Gaziantep’te yaklaşık 200 işyerinin içerisinde bulunduğu 50 yıllık Halep Çarşısı hakkında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle, Şahinbey Belediyesi tarafından yıkım kararı alındı. Karar sonrası belediyeye bağlı zabıta ekipleri, çarşının elektriklerini kesip çok sayıda işyerini mühürledi.
Şahinbey ilçesinin Çukur Mahallesinde bulunan Halep Çarşısında ki 80 işyerinin mülkiyet sahibi olduğu belirtilen bir kişinin, bina için depreme dayanıksız raporu alması üzerine, Şahinbey Belediyesinin çarşının yıkılmasına karar verdiğini belirten çarşı esnafı karara tepki gösterdi.
Bir ay önce işyerlerinin kapatılıp mühürlendiğini belirten çarşı esnafı, depreme dayanıksız olduğuna dair rapor düzenlenerek yıkım kararı çıkarılan çarşının yarım asırdır faaliyette olduğunu ve çarşının kapatılmasından dolayı mağdur olduklarını söyleyerek, yıkım kararından vazgeçilmesini istediler.
Söz konusu kararın ertelenmesi için mahkemeye başvurduklarını belirten çarşı esnafı, mahkemenin henüz sonuçlanmadan işyerlerinin elektriklerinin kesilerek mühürlendiğini ve işyerlerinin kapatıldığını söyledi.
“Birinin rantı uğruna bu pasajı vermeye çalıştılar”
Çarşı yıkıldıktan sonra ne kadar para alacaklarını, kendilerine yeni bir yer gösterilip gösterilmeyeceğini bilmediklerini belirten çarşı esnafından Sabri Ünlü, “Halep Çarşısının 40 yıllık esnafıyım. Buranın en eski esnaflarındanım. Burası Gaziantep’in en modern çarşısı. Birinin rantı uğruna bu pasajı vermeye çalıştılar. Bizde bu çarşıyı vermek istemiyoruz. Şu an belediye işyerlerimizi mühürledi. Bu mühürlerden dolayı bizlerde mallarımızı kapıya döktük. Gelişinin altında olmak üzere zararına satıyoruz. Çocuklarımızın nafakasını çıkarmak için uğraşıyoruz.”dedi.
“Bize ne yer verdiler ne de yer gösterdiler”
Kendi mülkiyetlerinden atıldıklarını ifade eden Ünlü, “Bizler devletin buna bir ‘dur’ demesini istiyoruz. Gaziantep üçüncü derece deprem bölgesi. Burada depreme dayanıksız bir ortam yok. Burası 50 yıllık ama diğer etraftaki bütün binalardan daha sağlamdır. Her dükkânda 4 tane ayak var ve dört tarafı destekli binalarla destek verilmiş olan bir pasajdır. Bunun zaten yıkılma ve depreme de dayanıksız olma şansı yok. Burası 50 yıllık müşterileri olan bir pasajdır. Yetkililerden rica ettik. Bize yer verilmesini istedik. Bize, ‘çarenize bakın’ diyorlar. Bize ne yer verdiler ne de yer gösterdiler.” ifadelerini kullandı.
“Hangi belediyeye gittiysek ‘Allah yardımcınız olsun’ dediler”
35 yıldır çarşıda esnaflık yapan Sadettin Karışmaz ise, 50 yıl önce yapılan çarşının sağlam olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ben, 1982 yılında bu çarşıya geldim ve o tarihten bu yana buradayız, mülkümüz var. 1982 yılından beri müşterilerimiz var. Ama şu an mülkümüzde, imkânlarımızda gitti ve bizi kapı dışarı yaptılar. Bir ay önce pazartesi günü sabah zabıtalar işyerlerimizi mühürlediler. Dükkânlarda ürünlerimiz var. Bir gün zabıta ile birlikte izin alıp mührü kırıp bütün eşyalarımızı çekmemizi istediler. Şimdi, esnafın hepsi de mağdur. Herkesin çocukları okula gidiyor. Herkes akşam eve giderken evine ekmek götürüyor. Çoğu esnaf, dükkânlarını bırakıp gitti. Depreme ‘dayanıksız’ diyorlar. Her dükkân 10-20 metrekare arasındadır. 10 metrekare dükkânda 4 tane ayak var. 4 tane ayak olan 10-20 metrekarelik bir dükkân yıkılır mı? Burası çok katlı bir pasaj değil, üç katlıdır. Pasajda çürümüş yerlerimiz yoktur. Biz yetkililerden yardım istiyoruz. Çünkü çocuklarımız aç kalacak. Biz şimdi burada ürünlerimizi satıyoruz. Ama bir ay sonra bu ürünler bitecek, herkes muhtaç olacak. Esnafların çoğu ürünlerini iade etti. Bizim gibi iade edemeyen arkadaşlarımız burada stantta pazarcı gibi mal satıyoruz. Bize yerde vermediler. Biz hangi belediyeye gittiysek ‘Allah yardımcınız olsun’ dediler. Yetkililerden yardım bekliyoruz. Burası yıkılmasın, güçlendirilsin. Herkes işine gücüne baksın.”
“Bu ülkede biz başımızın çaresine bakacaksak devlet ne işe yarar?”
Çarşının yıkılmaması için defalarca yetkililerle görüştüklerini, ancak bir sonuç alamadıklarını belirten Cengiz Ay da, “Ben buraya çocuk yaşımda geldim. Tezgâhtar olarak başladım, dükkân açtım. 30-35 senedir burada bir ekmek yemeye çalışıyoruz. Bizim kurulu düzenimizi bozdular. Bu çarşı ‘depreme dayanıksız’ diyorlar. Bu kadar Antep evleri var. Belediye bu evleri yaptırıp tekrar veriyor. Depreme dayanıksız ise neden bu çarşıyı yaptırmıyorlar. Her 10 metrekarede 4 tane ayak var, bu ayakları hiçe sayıyorlar. O zaman bizim ekmeğimizi de hiçe sayıyorlar. İşyerimiz yaklaşık bir buçuk aydır kapalıdır. Pasajın koridorunda ürünlerimizi satıyoruz. Belediyemiz sağ olsun! buna bile izin vermiyor. Yetkililerle görüşüyoruz. Bize ‘başınız çaresine bakın’ diyorlar. Bu ülkede ‘başının çaresine bak’ diyen bir devlet var mı? O zaman bu ülkede biz başımızın çaresine bakacaksak devlet ne işe yarar? Mülk sahibiyim, 35 senedir buraya emek veren biriyim. Emeğimin karşılığında kapı dışı ediliyorum. Şu anda dükkânlarımız kapalı olmasına rağmen 2-3 esnafla birlikte koridorda ürünlerimizi tüketmeye çalışıyoruz. Bu defa bizi buradan çıkarmaya çalışıyorlar. Hırsızlık mı yapalım? Benim yaşım 48 olmuş, bu yaştan sonra beni kim işe alır?” diyerek sitem etti.
“Esnafların hepsi mağdur oldu”
“32 yıldır ben burada ben esnafım.” diyen Reşit Özer de, pasajda 185 dükkân olduğunu belirterek, “Burada, bu esnafların hepsi mağdur oldu. Bir arkadaşımız burası için yıkım kararı almıştı. Aslında bu da doğru değil. Bizim bu şekilde mağdur olmamamız için bize bir yer gösterilebilirdi. Esnafımız, yine ekmeğini, aşını kazanırdı. Hepimizin borcu var. Yazık değil mi?” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)