Bel ve boyun fıtıklarına dikkat çeken Fizyoterapist Vedat Ülker konu hakkında bilgiler verdi.
"Günümüzde hareketsiz yaşam, stres, beslenme sorunları, uyku problemleri, yoğun telefon-bigisayar kullanımı, kuvvetsizlik, esneklik problemleri ve yanlış hareketler sonucunda bel, boyun ve sırt fıtıkları ortaya çıkmaktadır. Eskiden 50 yaş üstü kişilerde daha sık görülürken günümüzde 15 yaşındaki çocuklarda dahi fıtıklar görülmektedir .
Omurga birbiri üzerine dizili 33 tane kemik, bunlar arasında yer alan intervertebral diskler, bağlar ve kaslardan oluşur. Omurgamız başımız ile kalçamızı birbirine bağlayan, kaburgalarımız ile eklemler yapan hayati bir yapıdır. Omurgada görülen fıtıklar erken tedavi edilmediğinde hayat kalitesini düşüren çok önemli sorunlara sebep olmaktadır. Boyun fıtıklarında (C1-C7 arası) boyun, sırt, omuz ve kürek kemiği etrafında ağrılar, kollar veya ellerde his kayıpları, uyuşmalar veya elektriklenmeler olabilmektedir. Ayrıca sinire olan bası devam ettiğinde kollarda ve ellerde güç kayıpları olmaktadır. İleri vakalarda hasta bardak dahi tutamayacak duruma gelebilmektedir. Fıtık ilerlerse ağrı, uyuşma ve çekme hissiyatı hastayı uyutmayacak veya uykusundan uyandıracak kadar ilerleyebilir. Kişi yastık beğenemez, uyuyabilmek için sürekli uyku pozisyonunu ve kol pozisyonunu değiştirerek rahatlamaya çalışır. Bu belirtilerin hepsi veya birkaçı hastalarda olabilir. Bel fıtıklarında(L1-L5) ise belde ,kalçaya veya bacaklara yayılan ağrılar, uyuşmalar ,uzun süre oturamama ,uzun süre ayakta duramama, uzun süre yürüyememe ve güç kayıpları yaşanmaktadır. Omurgadaki fıtıklar ilgili hekim tarafından fiziksel muayene ve MR tetkiki ile teşhis konulmaktadır. Fıtık omurgada oluşabilecek 100'den fazla sorundan sadece bir tanesidir. O yüzden kesin ve net teşhisin konulması uygulanacak tedavinin seçiminde ön koşuldur.
Her fıtık ağrı yapmadığı gibi her ağrının nedeni de fıtık değildir. Hekim tarafından konulmuş teşhis ışığında fizyoterapistler tarafından yapılacak kas değerlendirmeleri, güç testleri, postür analizleri, kısalık-esneklik kontrolleri de çok önemlidir. Fıtıklarıın yüzde 95 ile yüzde 97 si ameliyatsız bir şekilde tedavi edilmektedir. Vücutta kaslar yeterli güce ulaştığında, esneklik ve gerginlik problemleri ortadan kaldırıldığında ve omurga disfonksiyonları regüle edildiğinde fıtık çok büyük oranda iyileşmektedir. Buradaki en önemli nokta doğru teşhis almak ve hekim yönlendirmesi ile doğru fizyoterapi yöntemlerine başlamaktır. Fıtık ilerleyip ameliyatlık seviyeye gelmeden tedavi başlanmalıdır. Hastalara bilinçsizce yapılan masajlar, merdiven altı yerlerde yapılan itme, çekme gibi uygulamalar, ehil olmayan yerlerde yapılan yanlış sporlar hastalığı ilerletmektedir.
Fıtık tedavilerinde manuel terapi, tıbbi masaj, klinik egzersizler, elektroterapi uygulamaları, günlük yaşam düzenlemeleri çok önemli bir yer tutmaktadır."