Sivil Dayanışma Platformu Kayseri Şubesi tarafından Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde "Yeni Sistem Büyük Türkiye" konulu panel düzenlendi.
Moderatörlüğünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu'nun yaptığı panele Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kayseri Genç Girişimciler Derneği Başkanı Mehmet Gülsoy ve Hukukçu Derya Yanık panelist olarak katıldı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yayman, parlamenter sistemin bir aldatmaca olduğunu belirtti.
Yayman, "Bu sistemin adı parlamenter sistem fakat fiiliyatta darbelerin olduğu, muhtıraların olduğu, vesayetin olduğu, bürokratik oligarşinin olduğu, başbakanların, bakanların idam edildiği, siyasi liderlerin yasaklı hale geldiği, Türkiye'nin muhtaç hale geldiği, 115 turda cumhurbaşkanın seçilemediği, 52 yılda 50 hükümetin kurulduğu bir darbeler sistemidir. Biz darbelere yol açan, başbakanı idam eden bu sistemin değişmesini istiyoruz." dedi.
Türkiye'nin belirli aralıklarla darbelere maruz kaldığını dile getiren Yayman, sözlerini şöyle tamamladı: "En sonunda halen inanamadığımız, sürrealist bir film olarak hatırladığımız FETÖ darbe girişimi oldu. Bu normal bir darbe girişimi değildi. Bu girişim Türkiye'yi iç savaşa sürükleme ve ülkeyi işgale hazır hale getirme girişimiydi. İşte biz bir daha 15 Temmuz'da olduğu gibi hain bir girişime maruz kalmamak için bu sistem değişsin diyoruz. Hayır cephesindeki koca koca adamlar çıkıp yalan üzerinden propaganda yapıyorlar. Türkiye'de sistem tartışmasının 50 yıllık geçmişi var. Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Turgut Özal ve Süleyman Demirel de parlamenter sistemin yerine başkanlık ya da yarı başkanlık sistemini getirmek istiyorlardı."
Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Oğan, 16 Nisan'da yapılacak oylamanın önemini anlamak için Türkiye karşıtı odakların söylemlerine bakılması gerektiğine değindi.
Mevcut sistemin Türkiye'nin hedeflerine gitmesini engellediğini ifade eden Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Arslan da, "1982 anayasasının yapılış sürecinden kabul edildiği sürece kadar bütün süreçleri antidemokratik. Baskıcı, tek yönlü bir süreçte kabul edildi. Hak-İş olarak, bu anayasanın ne kadar maddesi değiştirilirse değiştirilsin, o darbecilerin ruhunun anayasadan gitmediğini görüyoruz. Yapılmak istenen anayasa değişikliğine Hak-İş olarak tam destek verirken bir taraftan da yeni anayasa talebimizden asla vazgeçmiyoruz. Bu 18 maddelik anayasa değişikliği gerçekleştiği zaman Türkiye'nin bütün sorunları çözülmeyecek, bütün talepleri karşılanmayacak. Türkiye'de her şey yeniden yapılıp, yeniden düzenlenmeyecek." şeklinde konuştu.
Arslan, yeni bir anayasa yapılmasının şart olduğunu belirterek, "Biz 18 maddelik değişiklikle Türkiye'nin çok temel bir sorununu çözmüş olacağına inanıyoruz. Yönetim sistemindeki sorunlarını çözeceğine inanıyoruz. Türkiye'de parlamenter sistem diye bize yutturulan, aslında vesayetçi bir sistem olan mevcut yapının bizim sorunlarımızı çözmek yerine Türkiye'yi emsalleri ile aynı kulvarda koşarken, aynı hedeflere doğru giderken geri bırakan, ekonomik krizlerle çökerten, siyasi krizlere sebep olan, darbelerin önünü açan bu yapının, bundan sonra sürdürülebilir olmadığını hepimiz gördük." ifadelerini kullandı.
Geçmiş dönemlerdeki cumhurbaşkanlarının durumuna değinen Arslan, şunları söyledi: "Ekonomik krizlerin müsebbipleriyle muhatapları hep ayrıdır. 2001 krizine sebebiyet veren Ahmet Necdet Sezer, cumhurbaşkanlığı makamında hiçbir sorumluluk göstermeden ülkeyi büyük bir krize sürüklemiştir. Ama krizin sonunda 3 siyasi parti halk tarafından cezalandırılarak meclis dışında bırakılmıştır. Ahmet Necdet Sezer ise ödül olarak 5,5 ay daha makamında kalmıştır. Millet 160 milyar dolarını kaybetmiş, Türkiye 10 yıl geriye düşmüş ama Ahmet Necdet Sezer'den kimse hesap soramamıştır."
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu ise "Anayasa değişikliğini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir grup toplantısında gündeme getirdi. Mecliste bu değişiklik teklifinin millete sunulmaması için 'hayır' cephesi ciddi bir mücadele verdi ama başaramadılar. Hem Cumhurbaşkanı'mız hem iktidar partisi genel başkanı hem de MHP Genel Başkanı süreci sonuna kadar takip ederek, bu paket size sunulmak üzere meclisten geçti. Şimdi söz millette. Milletimiz 16 Nisan'da bu referandum paketiyle ilgili en doğru kararı verecektir. Kendisini yönetecek olan hükümet sistemini yine kendi oylarıyla belirleyecektir." dedi.
Panele Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. (Mehmet Bozdaş-İLKHA)