Kolesterolün özellikle çocukların büyümesi ve gelişmesi için gerekli bir lipid türü olduğunu belirten uzmanlar, Kolesterolün yükselmesi durumunda ise vücuda çeşitli zararlar vereceğine dikkat çekti.
Kolesterol vücuttaki hücre zarı yapımına katkı sağlayan, bazı hormonlar ve safra asitleri yapımı için öncül bir madde olan aynı zamanda çocukların büyüme ve gelişmesi için gerekli bir lipid türüdür.
Memorial Diyarbakır Hastanesi Biyokimya Bölümü’nden Uzman Doktor Servet Külahçıoğlu, kolesterol yüksekliğinin vücuttaki zararlı etkileri hakkında bilgi verdi.
Kolesterol oranı erkeklerde daha fazla
Sağlıklı bir kişinin kanında 8 saat açlıktan sonra ölçülen lipid düzeyi yüzde 400-700 mg civarında olduğunu belirten Külahçıoğlu, Bunun 1/4‘ünün trigliserit, yüzde 140-200 mg’ın ise kolesterol olduğunu belirtti.
Külahçıoğlu, “Dışarıdan besinlerle her gün 0,3-0,9 gram kolesterol alınır. Günlük 1,5-2 gram kolesterol ise vücutta karaciğer ve bağırsaklarda yapılır. Kolesterol iyi ve kötü olmak üzere ikiye ayrılır. Kandaki kolesterol düzeyi yaşla beraber artar ve erkeklerde daha fazla bulunur.” dedi.
İyi kolesterol kalp hastalıklarına karşı koruyucudur
Kötü kolesterol olan LDL’nin düşük yoğunluklu kolesterol olduğunu ifade eden Külahçıoğlu, “İyi kolesterol olan HDL ise yüksek yoğunluklu kolesteroldür. HDL damar duvarındaki kolesterolü dışarıya taşır. Dolayısıyla ateroskleroz (damar sertliği) için koruyucudur. Damar tıkanıklığının ve damarlarda pıhtı oluşumunun en büyük nedeni, LDL kolesterolün birikimidir. Damar duvarında oluşan hasar arttıkça LDL kolesterolün birikimi de artar. Bu duruma vücudun çalışması sonucu oluşan serbest oksijen radikalleri ile oksitlenme eklenince birbirini takip eden biyokimyasal olaylar zinciri başlar ve damar tıkanıklığına yol açar. Türkiye’de HDL düzeyi diğer toplumlara göre daha düşüktür.” ifadelerini kullandı.
Kolesterol yüksekliği damar tıkanıklığını tetikler
Kandaki kolesterol düzeyinin yüksekliği ile kalp damar hastalığı arasında bir ilişki bulunduğunu ifade eden Külahçıoğlu, “Kolesterolden zengin besinler kan kolesterolünü yükseltir. Bu beslenme tarzı uzun süre devam ederse, kolesterol yüksekliği de buna bağlı olarak artış gösterir. Böylece damar tıkanıklığı kaçınılmaz olur. Damarların etrafında biriken lipid, bir süre sonra damarlarda daralmaya ve çeşitli organlara giden kan akışının yavaşlamasına yol açar. Tıkanıklık, özellikle büyük damarlarda görülür. Kalbi besleyen damarlarda oluşursa kalp krizine, beyni besleyen damarlarda oluşursa inmeye hatta ölüme neden olur.” dedi.
Kolesterol dengede tutulmalıdır
Total kolesterol düzeyinin 300 mg’nin üzerine çıktığında kalp krizi geçirme riskinin 2-3 kat artabileceğini ifade eden Külahçıoğlu, “Kolesterol yüksekliğine eklenen sigara, hipertansiyon, şeker hastalığı, şişmanlık, hareketsiz yaşam ve alkol hayatı büyük oranda tehdit eder. LDL kolesterol düzeyi 115 mg/dl altında, HDL kolesterol düzeyi 40 mg/dl üzerinde tutulursa kalp damar hastalığı riski büyük ölçüde azaltılmış olur. Ayrıca yüksek trigliserit düzeyleri de damar tıkanıklığına neden olduğundan trigliserit düzeyinin 150 mg’nin altında olması gerekir” diye konuştu.
20 yaş sonrası kolesterol düzeyi ölçülmeli
20 yaşın üzerindeki kişilerin kan kolesterol düzeyi mutlaka ölçülmesi gerekir diyen Külahçıoğlu, “Ailesel yatkınlığı ve şeker hastalığı olanlarda damar tıkanıklığı daha sık görüldüğü için kolesterol ölçümü daha sık yapılmalı ve daha düşük düzeyde tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.” dedi.
Yaşam tarzınızda değişiklik yapın
Türkiye’de en sık ölüm nedeni kalp damar hastalıkları olduğunu belirten Külahçıoğlu, “Damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi ve inmede hasta bazen sağlık merkezlerine ulaştırılamadan kaybedilebilmektedir. Dolayısıyla yıllar içinde sinsi bir şekilde ilerleyen bu hastalığa yol açan sebepler önceden tespit edilmeli ve buna yönelik beslenme ile yaşam tarzı değişikliğiyle korunma sağlanmalıdır. Yaşam tarzı değişikliğinde; diyet, egzersiz, kilo verme, sigara ve alkolün bırakılması, beslenme tarzı değişikliğinde ise; hastanın özellikle meyve, sebze, tahıl ve lifli gıdalar, balık, beyaz et, az yağlı süt gibi gıdalar ile beslenmesi önerilmektedir.” ifadelerini kullandı.
İlaç doktor kontrolünde kullanılmalı
Hastaların ilaçlarını doktor gözetiminde kullanmaları gerektiğini belirten Külahçıoğlu, “Beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile kolesterol yüksekliği önlenemezse ilgili doktor tarafından başlanacak koruyucu ve tedavi edici ilaçlar kullanılmalıdır. İlaca başlama sınırı ve süresi kişinin kan kolesterol düzeyine, risk faktörlerine göre yine doktor tarafından belirlenir. Tüm bu önlemler alındığında bu hastalıklardan ölüm 4 kattan fazla azaltılmış olur. Kolesterol düşürücü ilaçların yan etkileri ve etkinliği yapılacak kan tahlilleri ile izlenebilmektedir” diye konuştu. (İLKHA)