Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun almış olduğu karar doğrultusunda 1 Temmuz itibariyle elektrik faturalarına yansıtılan zam oranının abartılı olduğunu dile getiren tüketiciler, tahakkuk edilecek tutarda yer alan vergilerin de alakasız tüketimle alakasız olduğunu ifade etti.
Coronavirüs nedeniyle son zamanlarda zor günler geçiren halk, yüksek elektrik faturalarının yanı sıra tutara yansıyan dağıtım bedeli, enerji fonu, TRT Payı, elektrik ve havagazı vergisi ile toplamı üzerinden alınan yüzde 18'lik katma değer vergisinin alınmaması gerektiğini belirterek duruma tepki gösterdi.
Son yapılan uygulamadan sonra tüketici olarak elektrik sayaçlarını kontrol edemediklerinden söz konusu süre içerisinde tüketilen endeksi göremediklerini belirten Mehmet Veysi Acar, "Faturaların kesildiğini mesaj yoluyla öğreniyorum. Ne kadar kilovat kullandığımızı bilmiyoruz. Fatura kesen kişinin vicdanına kalmış. Diyarbakır gibi bir yerde asgari ücretle çalışan bir kişinin elektriğe 200-250 TL vermesi gerçek manada bütçeyi zorluyor. Yetkililerin, halkın gelir durumunu göz önüne almasını istiyorum." dedi.
"Yapılan zamlar ve alınan vergiler haksızlıktır"
Halk olarak zor dönemler geçirirken yüzde 17'lik zammın kendilerine ağır geldiğini dile getiren Burhan Arol, "Evine ekmek götüremeyen insanlar var. Kiralar bin TL'nin üzerinde. Sadece faturalarını ve kiralarını verse 2 bin TL gidecek. Yemeği, bakımı ve mutfak masraflarını da içine katsak aldığı para bunlara yetmiyor. Asgari ücretle çalışan biri aldığı para 2 bin 800 TL'dir. Yapılan son zamlara göre asgari ücret en az 5 bin TL olması lazım. Elektrik zamları ve aldıkları vergiler bir haksızlıktır. Yetkililerden bir an önce elektrik faturalarında indirime gidilmesini istiyorum." şeklinde konuştu.
Yüzde 17'lik zamdan toplum olarak çok etkilendiklerini ifade eden Mehmet Nur Bilgiç, "Asgari ücretle çalışan insana büyük bir haksızlıktır. 110 TL'lik faturama şimdi 236 TL veriyorum. Coronavirüs döneminde çoğu insanlar çalışmadı ve iş yerlerinden çıkarttırıldı. Bunun üstüne yapılan zamlarla çok büyük bir haksızlık oluyor. Asgari ücretli biri kirasını, faturasını ve çocuk masraflarını çıkartırsa elinde bir şey kalmıyor. Faturalar asgari ücretle çalışan kişinin belini kırıyor." ifadelerini kullandı.
"Zam ve faturalardan başımızı rahatlıkla yastığa bırakamıyoruz"
Yapılan zamlarda haksızlık olduğunu söyleyen ayakkabı boyacısı Ömer Öner, "Halk zaten elektrik faturalarını ödeyemiyor, icralık duruma düşüyor. Bu ülkede elektrik çok pahalı. Faturalarımı zamanında ödüyorum. Bizden niye açma kapatma payını alıyorlar? Bu bir haksızlıktır. Yapılan yüzde 17'lik zam çoktur. Asgari ücretle çalışan bir insan; kirası, elektrik ve su faturasını ödediğinde vay o insanın haline. Bu adam nasıl yaşayacak? Yetkililerden ricamız bir an önce elektrik fiyatlarında düzenleme yapılsın." dedi.
