildiği günlerde kazandılar. Biz her kurban bayramı geldiğinde Hz. İsmail’i hatırlardık ama biz bu seneden sonra her kurban bayramı geldiğinde hem İsmail’i, hem Yasin’i ve arkadaşlarını hatırlayacağız.” dedi.
“Bir mümin ya şehit olmalı ya da şahit olmalıdır”
Şahin, “Nemrut’un çocukları Kürt illerinde bir ateş yaktılar ve kendi ırklarından olan, İbrahim’in çocuklarını yaktılar. Bir mümin ya şehit olmalı ya da şahit olmalıdır. Biz de Rabbimizden diliyoruz ki inşallah Allah yolunda şehit olalım. Bu ister Türklerden, ister Kürtlerden, ister Araplardan olsun, biz hepsine karşı çıkacağız. Bu yaşanan şahadet olayları coğrafyanın görünmeyen yüzünü de gösterdi. O coğrafyanın mağduriyetini de gösterdi. PKK medyası tarafından canavar gibi gösterilen Müslümanların hakikatte ne kadar mazlum olduklarını gösterdi. Yasin yıllardır anlatamadığımızı şahadetiyle anlattı. Biz anlamı bilinmeyen bir camiaydık ama Yasin ve arkadaşları muhkem ayet oldular, onlar her şeyi anlaşılır kıldılar. İşte varlığımız, mücadelemiz budur. Geçmişimiz budur. Yarınımızda bu olacak dediler. Onlar bu yolda canlarını verdiler bizler de bu davayı sürdüreceğiz inşallah. Yasin hak ile batılın ortaya çıkışına vesile oldu. Rabbim bizleri onların yolunda gidenlerden, onların yolunu sürdürenlerden eylesin.” diyerek konuşmasını dua ile bitirdi.
Programda ayrıca Marmara Üniversitesi Rehber Gençlik Kulübü tiyatro grubu, 6-7 Ekim vahşetini konu ala bir tiyatro sergiledi. (M. Erkan Yavuz - İLKHA)