Filistin, siyasi anlamda İslam ümmetinin gerçek ve asıl meselesidir. İşgal altındaki İslam toprakları ve mukaddesatının özgürleştirilmesi meselesidir Filistin meselesi. İslam coğrafyasında şu an cereyan eden diğer siyasi sorunlar ise, çoğunlukla mezhep, ırk ve bölgesel-küresel güçler arasındaki hırs ve rekabetin eseri yapay ve oluşturulmuş sorunlardır. Mezhep, ırk ve bölgesel güç hesapları için yapılan savaşlar nasıl İslami olabilir? Kardeşin kardeşi boğazladığı savaşlara kim ‘cihad’ diyebilir? Birbirlerini ‘Allahuekber’ diye boğazlayanların acınacak halleri, ümmet düşmanlarının katliam iştahlarını arttırmaktan ve onları Müslümanların kanını dökme konusunda cesaretlendirmekten başka neye hizmet ediyor Allah aşkına? Suriye ve Irak’ta ‘cihad’ adı altında bir birlerini akılsızca kesenlere ‘Allah akıl versin’ ve ‘Ey Rabbimiz, Müslüman kanı akıtmak gibi büyük bir günahtan bizi koru’ demekten başka bir şey denilebilir mi? Siyonistler yıllardır kafese tıkattıkları Gazze üzerine binlerce ton bomba yağdırıyorken, vahşi katliamlar yapıp Müslümanların kutsallarını ayaklar altına alıp çiğniyorken Irak ve Suriye’de dur durak dinlemeden cihad (!) edenler için söylenecek çok şey var ama şimdi sırası değil. Şu mübarek ayda ‘Allah ıslah etsin ve tevbe ile içinde bulundukları hali düzeltmeyi nasip etsin’ demek daha iyi olur sanırım.
Zalim mazlum, küfür iman, hak batıl, teslimiyet cihad tabirlerinin yerli yerine oturduğu tek yer Gazze’dir desek mübalağa mı etmiş oluruz acaba? Kesinlikle hayır. Tarihin benzerini kaydetmediği bir zulme ve barbarlığa karşı pes etmeden direnen izzetli, şerefli ve cesaretli bir ruh. İslam ve imanın bu asil insanların ruhuna verdiği güzellik ancak bu kadar olabilir. Eminim ki, Hz. Rasulullah (sav) yaşıyor olsaydı, en seçkin cengaverleri Hamza’ya ve Ali’ye bu direnişin sancağını teslim edecek ve Filistin’in özgürlüğü sağlanana kadar Müslümanların evlerine girip oturmamaları emrini verecekti. Yine eğer şairimiz Muhammed Akif yaşıyor olsaydı, Çanakkale destanı kahramanları için kullandığı ‘ Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ mısraını Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri’nin eşsiz kahramanları için de kullanmakta asla tereddüt etmeyecekti.
Şu bir avuç şerefli kahraman müminin kaydettiği tarihi destana bir bakın; nasıl da siyasi ve askeri ezberleri bozuyorlar! Dünyanın korkulu rüyası istihbarat şebekeleri Mossad ve Şimbet’in heybeti bu kahramanların mücadelesiyle yerlerde sürünüyor şimdi. Yenilgi nedir bilmeyen o cabbar ve kibirli savaş makinesinin tankları havaya uçuruluyor. Tepeden tırnağa silahlı siyonist caniler keklik gibi avlanıyor; esir ediliyor. Söyleyin Allah aşkına, siyonist düşmana bu zilleti hangi Arap ülkesinin orduları yaşatabildi? İslam ümmetinin kaynaklarıyla beslenen bu ordular şimdiye kadar israil karşısında yenilgiden başka ne elde ettiler? İman ve azim ile kuşanan direniş erleri, en zor şartlar altında üzerlerine çullanan savaş makinesinin bezini pazara çıkardılar. Burnu havada Netanyahu’yu ‘Askerlerimiz zor anlar yaşıyor’ demek zorunda bıraktılar.
Siyonist yapının havaalanları başta olmak üzere şehirlerinin çoğu da güven içinde değil. İsrail’e uçak seferleri iptal ediliyor. Siyonistler her alanda bir çıkmazın içine girmiş durumdalar. Şimdi Obama’nın dışişleri bakanı Chon Kerry israil’i kurtarmak için bölgede mekik dokuyor. Eski İngiltere Başbakanı Toni Blair, arap dostları kıral ve şeyhlerle beraber ateşkes sağlansın diye dua ediyor. Hamas’sız bir Gazze’yi konuşuyorlar. Teslim olacak bir Gazze’yi dünyanın en gözde finans ve eğlence merkezi yapacaklarından dem vuruyorlar. Katliamlarla başlayan kara harekatına rağmen Hamas ve İslami Cihad’ın füze fırlattığı rampalar bulunamadı ve yok edilemedi. Siyonistler bu başarısızlıklarının sonucunda kudurmuş köpekler gibi rast gele her tarafı yakıp yıkıyor ve kendilerine yakışan vahşi katliamlar işliyorlar. Şimdiye kadar şehitlerin sayısı 750’yi aşmış durumda ve dört bin beş yüzden fazla yaralı. Vahşi katliamlarla kayıplar çoğalsa da Gazze teslim alınamaz.
Siyonist yönetim tarihinin en büyük yenilgisinin acısını sivilleri katlederek çıkarıyor. Bu katliamlarla direniş ile Gazze halkının arasını ayırmayı planlıyor ama bu sinsi plan tutmadı ve tutmayacak. Gazze halkı direnişten başka bir seçenek istemediğini dünya aleme gösterdi.
Vahşi katliamın yapıldığı yerlerden biri olan Şücaiye semtinde halk ‘boşaltın bombalayacağız’ anonslarına aldırış etmedi. Korkarak kaçmayı değil, izzetle şehadeti seçti. Mevla şehadetlerini kabul buyursun.
Direnişin eşsiz azmi, sabrı ve cesareti, dostları sevindirip düşmanlarını da kahretti. Kahhar olan Allah da yakında bu soykırıma seyirci kalanların tahtlarını başına geçirecek inşallah. Gazze’den yükselen direniş ruhunun bütün Filistin için üçüncü bir intifadanın başlangıcı olması dileğiyle direnen kardeşlerimizi saygıyla selamlıyoruz. Şehitlere rahmet, yaralılara şifa ve geride kalanlara sabırlar diliyoruz.
Zaferiniz mübarek olsun ey Allah’ın askerleri!