Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Kitap ve Gençlik Topluluğu tarafından, YYÜ İlahiyat Fakültesi Konferans salonunda "Allah’ın Varlığının Delilleri" konulu panel düzenlendi.
Yoğun katılımın olduğu gözlenen panelde, konuşmacılar Allah’ın varlığının Kur’an’da delilleri, insan yapısı üzerinde ve akli delilerle Allah’ın varlığının delilerine ilişkin bilgi verdiler.
Samet Dursun’un Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelde, açılış konuşmasını Hakk-Der Başkanı Doç. Dr. Naki Erdemir yaptı.
Erdemir'in konuşmasından ardından Allah’ın varlığının Kur’an’daki delileriyle ilgili bilgi veren Şeyh Yusuf Gazi Baba Cami İmam-Hatibi Nihat Tay, evrenin genişliği konusunda Kur’an-ı Kerim’den örnekler verdi.
Tay, "Bundan yüzyıl öncesinde bilim evren hakkındaki iddiaları farklıydı. Evrenin sonsuz olduğunu söylüyorlardı ve yahut durağan olduğunu söylüyorlardı ama yüzyıl önce yapılan incelemelerle aslında evren sonsuz değil, sonradan big bang dediğimiz bir teori, bir patlama neticesinden yoktan var olduğunu ispatladılar. Sizin 20’nci yüzyılda ulaştığınız o bilgiyi, Yüce Rabbimiz 14 asır öncesinden ‘O göğü biz büyük bir kudretle yarattık ve onu biz genişleticiyiz.’ diyerek, Zariyat Suresi’nde bize bahsetmiştir. Ama buyurun bunlar evrenin genişlediğini bulmakla 20’nci yüzyılın en büyük devrimlerinden kabul etmişlerdir. Hayır, asıl devrim sizin 20’nci yüzyılda tespit etmeniz değildir. Asıl devrim olan, Allah’ın 14 asır öncesinden Zariyat Suresinin 47’nci ayetinde Allah evrenin genişlemesini söylemesidir." diye konuştu.
“Allah’ı inkâr edenler kendilerine bir dayanak bulmaya çalışmışlar”
Allah’ın varlığının insan yapısı üzerindeki delileri hakkında bilgi veren Gazeteci-Yazar Levent Dalgın ise tarihin seyrinde Allah’ı inkâr eden insanların, sürekli kendilerine bir dayanak bulmaya çalıştığını söyledi.
Dalgın, "Evrim teorisi diyoruz aslında 50, 100 sene öncesine dayanmıyor. Evrim dediğimiz olay daha doğrusu bu iddia milattan önce 500’li yıllara kadar dayanıyor. Yani tarihin seyri içerisinde Allah’ı inkâr etmek isteyen bütün insanlar, kendilerine bir dayanak bulmaya çalışmışlardır. Ancak onların buldukları dayanak Rabbimizin Ankebût Suresi’nde belirttiği gibi bir örümceğin evinden farksız ve dayanaksızdır. Bugün bizler kendini çok iyi yetiştirmiş demagoji yapan bir komünistle bile konuştuğumuzda yani mantıklı bir soru sorduğun da siz ona mantıklı bir cevap verebilirsiniz. Ama mantıksız bir soru sorup bazen sizden mantıklı bir cevap bekleyebiliyorlar. Bizler sadece hücrenin yapısına baktığımız zaman dahi teslim oluyoruz. 50 sene, 100 sene öncesine kadar hücreden nasıl bahsediyorlardı. Bilim ilerledikçe Rabb-ül Âlemini bütün delilleriyle ortaya koyuyor ve gözlerimizin önüne seriyor.” şeklinde konuştu.
“Allah’ın varlığı hakkında bilgi sahibi olmak, insanlık için son derece önemlidir”
Akli deliler ile Allah’ın varlığı konusunda konuşan Gazeteci-Yazar M. Ali Doyar da Allah’ın varlığı hakkında bilgi sahibi olmanın son derece önemli olduğunu belirterek, "Allah’a inanan bir insanın hayatı o inancına göre şekil alırken, Allah’a inanmayan bir insanın hayatı da herhalde ona göre şekil alacaktır. Allah’a inanan bir insan ölümden sonrasını ahreti düşünecek ona göre hesabını yapacaktır. Bu dünyada yaptıklarından dolayı hesap vereceğini düşünecek ve öyle hareket edecekken, Allah’a inanmayan bir insanın böyle bir hesabı olmayacaktır. Ne yapacaksa ona kalacak. İnsanlardan gizli yapabildiyse zulümde edebilir. Her türlü çirkefliği yapabilir. İşkencede edebilir, ama bunlar arasında dünya kadar fark var o zaman Allah’a inanmak onun varlığı hakkında bilgi sahibi olmak insanlar için son derece önemlidir.” diye belirtti.
Öğrencilerin katıldığı panel, soru-cevap kısmıyla sona erdi. (Sedat Karatay-Yılmaz Sönmez-İLKHA)