Bu hafta yetkililerin dikkatlerini bazı hususlara çekmek istiyorum. Öteden beri destek isteyen bedelli askerlik taliplisi gençlerin, 2010 KPSS mağdurlarının ve de Tıbbi Sekreterlik mezunlarının seslerini duyurmak istiyorum. Toplumun bu üç gençlik kesimi ile ailelerinin yetkililerden önemli beklentileri oluşmuş durumdadır. Bu beklentilerin karşılıksız kalmamasını ümit ediyoruz.
Son rakamlara göre Türkiye'de bakaya ve yoklama kaçağı bir milyon dolayında gencimiz vardır. Bunların iki katı kadar da tecilli insanın varlığını hesaba kattığımızda askerlik görevi bu gün 3 milyon 250 bin dolayında insanın sorunu haline gelmiş durumdadır. Yeri geldiğinde toplumun tamamının asker olabilmesi elbette olması gereken bir husustur. Askersiz, savunmasız bir devlet veya millet düşünülemez. Bu hususun toplumu incitmeyecek, yük olmaktan çıkaracak bir format ile çözüme kavuşturulması gerekir. Gelişmiş ülkeler bir şekilde bu soruna çeşitli çözümler bulmuşlardır. Bizim önerimiz, en kısa sürede profesyonel orduya geçiş yapılarak meselenin kökten halledilmesidir. Ancak o yapılana kadar şu an beklentisi olan gençlerimize ve ailelerine de savunmada zaaf oluşturmayacak şekilde bir çözüm bulunması önemli bir müşkülü çözecektir. Eğer bir bedelli askerlik çıkarılacaksa da bunun ailelerin gücünü aşmayacak makul bir bedel ile olması gerekir.
Bu günün önemli sorunlarından bir tanesi; üniversite mezunlarımızın açıkta kalmaları hususudur. Bu sorunun acı tarafı, artık işsizler ordusunun ekserisinin kalifiye eleman diye tabir edilen diplomalı gençlikten oluşmasıdır. Avrupa ve diğer batı ülkelerinde nüfus, her geçen gün yaşlanırken ve açığı kapatacak gençlik aranırken ülkemizde yüz binlerce diplomalı gencin açıkta olması, büyük açmazlarımızdandır.
Bu mağdur kesimlerden biri de 2010 yılı KPSS mağdurları diye tabir edilen gençliğimizdir. 2010 yılında Fetö tarafından KPSS sınavına yolsuzluk karıştırıldığı, soruların çalındığı iddiasıyla Eğitim Bilimleri testi, Genel Yetenek ve Genel Kültür de dahil olmak üzere bazı testler iptal edildi. Kopya çekerek yerleştiği kesinleşen 13000 dolayında kişinin görevlerine son verildi. Bu kopyacılar nedeniyle atanamayan mağdurlar ise taleplerini toplamda dört maddede ifade etmektedirler. Sorunlarına çözüm olması temennisi ile bu dört maddeyi olduğu gibi yazıyorum:
1-Kopyacıların puanları iptal edilsin ve sistemden çıkarılsın.
2-İptal edilen puanların ardından değişen standart sapmayla puanlarımız yeniden hesaplansın
3-Kopyacılardan boşalan kadrolara 2010 KPSS'ye girip hiç bir yere atanamayanlara ve hak ettiği kadroya atanamayanlara tercih hakkı verilsin.
4-A grubu kadrolar, polislik sınavları, zabit katipliği, gardiyanlık, itfaiye erliği, zabıtalık gibi yaş sınırı olan kadrolar için mağdurların 2010 yılındaki yaşı dikkate alınarak yaş sınırlamasına takılmasının önü alınsın.
Mağdur kalifiye gençliğimizin bir diğer kesimi de Tıbbi Dökümantasyon ve Sekreterlik (TDS) mezunlarımızdan oluşmaktadır. Bu gün itibarıyla bu fakültelerden Türkiye'de 70 bin kadar mezunumuz vardır. Bu gençlerimiz atanma için önlerinin açılmasını beklemektedir. Onların temel şikâyetleri;
1-Bu alandan çok az alım yapılması
2-İhtiyaç olduğu halde taşeron firmalar tarafından kalifiye olmayan, işi bilmeyen insanların yerleştirilmesi
3- Türkiye'de kendilerine şiddetle ihtiyaç duyulduğu halde işlerinin ebe, hemşir ve hemşirelere yaptırılması.
Dolayısıyla emeklerinin çalındığını ve bir çözüm bulunması gerektiğini istiyor ve talep ediyorlar.
Yetkililere buradan duyurulur.