Kurban Bayramında kana susamış vampirler; kurban eti dağıtan Yasin, Hasan, Riyat ve Ahmet'i vahşice ve caniyane bir şekilde şehit etmişlerdi.
Bununla ilgili Diyarbakır C. Başsavcılığı'nca soruşturma başlatılmış, 3 Aralık 2014 ve devam eden günlerde bir takım operasyonlar düzenlenmişti. Bu operasyonlar sonrasında 30'dan fazla kişi tutuklandı.
Soruşturma aşamasının sonunda savcılık 10.03.2015 tarihinde iddianame de düzenledi ve iddianame Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi.
İddianamede 34 sanık görülmekte; bunların 27 tanesi tutuklu, 6 tanesi hakkında tutuklanmak amacıyla yakalama emri çıkarılmış, 1 tane sanık da tutuksuz yargılanmakta.
İddianamede bütün sanıklara, “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, Devletin birliğini ve Ülke bütünlüğünü bozma, terör örgütü propagandası yapmak”, bir takım sanıklara da bu suçlamalara ek olarak “maktuller üzerindeki değerli eşyaları çaldıklarından hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal etmek” suçları yöneltilmekte.
Davanın naklî olmadığı takdirde ilk duruşma 25 Haziranda Diyarbakır'da yapılacaktır.
İddianameye bakarsak;
1- Vahşi eylemler gerçekleşmeden önceki günlerde eyleme götüren sürecin analizi yapılmakta. Bu analizde PKK/KCK ve HDP'nin bu yöndeki eylem çağrıları değerlendirilmekte.
2- Sanıkların birlikte hareket ederek; öldürme eylemlerine, tüm sanıkların iştirak ettikleri kabul edilmiş. Bundan dolayı bütün sanıklara 4‘er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmiş.
3- Bazı sanıklar, bir takım sanıklar aleyhine beyanda bulunmuşlar.
4- Maktul şehitlerin bedeninde ortalama 20 adet kesici ve delici alet yarası tespit edilmiş ve Şehit Hasan haricinde diğer şehitlere ateşli silah/mermi çekirdeğinin isabet ettiği görülmekte.
Vahşi eylem ise iddianamede, “PKK/KCK terör örgütü güdümünde yayın yapan internet sitelerinde “kck tüm sokakları Kobani sokaklarına dönüştürmeye, kck özellikle bu saatten itibaren milyonlar sokaklara akmalı, sınır insan seline dönüşmelidir, Kobani'de binlerce kürdün katliam ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekilmesi, herkesin bir saniye kaybetmeden Suruç'a hareket etmesi ve bulunduğu yerde sokağa dökülmesi” tarzında yapılan çağrılar doğrultusunda suç tarihinde sokağa çıkan PKK/KCK terör örgütüne müzahir kitlenin IŞİDÇİ olduklarını iddia ederek Yusuf ER, Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'yü öldürme kastıyla sopa, taş ve kesici aletlerle saldırdıkları, bunun üzerine bu şahısların olay yerinden kaçarak Şeyh Şamil Mah. Cengizler Caddesi 562 sokak Özturan-3 Bağlar Diyarbakır sayılı adreste bulunan (5) numaralı daireye sığındıkları, eylemi gerçekleştiren grubun şahısları takip ederek binanın çevresini sardıkları, daha sonra bina içerisine girerek binadaki bütün evlerin kapısını tek tek çalarak Yusuf ER, Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'yü aramaya başladıkları, grubun bina çevresinde toplanmaya başladığı, eylemci grubun Yusuf ER, Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'nün (5) numaralı dairede olduğunun anlaşılması ve kapının tüm zorlamalara rağmen açılmaması üzerine grup içerisinden bir şahsın dördüncü kattaki dairenin balkonundan perde/çarşaf v.b. sarkıtmak suretiyle (3) kattaki daireye mutfaktan girdiği ve daire içerisinde bulunan Yusuf ER, Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'ye silahla ateş etmeye başladığı, bu sırada ikamet sahibi H.O'nun evin anahtarını silahlı bu şahsa verdiği, içeriye balkondan giren silahlı şahsın kapıyı açarak grubun diğer üyelerini de evin içerisine aldığı, eylemci grubun ikamete sığınan şahısları linç ederek ve ateşli ve delici silahlarla yaralayarak üçünü camdan aşağı attıkları, (1) kişiyi de sürükleyerek binadan dışarı çıkardıkları, aşağı atılan ve can çekişen maktüllere yönelik sopa, taş ve tekme ile saldırıya burada da grub üyeleri tarafından devam edildiği,mağdur Yusuf ER'in ikametin tuvaletine sığındığı ve bir süre fark edilmediği, fakat ikametin tek tek odaları ve müştemilatları eylemci grub tarafından kontrol edilince Yusuf ER'in de saklandığı yerde bulunduğu, 3 kişinin Yusuf ER'i darp ederek ve kesici aletle yaralayarak tuvaletten çıkardıkları, Mağdur Yusuf ER'in bir ara bu şahısların elinden kaçmayı başararak ikametten çıktığı ve binadan aşağı inmeye başlayarak merdivenlerinin altındaki yere saklanmaya çalıştığı, fakat arkasından gelen şahıslarca fark edilerek burada da darp edilmeye devam edildiği, Mağdur Yusuf ER'in, grubun bir ara bina önünde bulunan maktüllere yönelik eylemde bulunmalarını fırsat bilerek olay yerinden kaçtığı, arkasından silahla ateş edildiği ancak mağdurun isabet almadığı, olay nedeniyle Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'nün öldükleri Yusuf Er'in yaralandığı, eylemci grup tarafından Yusuf ER, Ahmet DAKAK, Hasan GÖKGUZ, Riyat GÜNEŞ ve Yasin BÖRÜ'ye yönelik gerçekleştirilen öldürme ve öldürmeye teşebbüs eyleminin TCK 82/1-b maddesi kapsamında kaldığı, şöyle ki; eylemci grup tarafından ilk önce sokakta maktüllere ve mağdura yönelik saldırının başladığı, maktüller ve mağdurun kaçması üzerine takip ettikleri, girdikleri binayı tespit edip tek tek tüm daireleri kontrol ettikleri, bulundukları yeri tespit etmeleri üzerine daireye girmek için her yolu denedikleri ve üst kattan bez ile sarkarak aşağı kattaki daireye içlerinden birinin inip silahla ateş ettiği, sonrasında kapının açılması ile daireye giren kitlenin silahla yaralanmış şahısları tekme, sopa ve kesici aletle yaralayıp üç tanesini camdan aşağıya attıkları, diğer birini sürükleyerek dışarı çıkardıkları, can cekişen maktüllere yönelik tekme, taş, sopa ve kesici aletle saldırılarına devam ettikleri, kitlenin aynı eylemi mağdura yönelik de gerçekleştirdiği, bu şekilde gerçekleştirilen eylemde kastın yoğunluğu, eylemin ölen ve yaralanan şahısların acı çekmesine zevk almak şeklinde sadist bir düşüncenin tezahürü ile insanlara özgü duygulardan yoksun bir şekilde gerçekleştirildiği” şeklinde belirtilmiş.
İnsana ait bütün değerlerin yerle yeksan olduğu bir vahşiyane eylemi, iddia makamı sadist bir düşüncenin tezahürü olarak yorumlamış. Söylenecek söz yok!