28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi heyeti, geçtiğimiz gün vefat eden Mehmet ile Sadun Çiğdem’in anneleri Şamsa Çiğdem’in taziyesine katılarak başsağlığı temennisinde bulundular.
Diyarbakır’ın merkez Kayapınar ilçesinde bulunan Bediüzzaman taziye evini ziyaret eden 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi heyeti, taziye sahipleri tarafından karşılandı. Heyet, merhumeye Allah'tan rahmet, ailesi ile yakınlarına başsağlığı ve sabır dileklerini iletti.
Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Sözcüsü Musap Arasan, kişiye özel hukukların çıktığı Türkiye’de, bu insanlar annelerinin cenazelerine dahi gelemediklerini söyledi.
Merhume Şamsa Çiğdem’in tedavi gördüğü hastanede, vefat etmeden önce çocuklarını son bir defa görmeyi talep ettiğini hatırlatan Arasan, ama bu annenin son isteğinin dahi yerine getirilmediğini söyledi.
Mehmet ve Sadun Çiğdem’e mağduriyet üstüne mağduriyet yaşattırdıklarını söyleyen Arasan, “Biz Allah’tan geldik ve Allah’a döneceğiz. Mehmet ve Sadun Çiğdem kardeşlerimizin anneleri hakkın rahmetine kavuşmuştu. Bir kez daha rahmetle anıyoruz. Bu kardeşlerimize de sabrı cemiller diliyoruz. Mağduriyet üstüne mağduriyet yaşanan bir hadise yaşadılar. Cezaevlerinde iken anneleri vefat etti. Dün son görevlerini de dahi yapmalarına izin verilmedi. Mehmet ve Sadun kardeşler taziyelerine dahi gelemediler. Bugün tarziyelerindeyiz büyük bir hüzün var.” dedi.
“Cezaevlerinde iken anneleri kaybetmek inanılmaz bir acıdır”
Kişiye özel adaletin işlendiğini, bu insanlara çifte standart uygulandığını söyleyen Arasan, “Mağduriyet üstüne mağduriyet yaşamak buna denilir. Cezaevlerinde iken anneleri kaybetmek inanılmaz bir acıdır. Annelerinin yanında olamıyorlar. Annelerinin de son isteği yerine getirilemiyor. Kişiye özel hukukların çıktığı Türkiye’de maalesef bu insanlar annelerinin cenazelerine dahi gelemediler.” ifadelerine yer verdi.
“Bu mağduriyetler daha ne zamana kadar devam edecek”
Adalet beklentisinin ötelendiğini sözlerine ekleyen Arasan, “Buradan bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Bu mağduriyetler daha ne zamana kadar devam edecek. Ne zamana kadar daha sessiz kalınacak. 25-30 yıllık bu ceza neyin cezasıdır. Bu insanlar neden bunca yıl cezaevlerindeler ve neden kimse bunlar görmüyor, görmek istemiyor. Şu an bir af meselesi gündemde ama yine bakıyoruz ki adalet beklentisi öteleniyor. Bu insanlar yine gündemde değil, gündeme alınmak istemiyorlar. Dışlanıyorlar, dışarıda tutulmak isteniyor.” dedi.
“Anneler çocuklarından ayrı bir şekilde ebediyete irtihal ediyorlar”
Mehmet ve Sadun Çiğdem kardeşlerin annelerinin cenaze ve taziyesine dahi katılamadığını söyleyen Arasan, “Anneler çocuklarından ayrı bir şekilde ebediyete irtihal ediyorlar. Kelimelerle ifade edilemeyecek derecede büyük bir acıdır bu. Güvenlik gerekçeleri bahane edilerek son görevlerinin yapılmasına dahi izin verilmiyor. Taziyeye getirileceği söyleniyor ama bir gün üzerinden geçilmesine rağmen halen getirilmediler. Böyle bir süreç yaşıyoruz maalesef. Tekrar Mehmet ve Sadun Çiğdem kardeşlerimize Allah’tan sabır vermesini diliyoruz. Merhume annemize de rahmet diliyoruz.” şeklinde konuştu.
"Şamsa Çiğdem annemiz gözü açık gitti"
Yusufî mahkumların annesi Şamsa Çiğdem'in evlatlarına hasret vefat ettiğini hatırlatan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi sözcülerinden Sema Yarar, yol arkadaşının büyük acılar içerisinde ve son isteğinin kabul edilmeden vefat ettiğini söyledi.
Yarar, “Bir Yusufi annesi daha Allah’ın rahmetine kavuştu. Bu bizim için büyük bir acı. Çünkü yol arkadaşımızdı. Biz birlikte görüşe gidip-gelirdik. Hakikaten bu bizi çok üzdü. 1-2 hafta önce yoğun bakımdaydı. Evlatları gelip son bir defa hayatta iken görsünler diye başvurdu ama maalesef bu dahi kabul edilmedi. Evlatları son bir defa annelerini göremeden, annelerine hasret bir şekilde anneleri bu dünyadan göçüp gitti.” dedi.
Bu tür adaletsizlikten dönülmesi gerektiğinin altını çizen Yarar, “Bu durum bizi çok üzdü. Çünkü birlikte cezaevine gidip-gelirdik. Annemiz gözü açık gitti. Mehmet ve Sadun adında iki oğlu cezaevinde. Ben bu durumu hayal dahi edemiyorum. Çok zor olsa gerek. Umarım bu adaletsizlikten bir an önce dönülür.” ifadelerini kullandı.
Daha öncede Hayrettin Demir adındaki bir Yusufînin annesinin taziyesine katılmadığını hatırlatan Yarar, “Bugün Yusufilerin annelerinin taziyesine gelmesi bekleniliyordu ama maalesef annelerinin taziyesine getirilmediler. Umarız annelerinin taziyelerine getirirler. Çifte standart uygulanmaz inşallah. Daha önce Siverek Cezaevinde Hayrettin Demir adındaki Yusufinin annesi vefat ettiğinde, o da güvenlik gerekçesiyle taziyeye getirilmemişti. Annesinin taziyesine katılmamıştı. Umarız bu mazeretler giderilir artık. 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler olarak gelip taziyesine katıldık. Gerçekten çok üzgünüz. Rabbim ailesine sabırlar versin. Rabbim Şamsa Çiğdem annemize de rahmetiyle muamelede bulunsun.” şeklinde konuştu.
İLKHA