Prof. Dr. Çetinsaya, şöyle konuştu: "İnsanların, kendi kimliklerini rahatça ifade edebildiği, tek tipleştirme yerine çok kültürlülüğün, demokratikleşmenin, insan haklarının başat olduğu bir dönemdeyiz. O bakımdan, demokratikleşme paketinin, ülkemizin yarınları için önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin büyük bir ayıbı olan, bubaşörtüsü meselesinin de artık bir daha tartışılmayacak şekilde çözüme kavuşturulmasını memnuniyetle ve mutlulukla karşılıyorum."
"Demokratikleşme paketi kapsamında kamuda başörtüsü yasağının kalkmasıyla birlikte üniversitelerde başörtülü bölüm başkanı, dekan ya da rektör görülebilecek mi?" yönündeki soru üzerine Prof. Dr. Çetinsaya, "Tabiki görülebilecek. Yalnız burada bir noktanın altını çizmek isterim. Zaten öğrenciler açısından bakıldığında, yani öğrenim hürriyeti, eğitim hürriyeti anlamında bakıldığında, başörtüsü sorunu çözülmüştü. Öğrencilerimiz, son 4-5 yıllık dönemde, rahatlıkla bu kılık kıyafet hürriyetinden faydalanıyorlardı. Son demokratikleşme paketi ile dikkat ederseniz, öğretim üyeleri bakımından, kamuda çalışan memurlar bakımından bir adım atıldı. Bunu da takdirle karşılıyorum" dedi.
Prof. Dr. Çetinsaya, "kamuda başörtüsü serbestliğinin getirilmesiyle birlikte başörtülü öğretim üyelerinin üniversitede çalışmaya başlayıp başlamadığına" dair soruyu "Benim elimde şu anda somut bir bilgi yok. Zaten birçok vakıf üniversitesinde kılık kıyafet hürriyeti var. Aynı şekilde, bu paket sonrasında, kamu kurumlarında da ki devlet üniversitesitelerimiz de kamu kurumudur, bu manada aynı şekilde bu serbestlik başlayacaktır" şeklindecevapladı.
BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRETİM ÜYELERİNE ÇAĞRI
Prof. Dr. Çetinsaya, "Başörtüsü yasağı nedeniyle üniversitelerinden ayrılmak ve Türkiye dışındaki üniversitelerde çalışmak zorunda kalan öğretim üyelerine bir çağrıda bulunacak mısınız?" sorusunu ise şöyle cevapladı:
"Zaten, öğrenciler bakımından bu normalleşme yaşandığında, bir dizi af çıkarılmış ve bu kardeşlerimizin öğrenimlerine devam etmeleri temin edilmişti. Hala bunlardan gelen dilekçeler olduğunda, bizler onları da eğitim-öğretim hayatına katmak için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Öğretim üyesi, öğretim elemanı olarak da geçmişte bu mağduriyeti yaşamış olanlar, tabiki en temel haklarıdır. Şayet ilmi çalışmalarını devam ettirmek arzusundaysalar ve üniversitelerin gerekli kriterlerini yerine getirebiliyorlarsa, çok rahatlıkla tekrar kürsülerine dönmek haklarıdır. Bu konuda başvuru yapmak, en temel haklarıdır. Son yıllarda birkaç defa af çıkarıldı. Aynı şekilde, mağdur olan insanların tekrar üniversitelere başlayabilmeleri için birtakım çalışmalar yapıldı. Ama bundan sonra yapılacak bütün çalışmalarda tabiki katkıda bulunuruz."
"Türkiye'nin, Türk siyasi hayatının, Türk toplumsal hayatının en karanlık sayfalarından biri olarak görüyorum bu başörtüsü zulmünü" diyen Prof. Dr. Çetinsaya, "Bugün artık, hem tüm kamu personeli hem de öğretim üyeleri, devlet memuriyeti itibarıyla söylüyorum, öğretim elemanlığı açısından da bu sorun çözüldü. O bakımdan, bir daha hiç hatırlamamacasına, bu konuyu maziye gömebiliriz" ifadelerini kullandı.