Bu yıl ilk defa yapılacak olan YKS önceki yıllardan farklı olarak GYT ve AYT olmak üzere iki ayrı sınav halinde ve peş peşe yapılacak.
İlk oturum 30 Haziran Cumartesi günü (GYT) Genel Yetenek Testi ikinci oturma ise 1Temmuz Pazar günü (AYT) Alan Yerleştirme Testi şekline yapılacak. İlk defa bu yıl uygulamaya konulacak sınav hakkında uzmanlar, öğrenci ve velilerin dikkat etmesi gereken detayları İLKHA’ya değerlendirdi.
Eğitimci ve rehber danışmanlık alanında uzman bir kişiliğe sahip Abdülkerim Işık, sınavın hem öğrenciler hem de aileleri tarafından ciddi şekilde önemsendiğini belirtti.
Buna paralel olarak da belli bir düzeyde kaygı olduğunu söyleyen Işık, "Belli bir düzeydeki sınav kaygısı sınavda motivasyonu sağlayan güzel bir etken olarak da sınava katkı yapan bir süreçtir. Bu yönüyle bazı adaylarımız sınavı ölüm kalım meselesi gibi görüyor. Bazı ailelerimiz çocuklarının hazırlık dönemini tüm hayatlarını alt üst eden bir gerekçe olarak gördükleri an öğrencilere zarar verecek bir psikolojik süreç yaşamaya başlıyor. Sınav kaygısının normal hayat akışını değiştirecek ölçüde yüksek düzeyde korku, panik biyoloji ve fizyolojisini etkileyecek derecede ortaya çıkacak tepkiler ile ölçebiliriz. Bu tepkileri normalin dışında ise burada ciddi bir sanal paydasından bahsedebiliriz." dedi.
"Sınav ile her şey bitmiyor"
"Yapılacak olan sınava bir yıldan beridir hazırlanan öğrenciler istedikleri performansı elde edemediklerinde kendileri için her şeyin bittiği anlayışına kapılmamalıdır." diyen Işık, "Bu ölüm kalım meselesi değildir. Sınavın tekrarı her halükarda bir yıl sonra yine olacaktır. Bir sınavda öğrencimiz istediği performans veya puanı alamamış ise bu, her şeyin bittiği anlamına gelmez." diye belirtti.
Işık, "Öğrenciler cumartesi günü girecekleri sınavlarda 150 puan alırlar ise ikinci sınavdaki puanları hesaplanacaktır. Eğer 150’nin altında puan almışlar ise 2’nci sınava girmiş olsalar dahi puanları hesaplanmayacaktır. Bu önemli bir bilgidir. Bunun ile birlikte 180 puan barajını aşan her aday ikinci sınava girerek 4 yıllık fakülte tercih yapabilecek. 150 puan alan adaylarımız açıköğretim bölümleri ile önlisans ve yetenek sınavları ile öğrenci alan okullara başvuru hakkı elde etmiş olacaklardır. Birinci aşamada 200 puan alan öğrenciler bu puanı geçerli olacak bir şekilde kullanabilir." diye konuştu.
Soru sayısı ve içeriği hakkında bilgi veren Işık, şunları söyledi: "Cumartesi günü yapılacak olan sınavda öğrencilerin karşısında 120 soru çıkacak. Bu sorulara 135 dakika zaman verilecek. Temel Yeterlilik Testi denilen bu sınav temel bilgileri ölçen ve öğrencileri daha çok akıl yürütme, muhakeme ve geçmiş bilgilerini tekrar ettiren soru içeriklidir. Pazar günkü sınavı ise Alan Yeterlilik Sınavıdır. Öğrencimizin sayısal, Türkçe-Matematik ve sözel alanına bağlı olarak o alandaki bilgisini net olarak ölçmeye dayalı olarak yapılacak sınav olacak. Pazar günü yapılacak olan AYT denilen sınav, öğrencilerin tercih yapmalarında daha çok etkili olacak."
Öğrencilere en kolay sorulardan başlamaları tavsiyesinde bulunan Işık, "İyi bildiği testten başlamaları en doğru yöntemdir. Ve devamında soru ile zorlandığında unutulmaması gereken nokta zaman kaçırılmamalıdır. Size bir soru için tanınan zaman bir dakika 15 saniye ise siz de o soru ile 3 dakika ilgilenmiş iseniz o soru size kaybettirmiştir. Buna çok dikkat etmeniz gerekir. Öğrencilerin sınıfta yer alan saatleriyle sık sık temas kurması gerekir. Sonra cevap zamanı yeniden kontrol etmesi gerekir." dedi.
Işık, "Emin olmadıkları, ikilem yaşadıkları, üç şık arasında bocaladıkları zaman o soruyu cevaplamamak en doğru yaklaşım olacaktır. Çünkü çeldiricilerin amacı budur. Öğrencinin bilgisini netleştirmek, bu bilgiyi sağlam bir noktada öğrenci ile buluşturabilmektir. Eğer öğrenci tereddüt yaşıyor ise şıklar arasında karar veremiyor ise tavsiyemiz bu soruyu kesinlikle cevaplamamalarıdır."
Özel bir eğitim kurumunda rehber öğretmenlik yapan eğitimci Zeynal Fırat, ise ailelere seslenerek, çocuklarını sürekli olarak sınavı hatırlatmamalarını istedi.
Öğrencilerin sınavdan önce dinlenmesi gerektiğini söyleyen Fırat, "Dinledikçe motivasyonları yükselecek. Kendilerine olan özgüvenleri artacak. Öğrencileri gerek basın yolu ile gerek kitle iletişim araçları ile zaten sürekli uyaranlar vardır. Bundan dolayı ailelerin de sınava yaklaştığımız bu zamanda öğrencilere sürekli bunu hatırlatmaması gerekiyor. Öğrenciler bu konuda biraz daha rahat bırakılmalıdır. Açık alanlarda dolaşıp hava alsınlar." ifadelerini kullandı.
Hayatın her alanında farklı sınavlar ile karışılacak olan öğrencilerin istenilen performansı elde edemedikleri taktirde kendilerini boşluğa bırakmamaları gerektiğinin altını çizen Fırat, "Sınavı bir ölüm kalım meselesi gibi görmesinler. Bu hayatın sonu değildir. Nihayetinde yaşamımızdaki sınavlardan bir sınavdır. Bundan sonra da hayatlarının değişik sınavlara girecekler." dedi.
Fırat, "Sınav sisteminin eğitim ve öğretim sezonunun başlamasından sonra değişmesi öğrenciler üzerinde ortaya olumsuz etkiler ortaya çıkardı. İlk aylarda çok ciddi dezenformasyonlar oluşturdu. Her sınav sistemi değişiminde öğrenciler gerçekten olumsuz bir şekilde etkileniyor. Sınava hazırlık yaparken bırakan öğrencilerde oldu. Umarım bundan sonra çok ciddi değişiklikler olmaz öğrencilerde olumsuz yönde etkilemez. Ama sonradan toparlandı. Havaların ısınması ile birlikte son iki ayrı yine bir düşüş yaşında başladı." diye konuştu.
İLKHA