Ocak, şubat, mart ve nisanda yağışlar yeteri kadar gelmeyince kuru arazi diye tabir edilen sulanmayan ekili alanlar başakta kurudu ve verim kaybı yüzde 70’leri buldu. Kuraklığın en çok Doğu Anadolu, Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgesi’nde etkili olması tüm sektörleri etkilediği en çok da hayvancılık sektörünü vurdu.
Malatyalı besicileri, artan yem fiyatları ve yaşadıkları sorun ve sıkıntıları İLKHA muhabirine anlattı.
Geçen sene 1,5 liraya aldıkları bir kilo arpanın 3 TL’ye, 75 kuruş olan yemin 1,5 TL’ye ve 42 kuruş olan samanın ise 1 TL’ye yükseldiğine dikkat çeken besiciler, artan maliyetlerden dolayı Kurban Bayramı yaklaşmasına rağmen sevinemediklerini belirttiler. Yetkililere çağrıda bulunan besiciler, mağduriyet yaşadıklarını, kendilerine sahip çıkılamadığı takdirde besiciliği bırakacaklarını söylediler.
Şu an bir büyükbaş hayvanın bir öğün masrafının 25 TL’yi bulduğunu ve bunun bir insanın bir öğünde yediği 25 TL olan kebapla eşdeğer olduğuna dikkat çeken besicilerden Murat Yaşa, bir insan ile bir hayvanın günlük öğünün aynı maliyete denk geldiğini belirtti.
Yaklaşık 10 yıl önce satılan bir tosunla 15 adet cumhuriyet altınının alındığını söyleyen Yaşa, şimdi ise bir tosunla en fazla 6 cumhuriyet altının alınabileceğine dikkat çekti.
Yem fiyatlarına yüzde yüz zam yapıldığını ete ise yüzde 20 zam yapıldığına söyleyen besicilerden Selim Yaşa, geçen sene 3 bin 500 TL olan bir hayvanın yıllık yem maliyetinin 8 bin TL’ye yükseldiğini, maliyetinin sadece yemden oluşmadığını; büyükbaş hayvanlarda yılda yüzde 5 fire kaybının olduğunu, ilaç, veteriner, çoban, elektrik ve su gibi maliyetlerin de olduğunu söyledi.
Çok zor durumda olduklarını belirten Yaşa, hayvancılık sektörüne devam edilebilmeleri için yetkilerin bir an önce artan yem fiyatlarına müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
"Arpa yem saman geçen seneye göre yüzde yüz arttı"
Kuraklığın kendilerini çok etkilediğini söyleyen büyükbaş hayvan besicilerinden Yaşa, “Rabbim sonumuzu hayr eylesin. Artan maliyetlerden dolayı şu an bu işi yaptığımıza bin pişmanız! Böyle devam ederse hayvancılığı bırakacağız. Geçen sene arpayı bir buçuk TL’ye aldık, bugün 3 TL civarında. Böyle devam ederse bu hayvanları nasıl besleyeceğiz? Alım gücümüz bitmiş, tükenmişiz. Bu işi oğlumla birlikte yapıyoruz. Gece gündüz 7-24 çalışıyoruz. Çünkü hayvan besiciliği boş vermeye gelmez. Varımız yokumuz ne varsa bu işe bağlamışız. Bu hayvanlar nasıl besleniyor, etin kilosu kaça mal oluyor? Tarım Bakanı bunu bilmiyor! Geçen sene 42 kuruşa aldığımız samanı bu sene 1 TL’ye aldık. Aradaki farkı görüyorsunuz.
“Bayram geliyor para kazanacağız diye sevinmemiz lazımdı!”
Günde 40-50 tır saman Suriye’ye ihraç ediliyor. Geçen sene Suudi Arabistan’a 50 bin ton yonca ihraç edildi. Hükümet nerede? Hükümeti seviyoruz ama lütfen yapmayın kendi ayağınıza sıkmayın. Birileri özellikle hayvancılığa darbe vurmak için gelse bu kadar darbe vuramaz. Çok mağduruz bu şekilde devam ederse hayvan yetiştiremeyiz. Koskoca tesis kurmuşum ama şu an kara kara düşünüyorum! Bayram geliyor para kazanacağız diye sevinmemiz lazımdı. Yılda 150 ton et üretiyorum. Benim gibi hayvancılığı bırakacak bin kişi var. Allah rızası için bir çiftçi bir besici çıksın da hükümetten memnun olduğunu söylesin.” diyerek yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
“Bir hayvanın ortalama bir öğün yiyeceği 25 TL, Bir kebapta 25 TL”
Çiftçilerin mazot ve gübrenin pahalılığından dolayı zarar edecek korkusundan tarlayı ekemediklerini ileri süren Yaşa, “Bundan 10 yıl önce bir tosun parasıyla 15 adet cumhuriyet altını alınabiliyordu şimdi ise bir tosununun parasıyla ancak 5-6 tane cumhuriyet altını alınabilir. Yerimizde eriyoruz. Bir hayvanın ortalama bir öğün yiyeceği 25 TL, Bir kebapta 25 TL. Bir hayvanın bir öğünde yediği yemin maliyeti neredeyse bir insanın yediği bir öğünün maliyetini geçmiş durumda. Böyle bir sistem görülmüş mü? Yazık, günahtır. Hayvancılık sektörü büyük bir sektör. Allah’tan umudumuzu kesmiyoruz. İnşallah yetkililer sesimizi duyar, bizlere yardımcı olur ve buna bir çare bulunur.” temennisinde bulundu.
“Yetkililerin bir an önce sesimizi duyup buna bir çare bulmalarını talep ediyoruz”
Yem fiyatlarının 2 katına çıktığını etin kilosuna ise yüzde 20 zam yapıldığı belirten Selim Yaşa, şöyle devam etti:
“Yem, arpa ve saman hemen hemen yüzde yüz arttı. Ete yüzde yüz zam gelseydi ancak kurtarırdı. Çünkü şu an biz besiciler zarar ediyoruz ve bu işi bırakmayı düşünüyoruz. Ne yapacağız diye kara kara düşünüyoruz. Maliyet yüzde yüzü geçti ama et fiyatları yeteri kadar artmıyor. Ne yapacağımızı bilemiyoruz bir an önce artan yem fiyatlarına müdahale edilmesini istiyoruz. Geçen sene bir hayvanın yıllık yem maliyeti 3 bin 500 TL idi. Şu anda yeni yapılan zamlarla birlikte bir hayvanın bir yıllık yem maliyeti 7 bin 500 ile 8 bin TL arası tutuyor. Diğer maliyetleriyle birlikte bir dananın maliyeti 15 bin TL’ye çıkıyor. Bunu 13 bin TL’ye sattığımızda bırakın karı 2 bin TL zarar edeceğiz. Zaten besicilikte büyük baş hayvanlarda yıllık yüzde firesi var. Yani 100 danan varsa bunlardan 5 tanesi ölüyor. İlaçlara da yüzde yüzün üzerinde zam geldi. Tabi hayvanların maliyeti sadece yemden oluşmuyor. Bunun İlaç, veteriner, çoban, elektrik ve su maliyetleri de var. Yetkililerin bir an önce sesimizi duyup buna bir çare bulmalarını talep ediyoruz.”