Yahudi ve Hıristiyanlara karşı Müslüman daima mesafeli davranılması gerektiğini belirten Molla Mustafa Durgun, “Günümüzde yılbaşı Hıristiyanların en önemli simgesidir. Müslümanın bu simgeyi kullanmaması lazım zira bu, onlar ile arasındaki mesafeyi kapatır. İslam’da gayr-ı müslimlerin bayramı, eğer akideye zarar vermeyecekse kutlanabilir. Fakat bu onların gelenekleri, adet edinmeye dönüşürse, Müslümanın felaketi olur, İmanı sarsar.” dedi.
“Müslüman daima mesafeli davranmalı”
Gayr-ı Müslimlerin adetlerine değer vererek kutlamanın caiz olmadığını belirten Durgun Hoca, “Onların inançlarına değer vererek bayramlarını kutlamak caiz değildir. Allah (c.c) ayette şöyle buyuruyor; ‘ Ey iman edenler Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyiniz. Onlar birbirlerinin dostudur. Siz onları dost edinirseniz, siz de onlardan olursunuz.’ Bu ayetten de anlaşılacağı üzere Yahudi ve Hıristiyanlara karşı Müslüman daima mesafeli davranmalı. Günümüzde yılbaşı Hıristiyanların en önemli simgesidir. Müslümanın bu simgeyi kullanmaması lazım zira bu onlar ile arasında ki mesafeyi kapatır. Yine Bakara suresinde şöyle bir ayet geçiyor, ' Siz onların dinine geçmedikçe Yahudi ve Hıristiyanlar sizden razı olmazlar' diyor. Maalesef yılbaşı gibi Hıristiyan adetlerini Müslümanların çoğunluğu yaşadığı için, neredeyse Hıristiyanlar Müslümanlardan razı olmaya başlamıştır. Yılbaşı gibi ecnebi bayramları yaşamak İslam peygamberinin şu hadisi şerifine de ters düşüyor. ' Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o da onlardandır.' Bu benzeme, giyim- kuşam olabilir, örf ve adet olabilir veya bayram olabilir. Noel hem Hıristiyan adeti hem de onların dini bayramı. Dolayısıyla neresinden tutarsak zarardayız.” şeklinde konuştu.
“Miladi yılbaşının İslam’da yeri yoktur”
Miladi yılbaşının İslam’da hiç bir değerinin olamadığını belirten Durgun Hoca, “Hıristiyanlık dahil diğer semavi dinlerde bile şuan yapılan kutulamalara katiyen yer yoktur. İslam akidesine göre Hz İsa’nın doğum tarihi belli değildir. İsraf yapmak, içki tüketmek, kumar oynamak, bunlar hiç bir semavi dinle uyuşmayan melanetler. Kaldı ki İslam gibi kemale erişmiş ve son ilahi dinde bu tür hasletlere kesinlikle yer yoktur.” dedi.
“Loto, toto, yılbaşı çekilişi haramdır”
Kumarın her çeşidinin haram olduğunu söyleyen Durgun Hoca, “Loto, toto, yılbaşı çekilişi bunların hepsi haramdır. Allah (c.c) ayette şöyle buyuruyor ‘ İçki, kumar, fal okları, tapılmaya mahsus dikili taşlar bunlar necistir ve şeytanın amelidir. Şeytan istiyor ki bunlarla sizleri birbirinize düşürsün düşmanlığı aranıza sokmak için şeytan size bu işi güzelleştiriyor. Bundan vazgeçmez misiniz.’ Bu ayet nazil olunca Hz. Ömer (ra), ‘Yarabbi vazgeçtik.’ Demiştir. O zamana kadar Hz. Ömer içkiyi terk etmemişti, bu ayet nazil olduktan sonra içkiyi terk etti. Tabi bu ayetle birlikte kumar, uyuşturucu maddeler de İslam’da yasaklandı.” ifadelerine yer verdi.
