Son dönemde TL’nin rekor seviyelerde değer kaybı ve inşaat malzemelerinin fiyatının aşırı derecede şekilde yükselmesi inşaat ve emlak sektörünü durma noktasına getirdi. Konut fiyatlarının artması ile birlikte inşaat firmaları konut satamazken, emlakçılar iş yapamazken halk da ev alamaz oldu.
TL’nin yabancı para birimleri karşısında rekor seviyede değer kaybetmesi tüm sektörler gibi inşaat ve emlak sektörünü de olumsuz etkiledi. Covid-19 salgını nedeniyle dış piyasanın tamamen kapanması ile hem inşaat hem de emlak sektörü zor günlerden geçiyor.
Konut fiyatlarının ve kiralık daire fiyatlarının her geçen yükselmesi halkı olumsuz etkilerken kentte konut satın almada daire kiralamadaki aşırı artış, halk ile birlikte gayrimenkul sektörünü de ciddi anlamda olumsuz etkiliyor.
Kent genelinde konutların aşırı değerli olması ve fiyatının her geçen yükselmesi artık ev sahibi olmayı zorlaştırıyor. Kentte son aylarda hızla yükselen daire fiyatları dikkat çekerken kırsal mahallere yakın olan bölgelerdeki konut fiyatları adeta dudak uçuklatıyor.
Kentin gelişen semtlerinde daire fiyatlarının 800 ile bir milyon TL arasında değişmesi halkın tepkisine neden oluyor. Konut fiyatlarında meydana gelen artışlar halkın bütçesini zorlamakla birlikte kiralık ev bulmakta da zorlanan halk, yıllardır bu soruna bir çözüm bekliyor.
10 yıl öncesine oranla konut ve kiralık ev fiyatlarının yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdiği kentte dar gelirli ve asgari ücretle çalışanlar, artık ev hayali bile kuramıyor.
Bir taraftan salgın diğer taraftan ise yüksek konut ve kira artışları nedeniyle zor günler geçirdiklerine dikkat çeken halk, yetkililerden bu sorunda bir çözüm bulmasını istiyor.
Gaziantep’te konut fiyatlarının denizi olan illeri bile geçtiğine dikkat çeken emlakçılar, konut ve kiralık ev fiyatlarındaki artışı arz talep ile birlikte inşaat malzemelerinin dolara endeksli fiyatının artmasına ve kentte yeteri kadar arsanın imara açılmamasına bağlıyor.
Konut sorununun ev fiyatlarına olumsuz etki ettiğine dikkat çeken emlakçılar, konut fiyatlarının inşaat sektörünün durmasından ve inşaat malzemelerinin yükselmesinden dolayı arttığını, bu durumun da halkı mağdur ettiğine dikkat çektiler.
İmara kapalı alanların imara açılmadığı müddetçe konut ve kiralık ev fiyatlarının düşmeyeceğini ifade eden emlakçı İdris Kılınç, konut ve kiralık ev fiyatlarındaki yükselişin halkın zor duruma düşmesine neden olduğunu ifade etti.
“Hükümetin serbest piyasaya müdahalede bulunması gerekiyor”
Konut fiyatlarının artmasının birçok nedeninin olduğunu belirten Kılınç, “Konut fiyatlarının yükselmesi tamamen dolara bağlı değildir. Her şeye para gözü ile bakıldığından dolayı konut fiyatları da artıyor. Belediyedeki rantların da önüne geçilemedi, geçilemiyor. Bunlardan kaynaklı olarak arsa alanları kısıtlı ve sınırlı oluyor, sınırlı olduğu için de insanlar bu meydanlarda istedikleri gibi at koşturabiliyorlar. İmar alanlarını yerleşim yerlerine yakın açmak yerine Gaziantep’i daha genişletmeye bakacak olurlarsa, buradaki arsa alanları arttığı için haliyle bir rekabet ortamı gelişecektir. Rekabetin olduğu yerde de herkes istediği gibi bir at koşturamayacak. Serbest piyasanın da etkisi var. Hükümetin serbest piyasaya müdahalede bulunması gerekiyor. Yüklenici firmalara belli bir oranda KDV getiriliyor ancak bunların ardı arkasında kesilen faturaların arkasında bir sahtekârlık ve sıkıntılar var. Bunların önüne geçebilmek için devletimizin bu konuya bir an önce el atması gerekiyor.” dedi.
