Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Aşıla ve MKYK üyesi parti vekili Av. Abdülkadir Yılmaz öncülüğünde parti avukatlarından oluşan heyet, dava dilekçesini Danıştay Başkanlığı'na sundu.
6 Eylül'de başlayacak zorunlu PCR testi uygulamasının, milyonlarca vatandaşı telafisi imkansız zarara uğratacağı ifade edilen ve 15 sayfadan oluşan dava dilekçesinde özetle şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk ve kanun devleti olduğu, genelge ile temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılamayacağı, genelgede sınırlama yapılan kişi dokunulmazlığı, seyahat hürriyeti, bilim ve sanat hürriyetlerinin Anayasa’nın ilgili maddesinde gösterilen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlandırılabileceği vurgusu yapılmıştır. Bunun yanı sıra sağlık hukuku mevzuatı uyarınca, kişinin vücuduna yapılan her türlü müdahalenin bazı şartlara ihtiyaç duyduğu lakin, zorunlu aşı ve PCR test uygulamasında bu şartların bulunmadığı, özellikle Türkiye’nin taraf olduğu Biyotip Sözleşmesi mucibince, tıbbi müdahalelerde hür ve tamamen aydınlatılmış irade bulunması gerektiği ifade edilerek böyle bir sınırlama kanunla dahi yapılmak istense Biyotip Sözleşmesi’nin uygulama alanı bulacağı, kanunun uygulanmayacağı belirtilmiştir. Son olarak, iptali istenen genelgenin içeriğini oluşturan zorunlu PCR test ve aşı uygulamasının 6 Eylül 2021 tarihi itibariyle başlaması halinde milyonlarca vatandaşımızın telafisi imkânsız maddi ve manevi zararlara duçar olacağı, hukuka aykırı genelgenin uygulanmakla etkisini yitirecek bir genelge olduğundan bahisle yürütmenin durdurulması kararı verilmesi talep edilmiştir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur."