Malum, seçim sürecindeyiz. Seçim denilince akla hemen vaatler geliyor.
Partiler, adaylar seçmenlere çok sayıda vaat sıralıyor. Sonradan vaatlerin unutulduğu, yerine getirilmediği konusunda sürekli şikâyetler oluyor. Ama bugün konumuz bu değil.
Seçim varsa vaatler de olacak tabii. Ancak vaatlerin mahiyeti önemlidir. Hele ki seçimler yerel olunca vaatler hep yerel oluyor. Burada yerelden kastımız genelin zıddı olan yerel değildir. Vaatlerin yerle alakalı olduğunu kastediyoruz.
Yerel vaatler İsrail oğullarının geleneğidir. Onlara gökten Menna ve Selva inerken onlar “yok” dediler “biz yerel olanı istiyoruz. Yerden biteni istiyoruz. Yerin bitirdiklerinden soğan, sarımsak, ot-yeşillik, salatalık istiyoruz”(Bakara: 61) dediler.
"O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz?” (Bakara:61) “Bakın gök geniş. Vizyon sahibi olun. İdeal sahibi olun. Özgür ve aziz olun” onlara ne denildiyse boş. Onlar ısrarla inatla yerel olanı, yerden biteni istediler. “Vizyon, misyon, dava, hedef falan geçin bunları, siz bize soğandan, salatalıktan, yeşillikten bahsedin.” Bunlar var mı yok mu? Tercih bunlardır.
Bugün Türkiye’de benzer bir durumun olduğunu gözlemliyoruz. Seçimler yerel olunca vaatler hep yerel. Soğan, salatalık, sarımsak türü vaatler. Maksat yeşillik olsun.
İyi de kardeşim biz inançlı insanlar olarak sadece yereli esas almıyoruz ki biz yerel ile göksel olanın bileşkesiyiz. Bu nedenle Hak Teâlâ “Sizin rızkınız da size vaad edilen de göktedir.” (Zariyat:22) buyurmuştur. Gök geniştir. Hem vizyondur hem standarttır. Bu, “yerelleşmeyin” demektir. Hani “sıvışmayın, kaçmayın” anlamında “arazi olmayın” diye bir deyim vardır. İşte “Arazi olmayın” demektir. Çünkü arazi topraktır. Arazi olana bağlı olanlar arazi olur. Sıvışıp kaçar.
Vaatler olmalıdır. Ama nedense seküler düşüncenin etkisiyle yere ait olanlar vaat oluyor artık. Göksel hususlar vaat olmuyor. Bu şekilde gençliğimizin arazi (olmasına) sebep oldular. Mücadeleye, zorluğa gelmeyen, sıkıntıya gelince sıvışan bir hale getirdiler.
İslami şuuru olan gençliğin bu duruma düşmesi pek manidardır. Bir muhalefet partisi lideri çıkıp “refah, huzur, zenginlik” vadediyor. İyi de kardeşim bunların hepsi yerel vaatler, arazi vaatlerdir. Nerede “Din”, namus, özgürlük, şeref, istiklal, bağımsızlık, vizyon… Yok, bunlar göksel, hayali, ütopik şeylerdir! Dolayısıyla bunları geçin! Önemli olan soğan, sarımsak, ot, salatalık…
İsrail oğulları bu felsefeyi Müslümanların içine çok güzel yerleştirdi. Onlar vakti zamanında ot, soğan istediler; ama şimdi idealleri var. Büyük hedefleri var. Şimdi bütün dünyayı soğana, sarımsağa boğabilirler. Ama artık onlar soğan, sarımsak davasını bizim gençlere bıraktılar.
Evet, soğan, sarımsak önemlidir. Ot ve yeşillik de önemlidir. Bunlar da vaat edilsin. Ama bunlar da göktedir. Gök ile rabıtamız devam ederse bunları her türlü elde ederiz. Ama gökle bağımızı koparırsak arazi oluruz. Mücadeleye gelmeyiz. Hedefsiz, idealsiz oluruz. Keyif ehli oluruz. Keyfiyeti kaybederiz.
Şuranın ciğeri meşhur, yok buranın kebabı. Yahu bu ülkede kuyu, şiş, testi kebabından tutun, köftesine kadar en az 250 etli yemek türü vardır.
Yerli olmak yerel olmak değildir. Yerli olalım, ama yerel olmayalım.
Vaatler olsun. Vade olsun. Ama sadece yerele dayalı olmasın. Yoksa soğan, sarımsak miadını doldurur.
Ümmet, Millet yerel değildir. Cihanşümuldür.
Bu seçimler beka meselesi mi? Şimdi bu konuya girmeyelim. Ama seçimlerin yerellik sorunu olduğu kesindir.
Ha bir de ülkenin soğan sorunu vardır.
Soğanın az üretilmesi sorunu.
Bir de soğanın vizyon olması sorunu vardır.