Yapılan elektrik zammıyla beraber son iki ay içerisindeki fatura farkını aktaran Adem Dalgıç, "Geçen ay faturam 180 TL, bu ay 290 TL geldi. Asgari ücretle çalışan biri ödeyemiyor, gariban nasıl ödesin? Ellerini vicdanına bıraksınlar. Başımızı rahatlıkla yastığa bırakamıyoruz. Yetkililer garibanlara sahip çıkmıyor. Oy zamanlarında caddelerde ve sokaklarda halka böyle şöyle yapacağız diyorlar. Oraya gittiğinde garibanın derdini düşünmüyor. Yetkililerden isteğim yapılan zamların üzerinde durulması ve indirime gidilmesi." şeklinde konuştu.
"Zam geri çekilmeli, faturalara düzenleme getirilmeli"
İmkansızlıklardan dolayı faturalarını ödeyemediğini söyleyen Hacı Çapan, "Ayakkabı boyayarak geçimimi sağlıyorum. 2 defa ağır ameliyat geçirdim. Ben bu yaşımda gelip burada ayakkabı boyuyorum. Yapılan elektrik zammına karşıyım. Bu bize yapılan bir zulümdür, hakarettir. Yetkililerden isteğimiz yapılan zamlardan indirime gidilmesidir ve faturalara düzenleme getirilmesidir. Yaklaşık her ay 300 TL elektrik, 150 TL su faturası geliyor. Nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Şu anda 150 liralık su faturamı taksite bağlamışım. Ödeyemediğimiz zamanda su da elektrik de kesiliyor ve karanlıkta aç susuz kalıyoruz." ifadelerini kullandı.
Asgari ücretle çalıştığını ve çok yüksek gelen elektrik faturalardan şikayetçi olduğunu dile getiren Cihat Arpa, "Ben kaçak kullanmamama rağmen kayıp-kaçak bedeli faturama yansıtılıyor ve bundan dolayı mağdur oluyoruz. Bizlerden TRT payı ve vergi alınıyor. Neredeyse aldığımız nefese kadar vergi alacaklar. Faturalar konusunda halka çok ciddi zulümler ediliyor." diye belirtti.
Arpa, "Evde kullandığım tüketim belli olmasına rağmen geçen ay elektrik faturam 150 TL iken bu ay 334 TL geldi. Gerçekten artık bu vergiler bizden alınmasın. Çünkü asgari ücretle çalışan insanlarız. Bizden alınan ücretler çocuklarımızın rızkından kesip veriyoruz. Bu da resmen hırsızlıktır." dedi.
"Mutfağa ayrılan para elektrik ve su faturalarına harcanıyor"
Faturalara yansıyan yüksek tutarlara bir düzenleme getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Recep Yapıcı, "Eğer vatandaş evinde ütüsünü yapamıyorsa, ışığını ve televizyonunu korkarak açıyorsa burada çok ciddi bir sıkıntı var. Şirketler hep kendi çıkarları için halkı sömürmeye ve yük bindirmeye devam ediyor. Bu konuda yetkililer bir şeyler yapması lazım. En azından bir düzenleme yapılması lazım ki insanlar rahat olabilsinler. Çünkü insanlar mutfağına ve kendilerine harcayacağı parayı elektriğe ve su faturalarına harcamak zorunda kalıyor." şeklinde konuştu.
Diyarbakır'da önemli bir kesimin gelir düzeyinin düşük olduğunun altını çizen Yapıcı, çalışan gelirinin gideri karşılamadığı takdirde çalışmanın bir anlam ifade etmediğini belirterek yetkililerin bu yönde işverenin yanı sıra çalışanlarında durumlarını göz önüne alması gerektiğini söyledi.
Yapılan zamların orantısız olduğuna dikkati çeken Yapıcı, "Yapılan zamları doğru bulmuyorum. 3 ayda bir elektriğe yüzde 20 zam yapılıyorsa bu oran çalışanın gelirine de yansıyor mu? Gelirinde yüzde 21 zam alamayan bir çalışan giderinde nasıl yüzde 21 fazla ödeme yapabilsin? Eğer bu halk zam ağırlığının altında kalırsa bu sefer aile içi geçimsizlik ve şiddet başlar. Bu da çok ciddi sorunlara yol açar." ifadelerini kullandı.