“Yılbaşında o gece ile özleşmiş yiyecek içecek hazırlamak doğru değildir”
Yılbaşında o gece ile özleşmiş yiyecek içecek hazırlamanın doğru olmadığını belirten Durgun Hoca,” O geceye mahsus olarak bunlar yapılırsa, onlara benzemek oluyor, onların o geleneğini canlı tutma anlamına geliyor. Bu da haramdır. Ayrıca Hıristiyanların adetidir. O gece bir Müslümanın normalin altında yiyeceklerini yeseler daha iyi olur. Bu şekilde onlara karşı muhalefet oluşturmuş olur. İsraftan kaçınmak gerek. Çünkü israfın her türlüsü günahtır. Yılbaşı gecelerinde yapılan israfın hadi hesabı yoktur. Bu bile günahın ne kadar büyük olduğunu bize açıkça anlatıyor. Ayette buyuruyor ki; 'Onlar ki (Mü’minler), harcama yaptıkları zaman ne cimrilik yaparlar nede israf ederler.' Dolayısıyla israf haramdır, buna kanıt olarak şu ayet yeter; ' Malını sağa sola savurup saçma muhakkak malını boş şeylere harcayanlar şeytanın kardeşleridirler.' Müslüman bu konuda çok uyanık olmalı, Allah'ın ona verdiği malı ancak ve ancak Allah’ın yolunda harcamalı. İslam akidesine göre israfta ve sanş oyunlarında hiç bir kazanç olmamakla beraber zararları saymakla bitmez.” dedi.
“Resulullah ecnebi bayramları kutlamadı”
Asrı saadette yılbaşına benzer hadiseler var olduğunu dile getiren Durgun Hoca, “Mesela hicret hadisesinden sonra Medine’de iki tane ecnebi bayram vardı. Bunlardan biri Mihrican diğeri ise Nevruz’du. Resulullah bu bayramları hiç kutlamadı. Bunların yerine, onlara muhalefet için Kurban ve Ramazan bayramlarını getirdi. Yani onlara muhalefet etti. Hatta Aşura orucunu sırf onlara muhalefet olsun diye onlardan farklı günlerde tutmuştur. Bizim de aynı hassasiyeti göstermemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Müslüman bu gecede geçen yılın hesabını çok iyi yapmalı”
Müslüman bu gecede geçen yılın hesabını çok iyi yapması gerektiğini söyleyen Durgun Hoca, Peygamber Efendimizin hadisinde de belirttiği gibi, 'İki günü bir olan zarardadır' diyen bir dinin mensubuysak, bu yılımızı nasıl geçirmişiz? Zarar mı yoksa kar mı ettik? Hesabımızı yapıp, hatalardan ders çıkarıp bir daha işlememenin ve hasenatları çoğaltmanın yollarını aramak gerekiyor. İnsana bir yıl daha hayat veren Allah'a karşı isyan etmek, akıl kârı değildir.” diye konuştu.
“Mekke’nin fethini kutlamak iyi muhalefettir”
Bu geceyle özdeşleşen malzeme satmanın da doğru bir şey olmadığını dile getiren Durgun Hoca, “Üzüm satışı konusunda İmam Şafii buyuruyor ki; ‘Eğer o üzümün şarap olacağını biliyorsa ve satmaya devam ediyorsa, satıcı haram bir iş yapmış olur. Bu gecede sırf yılbaşı için çam ağacı, hindi, süs eşyası ve başka şeyler satan haram bir iş yapmış olur. Çok dikkat etmek gerekiyor. Mekke’nin fethi iyi bir muhalefettir. İslam orduları bu gece Mekke’yi fethetmiştir. Bu olay muhalefet için Allah'ın bir nimetidir. Bu fethi hatırlamak ve yeni fetihleri ummak gerekir.” dedi. (Enes Çetin/ Ersin Şahin- İLKHA)