Yemen'deki insani dram gittikçe büyümektedir. Nüfusun neredeyse yarısı açlık sınırının altında bulunmaktadır. Suudi Arabistan'ın başını çektiği şer güçler, Yemen'i yaşanmaz hale getirmiştir. Havadan nerdeyse rastgele yapılan bombardımanlar ve uygulanan abluka, sivil halkı önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir. Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu vahşet maalesef seyredilmektedir. Yaşanan savaşın tarafı olmayan siviller acımasızca katledilmektedir. Geçenlerde basına yansıyan bir fotoğraf karesi, durumun vahametini bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyordu. Sivil yaşam alanlarının bombalanması sonucu, yıkılan binaların enkazı altında kalan siviller can vermişti. Özellikle yaşlı bir ninenin; tespihi elinde, seccade üzerinde ibadet ederken katledilmesi, adeta yaşanan katliamın sembolü oldu. Bombardımandan kurtulan insanlar ise açlık ve hastalıklarla pençeleşmektedir. İslam ümmetinin malını yağmalayan ve küresel şer güçlere peşkeş çeken Suudi hanedanı, ümmetin malı ile aldığı silahları, yine Müslümanları katletmek için kullanmaktadır. ABD, koruma ve himayesine karşılık olarak Suudi Arabistan'a yüz milyarlarca dolar silah satmış ve bir o kadarını da farklı kalemler şeklinde tahsil etmiştir. Suudi Arabistan da satın almış olduğu devasa silah stokunu, halkı Müslüman olan devletlere karşı kullanmaktadır. Tarihi boyunca İslam ve insanlık düşmanlarına karşı tek kurşun sıkmamış olan Suudi hanedanı, Müslümanlara karşı kan ve savaş baronlarına dönüşmektedir. israil ile ilişkileri pekiyi değilken bile israile karşı tek bir kurşun sıkmamış veya sıkanlara yardım etmemiş; adeta israile karşı beddua ile savaşmayı tercih etmiştir. Bu gün ise israilin Ortadoğu'daki en sadık müttefiklerinden birisi olan bu gerici rejim, İslam ümmetinin en temel sorunlarından birisi haline gelmiştir.
İslam ümmetini, Suudilerin eli ile bölmeye çalışan küresel şer güçler, Suudileri bu konuda aktif olarak kullanmaktadır. Yemen dâhil, birçok ülkede Müslümanlar arasındaki mezhep fay hatları Suudilerin eli ile tetiklenmektedir. Mezhep vb. gibi söylemler üzerinden hem zihinsel hem de fiziksel olarak İslam ümmeti ayrıştırılmakta ve tahrip edilmektedir. Suudiler, küfrün av köpekliği ve Truva atı olma görevini büyük bir sadakatle yürütmektedir.
Son günlerde ufak da olsa Yemen'deki insani dram ve katliamlar konusunda bir duyarlılık oluştu. Bu dalgayı büyütmemiz lazımdır. Bu vahim durumu özgür dünyanın gündemine mal edip bu mazlum kardeşlerimizin acılarını paylaşmak ve sorunlarına çare aramak lazımdır.
Şu asırda; basit, önlenebilir hastalıklardan, açlıktan ve içme suyu kıtlığından dolayı insanların ölmesi tam bir utanç vesikasıdır. Bunun vebali İslam ümmetinin de boynundadır. Bu insani felakete son verme adına herkesin imkan ve kabiliyeti dahilinde çaba sarf etmesi elzemdir. Böylesine bir zulüm ve katliam karşısında susan dilsiz şeytandır. Kadınlarımızın ve çocuklarımızın katledilmesinin hiçbir mazereti ve haklı gerekçesi olamaz. Hiçbir siyasi maslahat ve menfaat bunu meşrulaştıramaz.
Yemen'e düşen bombalar evimizin içine, hatta yüreklerimizin ta ortasına düşmüştür. Katledilen masumlar bizim evlatlarımızdır. O halde ey İslam ümmeti, evlatlarınız için ses verme ve ayağa kalkma vaktidir.