Kamu işveren heyetinin 2020 ve 2021 yılları için kamu görevlilerine sunduğu zam teklifi ile ilgili Memur-Sen Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, sunulan teklifin gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliğe sahip olduğu ifade edildi.
Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Eğitim Bir-Sen Başkanlığında gerçekleştirilen basın açıklamasını Memur-Sen Diyarbakır Başkan Vekili Ömer Evsen okudu.
Kamu İşvereninin, tekliflerinin iletilmesinden 22 gün sonra masaya teklif sunduğunu hatırlatan Evsen, Kamu İşverenin toplu sözleşme masasına sunduğu ve kamuoyuna duyurduğu teklifin gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip olduğunu söyledi.
Evsen, “Kamu İşvereninin teklifi; ‘teklif gecikti’ sitem ve tepkisinin ötesinde ‘teklif geçiştirildi’, ‘masa önemsizleştirildi’ ve ‘alın terimiz değersizleştirildi’ tespitlerini ifade etmeyi ve buna dayalı tepkileri hayata geçirmeyi hem gerekli hem de haklı hale getirmiştir. Toplu sözleşme sürecine dair sitem ve tepki cümlelerinin sayısının ve dozunun yükselmesi; Kamu İşvereninin masaya geç teklif sunma gayretinin ve sunduğu teklifin garabetinin semeresi olarak görülmelidir.” dedi.
“Hükümetin teklifi, temel ürünlerin fiyatlarındaki yükselişi doğrulamıyor”
Hükümetin masaya sunduğu 2020 ve 2021 yıllarında maaş ve ücretlere yansıtılacak artışlara ilişkin teklifini hatırlatan Evsen, “ 2020 için yüzde 3,5 + yüzde 3 ve 2021 için yüzde 3 + yüzde 2,5. Bu oranlar; Hükümetin açıkladığı ekonomik hedeflerle, deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil. Hükümetin teklifi, faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor.” ifadelerini kullandı.
5’inci Dönem Toplu Sözleşme masasına sunulan Kamu İşvereni teklifini değerlendiren Evsen, “Kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı sona ermesi gerekirken aksine bütçeden pay vermeme hastalığı eklenme çabası olarak da görülebilir. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir.” şeklinde konuştu.
“Buna seyirci olmamız da kayıtsız kalmamız da beklenmesin!”
Evsen, “Toplu sözleşme sürecinde Kamu İşvereninden gelen ilk teklifin anlamı; ‘2020’de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Şekere, elektriğe, doğalgaza tek seferde yüzde 15 zam yapıldı fakat maaş ve ücretlerinize dört seferde yüzde 12’nin biraz üzerinde zam yapılmasını normal kabul edin.’ deniyor. Buna bağlı olarak, 2020 yılı bütçe teklifi meclis tarafından kabul edilmemesi halinde 2019 bütçesinin 2020 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranı kadar artırılması söz konusu olacak. Böyle bir durum gerçekleşirse; 2020 yılında Hükümetin bütçesine yaklaşık %27 civarında zam yapılırken kamu görevlilerinin maaşlarına ise %3,5+%3 zam yapılması gibi bir garabet ortaya çıkacaktır. Bütün bu veriler üzerinden şunu söylemek gerekir ki; ‘Memuru enflasyona ezdirmeyiz’ vaadi hükümet tarafından öncelikle teklif bandında korunması gerekir.” diye belirtti.
Toplu pazarlık masasının sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı olmadığına dikkat çeken Evsen, “Masada, haklar, sosyal hak ve yardımlar, özlük hakları ve çalışma şartları da pazarlığın kapsamında değerlendiriliyor. Hükümetin masaya sunduğu ilk teklifte ek göstergeden kademe derece sınırlaması ve sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden kılık-kıyafet yasağının kaldırılmasına, gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasından dayanışma aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesine, yerel yönetim seçimleri sonrası iş güvencesine ve sendikal haklara yönelik saldırılardan keyfi ve eziyet edici geçici görevlendirmeye, genel toplu sözleşme kapsamındaki birçok konu başlığı hiçbir şekilde dikkate alınmamış ve bunlarla ilgili teklif içeriğine yer verilmemiştir.” dedi.
“Türkiye’nin bu teklifin maliyetini karşılayacak imkânı var”
Bu teklifin tamamlanmaya, ilavelerle zenginleştirilmeye ihtiyacı olduğunu söyleyen Evsen, “İşveren ve emek kesimini birbirinden uzaklaştıracak bu teklifi bir kenara koyup uzlaşmayı sağlayacak yeni bir teklif için yeterli zaman, bu teklifin maliyetini karşılayacak bütçede imkân var olduğuna inanıyoruz. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil Yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz. Türkiye’nin gücüne bizim kadar inanılırsa, büyüklüğüne itibar edilirse, yeni paradigmal çerçevesi anlaşılırsa; anlaşmamızda, adil paylaşmamızda, birlikte ve huzur içerisinde yaşamamızda çok daha kolay karşılanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Memur-Sen Diyarbakır İl temsilciliği adına çağrıda bulunan Evsen son olarak şunları söyledi:
“İlimizdeki Memur-Sen teşkilatlarıyla birlikte toplu sözleşme sürecini yakından takip etmeye, bizleri memnun edecek her konuda destek, üzecek ve gerecek her konuda tepki vermeye hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Diğer taraftan ilimizdeki parti yöneticilerinin, belediye başkanlarının özellikle iktidar partisine mensup milletvekillerinin toplu sözleşme noktasında sorumluluk almalarını, hükümet kanadına yönelik baskı ve beklenti iradesi oluşturmak noktasında bizlerle birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunuyoruz.”
İLKHA