Basel Said Nursi Vakfı’nın Gençlik Kolları tarafından, geçen yıl 6-8 Ekim tarihleri arasında HDP yöneticilerinin çağrısı üzerine; Diyarbakır, Bingöl, Van ve Mardin’de katledilenle için anma programı düzenlendi.
Said Nursi Vakfı müdavimlerinden Nurettin Uçak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan, “6-8 Ekim Şehirlerini Anma Programı” eğitimci Mehmet Demir’in konuşmasıyla devam eetti.
“Yasin Börü ve arkadaşları Ashab-ı Uhdud gibi şehid edildi”
Konuşmasına Kur’an-ı Kerim’de Buruç suresinde isimleri geçen Ashab-ı Uhdud kısasını aktararak başlayan Demir, Peygamber Sevdalıları Platformunun İslam ahlakı üzerine yetiştirdiği; Yasin Börü, Riyad Güneş, Hasan Gökgöz ve Hüseyin Dakak’ın da, PKK tarafından Ashab-ı Uhdud gibi katledildiklerini belirti.
“Şehadet; sualsiz cennete girmektir, şefaattir ve berekettir”
Şair Mehmet Akif Ersoy’un ‘tarih tekerrürden ibarettir’ sözünü anımsatan Demir, “Biraz önce okunan Buruç suresinin tefsirine bakıldığında olayın gerçekleştiği yerle ilgili farklı görüşler olsa da, bütün alimlerin hem fikir oldukları husus, kıssada adı geçen o gencin kendisini feda etmesidir. Feda ettikten sonra Onun kanının bereketi aynen bugünkü gibidir. Alimler 'O bir semboldür’ diyor, o günden bugüne her zaman benzer olaylar yaşanıyor. Mehmet Akif Ersoy, ‘Tarih tekerrürden ibarettir. Biz ibret alırsak tarih tekerrür etmeyecektir.’ diyor. Günlük yaşamda bu böyle olsa da bazı hadiseler vardır ki insan istese de istemese de cereyan eder. Sünnetullah gereği bu tekrar eder. Yasin ve arkadaşlarının ölümü... Ölüm ayrılıktır, firaktır, üzücüdür, ama İslami davada ölümün diğer adı şehadettir. Şehadet cennetir, sorgusuz sualsiz cennete girmektir, şefaattir ve berekettir. Bir yıldan beri Yasin Börü’nün adından bahsetmeyen kimse kalmadı. Sevsin-sevmesin zoraki adını andılar, onun için berekettir.” Dedi.
“Barbarlık denilince aklıma PKK, HDP ve Demirtaş geliyor”
Programın sona ermesinin ardından İlke Haber Ajansı'na değerlendirmede bulunan Said-i Nursi Gençlik Kolu'ndan Muhammed Arslan, Yasin Börü denilince aklına yaşayan bir şehid geldiğini ifade ederek, "İslam ile haşir-neşir olup tam meyvesini vermişken vefat eden birisi geliyor. Kısa ve öz konuşmak gerekirse; aslında barbarlık da geliyor, zalimler de geliyor, masumiyet de geliyor. Barbarlık denilince aklıma PKK, HDP ve Demirtaş geliyor. Masumiyet denilince de Müslümanlar aklıma geliyor, yani zalimler tarafından zulme uğrayan Müslümanlar geliyor aklıma” şeklinde duygularını dile getirdi.
“Yasin’in şehadetiyle çok ama çok incindik”
Emrullah Zerey, ise, Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan zulmü anlatmaya kelimelerin yetersiz kaldığını belirterek, “Yasin Börü denilince, kanla beslenenlerin onu şehid etme şekli aklıma geliyor. Bu bizi çok yaralıyor ve incitiyor. Bu yapılan insanlık değildir, insan ahlakı da değildir. Biz Yasin’in şehadetiyle çok ama çok incindik. Çok temiz bir gençti ve İslam yolunda şehid edildi. Allah’u teala ailesine sabır versin. Öyle korkunç bir şekilde şehid edildiki, bunu anlatacak kelime bulamıyorum. Allah (cc) Yasin ve arkadaşlarının haklarını, katillere bırakmasın” ifadelerine yer verdi.
“Yasin Börü denilince davaya aşkla sarılmak akla gelir”
Programa katılan Hüseyin Kuyuldar da, Yasin Börü denilince akla ilk gelen şeyin mazlumiyet olduğunu söyleyerek, “Yasin Börü denilince PKK’nin vahşeti akla gelir, insanlığa sığmayan zulmü gelir, Demirtaş akla gelir. Yasin Börü’nün yaptığı iş denilince, aşk akla gelir, sevda akla gelir. Bir davaya aşkla sarılmak gelir. Dava zorluktur, dava meşakkattir. Bunun yanında ise Allah indinde mükâfattır ve mücadele aşk gerektirir” ifadeleriyle duygularını dile getirdi. (Ahmet Bayram – İLKHA)