Bilimsel bilgiden faydalanan teknik bilgi, doğaya hâkim olma düşüncesi, pratik anlayışı, işlerin kolaylaştırıcılığı gibi özellikleriyle her kesimin ilgi odağı olmuştur. Özellikle çocukları etkilediği gibi son zamanlarda büyüklerimizi de etkilemiştir.
Sosyolojik olarak kırmızı çizgilerle eleştirdiğimiz teknolojiyi en çok kullanan insanlar olmaya başladık. Niçin? Çünkü teknoloji günlük işlerimizin bir parçası olmuştur. Dikkat edilmesi gereken husus ise teknolojinin yıkıcılığı değil yapıcılığı olmalı. İzahlar yapılırken ölçü dikkate alınmalı, redd ve inkâr düşüncesiyle hareket edilmemeli. Çocuklar ve ebeveynler arası iletişim üzerinden iletişimsizliğin en belirgin süreci yaz tatilidir.
Yaz tatili bir fırsattır. Çünkü okul döneminin koşturması ve stresi olmadan çocukların yeni beceriler öğrenmesi ve öğrenilmiş becerilerinin pekiştirilmesi için en uygun zamandır. Ama amacın hiçbir zaman yaz tatilini okulun üçüncü dönemi haline getirmek olmadığını tam tersi çocuğun bireysel gelişimi için farklı deneyimlerin yaşayabileceği bir tatil planlamak olduğu unutulmamalıdır. Böylece hem çocuğun okul ortamından kopmaması hem de çalışmaların içinde boğulmaması sağlanabilir.
Nasıl?
Tatilde çocuğun zevk alacağı, moral tazeleyebileceği belirli etkinlikler planlamalı. Çocuğun ilgileri doğrultusunda spor, sanat, gezi gibi etkinliklerine yer verilmeli, yaşıtları ile bir araya gelmesine olanak sağlanmalı. Bütün gün evde kalıp dinlenme adına bilgisayarda gezinmek veya televizyon önünde film seyretmek çocuğun zihinsel ve psikolojik sağlığı açısından olumlu davranışlar değildir. Oysa sosyal ortamlarda veya açık havada yapılacak etkinlikler bireyin rahatlamasına, yeni kazanımlar edinmesine yol açar.
Çocuğun olumlu bir davranış geliştirmesi ve tatilini iyi değerlendirmesi, aile ile çocuğun arasındaki samimiyet derecesi ile orantılıdır.
Ebeveynler, çoğu zaman çocuğu birey olarak tanımadan kendi beklentilerini, hayallerini çocukta yaşatmak gibi gerçekçi olmayan yaklaşımlar içine düşebilir. Oysa çocukla kurulacak sağlıklı iletişim, etkili dinleme ve paylaşım şikâyet edilen birçok iletişim sorunlarını ortadan kaldırır. Unutmamak gerekir ki; çocuklar eleştirilmekten çok anlaşılmak ve kabullenilmek istemektedirler.
Bunun yolu da ortak davranış ve yeni bir dil geliştirmekten geçer. Çocuğunuzla seçtiğiniz kitapları okuyup üzerinde tartışmak; Birlikte alışverişe çıkıp istediği şeyleri kendinin seçmesine izin vererek ortak paydada buluşabiliriz.
Ortak paydada buluştuğumuzda somut işlemlerden soyut kazançlar elde edeceğimiz iklimlere ulaşabiliriz. Bu iklim çocukların unutamayacağı değerlerin kazanıldığı iklimdir. Özellikle değerler ikliminin tatile denk geliyor olması, birçok aile için bulunmaz bir fırsattır.
Mübarek gün ve gecelerden çocukların daha çok istifade edebilmesi için çocuklarla birlikte ziyaretler ve geziler düzenlenebilir. Bu günlerde, çocuklarla birlikte farklı camilerde namaz kılmak, mevlit dinlemek, türbeleri ziyaret etmek vb. faaliyetlerde bulunmak onların sosyal ve manevî gelişimine katkı sağlayacaktır
Yaz tatilleri sanılanın aksine öğrenme sürecinin askıya alındığı bir dönem değildir aslında. Hem öğretmenler hem de öğrenciler için yeni hazırlık sürecidir. Yaz tatili iki eğitim dönemi arasında bir köprü görevi görmelidir, çocuğun okul sürecinden kopması anlamına gelmemelidir Bu nedenle okulda kazanılmış becerilerin günlük hayatta tekrarını yapabilme fırsatı olarak da görmek önemlidir.