İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, seçim sürecinde bazı olaylarla gündeme gelmişti. Ordu Valisi Seddar Yavuz’a yönelik, “Bu Vali itlik yapmıştır” şeklindeki skandal sözleri ile gündeme gelen İmamoğlu, birkaç gün geçtikten sonra yanlış anlaşıldığını iddia etmiş, “İtlik demedim, basitlik dedim” diye açıklamada bulunmuştu.
Geçenlerde 2014’ten beri kullanımda olan Kemerburgaz Kent ormanı için de siyasi rakiplerini de taciz ederek açılış yapmıştı. Sloganı şu şekildeydi: “İmara değil halka açıyoruz.”
Orman Bakanlığı gerekli açıklamayı yapıp Kent Ormanı’nın zaten kullanımda olduğunu söyleyince de şu cevabı verdi: "Yaptık demedik ki açıyoruz dedik. Halkımıza açıyoruz. Yapanlara da teşekkür ettik. 'Niye açmadınız iki yıldır?' diye de sorguluyoruz. İnsanlarımıza bu alanları hızlıca açmak, tadını, keyfini çıkarmak lazım. Hayat geçiyor."
Meseleden haberi olmayan ya da Orman Bakanlığının açıklamasını görmeyen biri “Önceki belediye imara açıyordu, İmamoğlu ise halka açtı” şeklinde düşünecek. İmamoğlu’nun PR ekibi de zaten birçok kimsenin sonrasını duymayacağını bildikleri için bu adımı attı. Nasıl olsa verilecek bir cevap da bulunurdu.
Neticede bu da “basit” bir mesele, öyle değil mi?
DÜNYADA EN GÜVENSİZ YER
ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin en büyük şehirlerinden Chicago'yu, yıllardır iç savaşın yaşandığı Afganistan ile kıyaslayarak yine gündeme gelmeyi başardı.
Trump, "Dünyanın her yerinde Chicago'dan bahsediyorlar. Afganistan buraya kıyasla daha güvenli bir yer" dedi.
ABD’nin dengesiz başkanı, daha önce Baltimore kenti için benzer açıklamalarda bulunmuştu. Trump, Baltimore'daki cinayet oranının El Salvador, Honduras, Guetamala ve Afganistan'dan daha yüksek olduğunu söylemişti.
Eğer “güvenli yer” kriteri işlenen cinayet oranlarıysa Trump’ın yine dengesinin bozulduğunu söyleyebiliriz.
Dünyada en fazla cinayetin planlandığı, en fazla katliam emrinin verildiği yer Washington’dur.
O yüzden de dünya için en güvensiz yer ne Afganistan, ne Suriye ne de Chikago’dur.
Aslında Asya, Afrika, Güney ve Orta Amerika’da işlenen cinayetlerin büyük kısmının dayandığı yer ABD’dir.
Ortadoğu’nun çıbanbaşı Siyonist çetenin işlediği tüm katliam ve vahşetlerde de ikinci imza ABD’ye aittir.
Cinayet ve katliamların merkezi Washington’dur.
Eğer insanlık huzur istiyorsa dünyayı güvenli olmaktan çıkaran yere odaklanmalı, oradaki kalbi kararmış, zihni kirlenmişlere engel olmalıdır.
HİÇ KOMİK DEĞİL
Ciddiyetten o derece yoksun bazı haberler var ki, insanda komiklik olsun diye hazırlanmış intibaını uyandırıyor.
Bu haberlerden birine bir Alman haber sitesinde rastladım.
Spotu şöyleydi: “Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Mısır'da Devlet Başkanı Sisi'yi insan hakları ihlallerine karşı uyardı. Maas, "İnsanlara özgürlüğün havasını teneffüs ettirin" dedi.”
Sisi, bir diktatör ve hukuku tümüyle ayaklar altına almış.
Hapishanelerde 60 binden fazla kişi insanlık dışı şartlarda tutuluyor.
Sadece İslami Hareket mensupları değil, liberaller ve solcular da konuşma, yazma, siyaset yapma ve örgütlenme hakkına sahip değiller.
Evet, tüm bunlar ve daha fazlası ortadayken Almanya ziyaretinde Sisi için kırmızı halı serenler güya şimdi insan hakları ihlalleri konusunda diktatörü uyarmış.
Biz de buradan Heiko Mass ve onun gibilerini uyaralım.
Yaptığınız şey hiç de komik değil.
Oynadığınız bir tiyatro ve sonu değerleriniz açısından tam bir trajedi!
Haberiniz olsun!