Evet, İhvanı Müslimin'in yöneticilerinden olan Mehdi Akif'ten bahsediyoruz. 28 yıl cezaevinde kalıp da şehit olmak… İyi ki ahret var… Yoksa bu zulümlerin bedeli ne olacaktı? Bir insanı 28 yıl boyunca haksız yere, adı Müslüman olan, anayasası şeriat olan bir ülkede zindana mahkum edip de ölmesini sağlamak… Ne kadar da acı… Vicdan sahiplerini hüngür hüngür ağlatan bir tablo…
Rahmetli şehitlerden biri der ki: '' Mücadelesiz kan ve gözyaşı acziyettir.'' Ne yazık ki Ümmet olarak mücadele etmeden kanımız dökülüyor, iyilerimiz zindanlarda ölüyor ama biz sadece ağlıyoruz. Ağlayanlarımız da çok değil hani… Kalbi kararmamış, dünyaya kalplerini bağlamamış birkaçımızın bir iki damla akıyor gözlerinden.
Gerçekten de ümmet olarak tarihin hiçbir sayfasında bu kadar büyük bir zulüm, acizlik, yenilmişlik, zillet yaşamamışız. Kalplerinde vehn( dünya sevgisi) olacağı için aç kurtlar gibi saldıran kafirleri ve aciz kalan ümmetini tasvir eden Muhammed'ül Emin herhalde bugünleri haber veriyordu. Sadikul va'dul eminsin Ya Rasulallah!
Ümmetin halini tasvire gerek yok diye düşünüyoruz. Haberlerde Arakan'ı gören bizler, Suriye, Yemen, Mısır ve daha nice yurtlarımızın yok oluşuna dayanamadığımızın farkındayız. Ama bundan daha acı olanı da bu yıkım ve çöküşü sadece seyretmekle kalmamız değil mi?
Dikkatinizi çekiyor mu, tarihte anlatılan putperestlerin katliamları, iman edenlere kafirlerin yaptığı zulümler… Mesela Buruç Süresinde anlatılan diri diri yakılan müminlerin hikayesi ile Bugün Arakan'daki Müslümanların yaşadıkları ne kadar da benziyor değil mi? Demek Kur'an kıssaları boşuna anlatılmıyor bu ümmete! Zalim putperestlere nasıl davranacağımız aslında Tevbe Süresi gibi surelerde gayet açık anlatılmış. Ama okuyan nerde, anlayan ve uygulayan kim?
Hz Hüseyin'i katleden Müslüman görünümlü iktidar sevdalıların hali ile bugünkü Suudi zındıklarının açıklamaları, Sisi köpeğinin ABD'li yetkililer karşısında el pençe duruşu… Her şeyi açıklıyor değil mi?
Artık ümmet olarak pratik ortaya koyma zamanı gelmedi mi Allah aşkına? Bizim bu aciz tavrımızdan putperestler dahi usandı. Venezuela cumhurbaşkanının sözlerini duymayanımız yoktur. Adam Filistin için kınamadan başka bir şey yapmayan İslam ülkelerinin yöneticilerine isyan ediyordu. Ve ‘'Yeter artık harekete geçin.'' diyordu. Haksız mı? Tabi bu sözleri bile söylemesi ABD'yi harekete geçirdi ve darbe girişimi oldu. Ama adam darbeyi bastırdı. Yani artık ümmet olarak bu pasif halimizden kurtulma zamanı geldi.
İnanın ki yer de gök de dünyanın bu halde kalmasından usanmış durumda ki ABD'yi 300 km hızla esen kasırga kasıp kavurdu. Yine Myanmar'daki sel ile Budist tapınağı yerle bir oldu. Göklerin ve yerin içindeki her şey Allah'ın ordusudur. Fetih suresinde geçen bu ayet, bize diyor ki Müslümanlar harekete geçseler her şey onlara yardımcı olur. Ama yeter ki vehni (Dünya sevgisini) atıp kafirlerle, putperestlerle mücadele etmeyi göze alalım.
Allah'ın peygamberleri ve velileri teori üretmekle kalmaz bizzat eyleme, pratiğe geçerler. İşte muharrem ayı ile hatırımıza düşen, gözyaşı döktüğümüz Şehitlerin serdarı Hz Hüseyin'in pratiği ortadadır. Zalim ve gasıp bir hükümete olan tavrı ve Kerbela… Hz Hüseyin'in Kerbela'ya giderken söylediği sözleri hatırlatmak isteriz: '' Allah'ım, sen biliyorsun ki bizim tarafımızdan gerçekleşen (kıyam) saltanat için yarış ve değersiz dünya mallarından bir şeye ulaşmak için değildir. Senin dininin nişanelerini (öğretilerini) göstermek, beldelerinde işleri düzeltip rayına oturtmak, mazlum kullarına emniyet ve güvence kazandırmak ve İslam'ın farzlarına, Resulullah'ın sünnet ve hükümlerine amel olunması içindir. Sizler de bize yardım etmeyip hakkımızda insaflı olmazsanız, zalimler sizlere egemen olur ve Peygamberinizin nurunu söndürmeye çalışırlar.''
Yeryüzünün bütün coğrafyalarının ilahi adaletle abat olması ve ülkemizdeki mazlum olup da 26 yıldır zindanda olan başta Yusufiler olmak üzere tüm mazlumların hürriyetlerine kavuşmalarına vesile olma dileğiyle…