“İstanbul’da bile daireler Gaziantep’teki dairelerden daha ucuz”
Konut fiyatlarının dolara endeksli inşaat malzemelerinin yükselmesinden ve müstakil evlerden konuta aşırı bir talebin olmasından dolayı arttığını belirten Hasan Güner de, “Asgari ücretin bu kadar çok düşük olduğu bir ülkede insanların konut alması bayağı bir geriledi. İnsanlar bu şartlarda ev alamıyor. Dolar yükseldiği zaman müteahhit firmalar aynı şekilde konutlara zam yapıyorlar. Demir, kum, briket ve diğer inşaat malzemelerine ayrı ayrı zam geldiği için ister istemez konut fiyatları almış başını gidiyor. Bugün Antalya veya İstanbul'da deniz kenarında 2+1 dairenin fiyatı 150-200 bin lira arası iken Gaziantep'te kırsal mahalleye yakın bölgede 2+1 dairenin fiyatı 420-450 bin lira arasında değişiyor.” diye konuştu.
“Konut satışlarına düzenlenme getirilmelidir”
İnşat sektöründe hammadde fiyatlarındaki aşırı artışın konut fiyatlarını daha da yükselttiğini belirten Veysel Emre de şunları söyledi:
“Gaziantep'te son 3-4 yıldır konut fiyatları aşırı derecede yükseldi. Ankara ve diğer illerdeki konut ve kiralık ev fiyatları ile Gaziantep’teki konut ve kiralık ev fiyatlarını kıyasladığımızda arada uçurum var. Gaziantep'te konut fiyatları birçok ile göre bayağı yüksek. Ankara'da 4+1 daire fiyatı 280-300 bin lira iken Gaziantep'te 2+1 daire 350 bin 400 liraya ancak alınabilir. Ekonomi ve dolar bir dengede olmazsa konut fiyatlarındaki artışlar da devam edecektir.”
“Artık bu duruma bir an önce bir çarenin bulunması lazım”
Çocuğunun rahatsızlığından dolayı dairede oturmak zorunda olduğunu ve 2+1 daireye bin 500 lira kira ödediğini belirten vatandaşlardan Zeynel Demirbaş ise, “Kira fiyatları yüksek olunca vatandaş da çok zorlanıyor. Gaziantep'te asgari ücretle çalışan birinin zaten ev sahibi olması artık hayal oldu. Çünkü Gaziantep'te ev kiraları ile baş edemiyoruz. Konut fiyatlarıyla ise hiç baş edilemiyor. Konut ve ev kiraları her ay yükseliyor. Konut fiyatları yükseldikçe yükseliyor. Asgari ücretle çalışan biri kirasını bile ödeyemiyor, nasıl ev sahibi olacak? Artık bu duruma bir an önce bir çarenin bulunması lazım.” diye konuştu.
“Asgari ücretle çalışan birinin ev sahibi olması ancak hayal”
Asgari ücretle çalışan biri için Gaziantep'te ev almanın hayal olduğunu ifade eden Bülent Yalçın da, “2+1 dairenin fiyatı 380 bin liradan başlayıp 450 bin liraya kadar yükseliyor. Asgari ücretle çalışan bir vatandaşın kirası zaten bin 500 liradır. Geri kalan para ile ancak geçimini zor sağlıyor. Asgari ücretle çalışan birinin ev sahibi olma ihtimali yok. Yetkililerin bu konuya el atmasını istiyorum. İnsanlar ev sahibi olmak için çaba gösteriyorlar. Fakat bu şekilde konut fiyatları yüksek olunca özellikle asgari ücretle çalışan birinin ev sahibi olması ancak hayal.” ifadelerini kullandı.